Burgaz

And

Yolculuk bitmişti. Ilgazla beraber bavulları içeriye aldık. Eniştem işten gelmek üzereydi ve Oğuz henüz ortalarda yoktu.

Teyzem içeriye girip kahve yapmaya başladığında Ilgazı oturma odasına çektim.

"Seni çok özledim."

Kaşlarımı çattım "Ne demek özledim? Her an yanındayım. Aksine sıkılman lazım."

"Burcuuu." kollarını belime doladı "Senden sıkılacak olsam evlenmeyi düşünür müyüm?"

Dudağımı büzdüğümde Ilgazın gözleri dudaklarıma kaymıştı bile. Onun bu haline güldüm.

"Anladım Ilgaz."

"Anlamana sevindim." geriye çekildi "Bana lavaboyu gösterir misiniz leydim?"

Ani ruh değişimine karşı tepki vermeden elinden tuttum ve yukarıya çıkardım. Merdivenleri hızlı çıkmasını da katarsak hemen çıkmıştık.

Lavabonun önüne geldiğimizde içeriye bakıp bana döndü. Bileğimi kavradığı gibi içeriye çekti ve kapıyı ardımdan kilitleyip anahtarı cebine koydu.

"Ilgaz." gülmekten tutamıyordum kendimi "Ne yapıyorsun sevgilim?"

"Beni anladığını sanıyordum."

"Hangi konuda"

"Ya Burcuu" dedi ayağını çocuk gibi yere vurarak.

Bu halleri beni bitiriyordu. Parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarına eriştim. Elim çenesinde gezinirken dudaklarının tadını çıkarıyordum. 

Elini çıplak belime koymasıyla vücudumu ona yakınlaştırdım. Bacaklarımdan kaldırıp vücudumuzu hizaladığında ayakalrımı beline dolamıştım. Sırtımı duvara yasladı ve öpüşlerini hızlandırdı.

Örgülü saçımla oynuyor kulağımın arkasını okşuyordu. Narinliği beni yaramazlaştırırken kendime hakim olmaya çalışıyordum.

Dudaklarını boynuma doğru indirdi ve öpüşlerine bir süre nefes almam için orada devam etti. İstemsiz kendimi onun vücuduna bastırıyordum ve bu beni daha kötü yapıyordu.

"Ilgaz."

"Burcu."

"Kendimi durduramayabilirim."

Yaramaz bir çocuk gibi güldü. Başımı ona doğru çevirdim ve kaşlarımı çattım.

"Ilgaz böyle olmam için elinden geleni yapıyorsun değil mi?" 

Burnunu burnuma değdirip başını salladı ve fısıldadı "Seni seviyorum."

Tekrar dudaklarından öpüp geriye çekildim "Bende seni seviyorum."

Bana sıkıca sarıldığında bacaklarımı indirdim ve beni kenara bıraktı. Aşağıdan bir takım sesler geldiğinde ona baktım. Erkekliği fena haldeydi.

Saçlarımı okşadı "Sen çık hadi."

Başımla onayladığımda kapının kilidini açtı ve ben çıktıktan sonra tekrar kilitledi. Kapının arkasında gitmemi beklediğini hissediyordum.

Hızla odama gidip rujumu sürdüm ve aşağıya indim. Eniştem gelmişti ve teyzemle beraber kahve içiyorlardı.

"Kızım nerdesiniz ya? Soğudu kahveler."

Eniştemin omuzunu sıvazlayıp sandalyeye oturdum "Ilgaz lavaboda bende bir makyaj yaptım."

Döndü yüzüme baktı "Hmmm"

Kahveden bir yudum aldım ve yüzümğ ekşittim "Ay bu harbiden çok soğumuş. Ben yenisini yapayim."

"Yap bakalım." dedi imalı imalı. Yanından geçerkende bacağımı cimciklemesinş unutmayalım.

Ilgazla kendime yeni bir kahve yaparken kendisi içeriye girdi. Eniştemle selamlaştılar ve Ilgazın askerlik süreciyle ilgili muhabbet açıldı. 3 saat sürer.

Kahvesini önüne koyduğumda bana kısa bir bakış atıp tekrar enişteme döndü. Onlar sohbet ederlerken bizde teyzemle yarın için birkaç detayı konuştuk.

Çok üzün süren tanışma faslından sonra teyzem ve eniştemle vedalaşan Ilgazı geçirmek için arabasının yanına kadar gittim.

Yüzümü ellerinin arasına alıp kulağıma yaklaştı "Sana baktığımda kendime sahip çıkamıyorum. Çok güzelsin."

"Ilgaz deme şöyle."

Alnımdan öptü ve gülümsedi "Yarın görüşürüz bir tanem."

"Tamamdır."

Geri geri birkaç adım atıp arabaya bindi. Gülümseyerek el salladım ve o gidene kadar arkasından öylece baktım.

Hayalimdeki adam ve hayalimdeki isteklerim. Çok mutluyum çok.

İçeriye geçip eniştemle teyzemin yaptığı birkaç hesabı dinledim sonrada eniştemi kahveye yolladık ve evi dip bucak temizledik. Yarına ise sadece yemek ve süsleme hazırlıklarını bıraktık.

Pestilimiz çıkmış gözlerimizden uyku akarken eve iki eksik kişide geldiğinde yemeğimizi yedik.

Teyzemi yatmaya yolladım ve bende mutfağı toparlayıp odama çıktım.

İçeri girdiğimde Oğuz yatağımda oturuyordu.

Gülümsedi ve yanına oturmam için yatağa dokundu.

Uyuşuk adımlarla gidip yanına oturduğumda kollarını sardı. Başımı göğsüne yasladım ve kocaman gülümsedim. Benden küçük ama sanki abimmiş gibi çok iyi hissettiriyordu.

"Mutlu olacağınıza eminim Burcu. Bazen ufak sorunlarla karşılaşabilirsin evlilik çok ciddi bir şey ama sakın pes etme, bazı olaylarda onun tarafından bak, alttan al. Eminim her şeyi kolaylaştırır."

Kıkırdamama engel olamıyordum ama bir yandan dedikleri doğruydu.

"Oğuz kaç kere evlendim yavrum?" başımı kaldırıp ona baktım sonra tekrar başımı yasladım.

"Burcu dediklerime hak verdiğini biliyorum. Birbirinizi üzmeyin. Hele o seni üzerse karşısında beni bulur. Seni ağlatırsa onu çok fena yaparım."

"Biliyorum yaparsın."

Omzuma alaylı bir şaplak attı "Yaparım tabi." Sıkıca sarıldı ve sonra geriye çekildi "İyi geceler güzel kuzenim." yanaklarımı sıktı ve odadan çıktı.

Bu evde kendimi bir birey gibi hissediyorum. Asla kuzen yeğen değil aksine kız kardeş ve kızları. Beni böyle hissettirdikleri için onlara çok şey borçluyum. İyi ki benim ailemler.