Story

286 6 0
                                    

Arabada başlayan karın ağrımı her ne kadar Ilgaza belli etmemeye çalışsamda otele geldiğimizde bana döndü.

"Bir sorun mu var?"

"İyi hissetmiyorum."

Kemerini çözdü ve elimi tuttu "Bir şey mi dokundu ki? Gidelim mi hastaneye?"

Başımı salladım "Yok yok. Neden ağrıdığını biliyorum hastaneye gerek yok. Hadi gidelim."

Başıyla onayladı ve arabadan inip kapımı açtı. İnmeme yardım ettiğinde anahtarı valeye verdi ve beni kucakladı.

"Ilgaz gerek yoktu."

Yüzüme baktı sonrada önüne dönüp asansöre girdi. Ona hiç müdahale edecek durumda değildim başımı göğsüne yasladım ve elimi boynuna doladım.

"Burcu yüzünün rengi değişti ge-"

"Ilgaz uyumak istiyorum nolur."

Nefesini verdi ve asansörün açılmasıyla odamıza adımladı. Odaya girdiğinde zarifçe yatağa yatırdı ve ayakkabılarımı çıkardı.

Gömleğini çıkarıp yanıma çömeldiğinde gülümseyerek beni seyrediyordu. Elimi yanağına koydum ve yeşillerine uzun uzun baktım.

Elimi yanağından çekip öptü "Makyajını çıkaralım bebeğim."

Ayağa kalktı ve makyaj çantasında olduğunu bildiği temizleme mendilini alıp yanıma geldi.

Elimden almak istediğimde başını salladı "Ben hallederim."

Dediği gibi de yaptı. Bastırmadan sildi ki zaten çok bir şey sürmemiştim.

İşini bitirdiğinde yanaklarımdan öptü ve kalktı. Bavulu karıştırıp pijamalarımı aldı. Kalkmam lazımdı ama midem bulanıyordu. Bu durumun sinirimi bozması üzerine ağlamaya başladım.

Karşımda dikildiğinde ellerimden tutup kaldırdı "Geçicek bir tanem ağlama."

Saçlarımı okşadı ve üzerimdeki elbiseyi çıkartıp pijamalarımı giydirdi. Her yerim ağrıyordu ve halsizdim.

"Tatilimizi ilk günden mahvettim." akmakta hazır olsn göz yaşımı sildim.

"Hayır Burcu." eğildi ve gözlerime baktı "Sakın böyle düşünme. İyi olman her şeyden önemli."

Sarıldı ve ardından yatağa yatırıp duş almak için yanımdan ayrıldı.

Bu olanların reglimin yaklaşmasına karşı olduğunu düşünüyorum. Ağrım ve bulantım hep olur. Birazda stres yapıyor olmalıydım. Ilgaz beş gün sonra gidecekti.

Sıkıntıyla nefesimi verip bacaklarımı kendime doğru çekerek yattım. Genelde ağrım böyle geçiyor.

Gitgide kararan gözlerime hakim olamazken Ilgazın çıktığını duydum. Dönüp bakmaya halim yoktu ki zaten o yanıma gelip yatağa girmişti. Arkamdan sarıldı ve boynumu öptü. İlacım gibisin be adam.

...

Tatilimizin üçüncü günü ve Ilgazın gitmesine üç gün kaldı. Yarın İzmire döneceğiz diye konuşulmuştu ama bilin bakalım ne oldu?

"Burcu." kapıya tıklattı ve seslenmeye devam etti "Bir tanem aç kapıyı yanında olmak istiyorum."

Nihayet biten kusma serüveni ardından elimi yüzümü yıkadım. Peçeteyle bir yandan yüzümü silerken diğer yandan kapının kilidini açtım. Ilgaz hızla yaklaştı ve omuzlarımdan tuttu.

"İyi misin? Bir anda tuvalete girip kusmaya başladın Burcu çok korktum. Hadi." elimden tutup çekiştirdi "Hastaneye gidiyoruz bu böyle olmaz."

Ona direnmeye çalıştım. Her ne kadar imkansız olsada durdu.

"Ilgaz hastaneyi sevmediğimi biliyorsun. Nolur gitmeyelim. Hem psikolojik olduğuna eminim."

Yüzümü incelerken sinirli görünüyordu. Nefesini verip etrafa bakındı ve hafif tebessümüyle yaklaşıp sarıldı "Üzme artık kendini seni bırakmak benim için daha zor olur."

Göz yaşlarımı silip gülümsemeye çalıştım "Her şey güzel olucak biliyorum ama işte elimde değil."

"Eve bu akşam dönmek ister misin?"

Sadece başımı sallayarak yanıtladım. Burada güzel vakit geçirmiştik ama biriktirdiğimiz güzel anılar beni daha çok üzüyordu. Belki İzmir iyi gelirdi.

Omuzlarımdan tutup yatağa oturttu "Sen sıcak çayını yudumluyorsun şimdi. Bende eşyalarımızı toparlıyorum."

Alnımdan öpüp çenemi okşadı ve hızlı bir şekilde eşyaları toparladı. Zaten çoğu şeyi valizden çıkarmamıştık bile.

Telefonumun çalması üzerine ayağa kalktım ama Ilgaz beni durdurup telefonumu bana uzattı.

Arayan teyzemdi ve görüntülü arıyordu.

Kendime çeki düzen verip açtım.

"Efendim teyzem."

-Burcu napıyorsunuz balım?

"Toparlanıyoruz ufaktan. Belki bu akşam geliriz diye düşündük."

-Aaa niye canım? Bir sorun yok değil mi?

"Hayır hayır. Sadece sizinle daha çok vakit geçirelim istedik. O yüzden. Akşam yemeğine yetişiriz hatta."

-Ay öyle mi? İyi bakalım gelin.

"Hmm. Ben şimdi kapatıyım teyzem geldiğimizde görüşürüz."

-Tamam canım selam söyle damadıma.

Ilgaz seslendi "Aleyküm selam Perihan teyze."

-Oy yerim sizi. Hadi görüşürüz bakalım.

Telefonu kapattığım gibi yine kusmak için banyoya girdim. Bu sefer kapıyı kilitlememiştim ve Ilgaz yanıma gelip sırtımı ovalamaya başlamıştı.

"Burcu gerçekten bir sorun olduğu belli. Nolur hastaneye gidelim."

"İstemiyorum Ilgaz." uzattığı peçeteyle ağzımı temizleyip konuşmaya devam ettim "Regl haftam yaklaşıyor ondan olduğunu düşünüyorum. Azıcıkta stres var tabii."

"Ah güzelim sıkma artık canını."

Başımı göğsüne çekip sarılmak istediğinde geriye kaçtım "Hiç hijyenik bir ortamda değiliz canım."

Ayağa kaldırmasının ardından içeriye geçtik.

"Biraz uyu istersen bende uçak biletlerine bakıyım. Hem otel çıkışını yapabilecek miyiz diye sorayım."

Başımı salladığımda alnımdan öpüp odadan çıktı.

Gerçekten ona sahip olduğum için çok şanslıyım. Onun için aynı şeyleri söyleyemiyorum ama. Her şeyi berbat etmekte üstüme yok. Pişman mıdır benimle evlendiğine? Pişmandır tabi. Balayınızı mahvettin ve adam üç gün sonra gidiyor. Bravo Burcu.

Her an ağlamaya başlayabilirdim ama ona bile halim yoktu.

Bir süre sonra tavanı seyrederken uyuya kalmışım. Ilgazın beni uyandırığını ve uçak biletlerini hazırladığını her ne kadar hatırlamasamda şuanda uçaktaydık ve ben onun omzunda uyukluyordum.

BurgazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin