Reading (Düzenlenmiş bölüm)

1K 31 4
                                    

"Hoş geldin Burcu"

Adımı duymamla adımlarımı yavaşlattım ve sesin dahibi yanıma geldiğinde ona dönüp "Hoş buldum Savcım" diyerek odama ilerledim.

"Dün akşam döndüm bende" dediğinde bende çoktan çantamı masanın üstüne koymuş ve oradaki kutuya bakıyordum. Uğura bu ne bakışı attığımda gülerek devam etti "Bunu sana Ilgaz abi gönderdi."

Ilgaz mı ayyy, ne gönderdi acaba?

Başımla onu onayladığımda gözlerine baktım. Ona boş boş bakmamdan anlayacak olsaki başıyla selam verip odadan çıktı.

Üstümdeki ceketi siyah deri koltuğun üzerine bırakıp masamın ardındaki sandalyeme oturdum. Masaya yaklaşıp kutuyu ellerimin arasına alıp üstündeki paketi açtım. Tabi ki öncesinde beni bir not karşıladı

Sevgilim nasılsın?
İyisin iyi, hatta bunu gördüğünde sevindiğini tahmin ediyorum. Şimdi içindekinin anlamını az çok biliyorsun zaten ama ben sana ufak bir hatırlatıyım. Seferihisardan gitmeden önce sana doğum gününde bir hediye almıştım. Papatyalı kolye.. Onu oradan ayrılmadan Gayenin boynuna taktığını tabii ki fark ettim. Yıllardırda saklıyordum sadece biraz tamir ettirdim ve şimdi yine o boynunda güzel duracağına eminim. evet sana bunu verdiğimde hemen takmıştın ve gerçekten çok yakışmıştı. Papatyanın tarifisin. Seni seviyorum.

Yaa bu nasıl adam ya..

Kutuyu açıp içindeki kolyeyi zarifçe elime aldım. Onu bir süre inceleyip eskilere daldığımda masadaki telefon çaldı.

-Burcu hanım müvekkiliniz geldiler.

"Tamam gelsinler içeri"

Çekmecedeki aynayı alıp karşısında kolyemi taktım. İncelemeden aynayı geri koydum ve etrafı toparlayıp müvekkilimin dosyasını açtım. O da içeriye girdiğinde detayları konuşmuş olduk.
.
.
dört gün sonraa

"Sayın hakimim, elimdeki dosya da müvekkilimin darp raporu, darp anı görüntüleri ve eski eşkinin uzaklaştırma cezasını çiğnediğine dair raporlar var. İzninizle" diyip ona yaklaştım ve önüne dosyayı bıraktım.

"Evet. Öncelikle uzaklaştırma cezasını çiğnemeniz sizin 1 yıl kaybetmenize, şiddet uygulamanızın kanıtlanması ise 2 yıla çarptırılıyor."

yarım saat sonraa

"Teşekkür ederim Burcu" dedi kollarını boynuma dolayarak.

Sırtını sıvazlayıp geriye çekildim "Biz. birbirimize destek olmak için varız canım. Şimdi yollarımız ayrılıyor ama aramız açılmasın."

"Elbette tatlım. Kendine dikkat et görüşürüz." el sallayarak arabasına bindi ve bende arabama bindiğim gibi nefesimi verdim.

Elimi direksiyona koyup bir süre öyle durdum. Ilgaz aramamıştı. Hatta mesaj bile atmadı. Ne hissedeceğimi bilmez haldeydim. Onsuzluk beni epey zorlayacak gibiydi.

.
.

Televizyonun karşısında içim geçmekteyken  çalan kapıyı açmaya gittim. Büyük ihtimal Nehir gelmişti. Kapıyı açtığım gibi patlama sesi duymamla geriye sıçradım. Sırtım duvarla birleştiğinden kendimi yere bıraktım ve önümde uçuşan şeylere bakındım.

"Ben geldiiiimmm." diye bağıran ses korkumu rahatlatsa bile ayaklarım tutmuyordu. Elimle ağzımı kapatıp karşımdaki Oğuza baktım. Uçuşan şeyler bittiğinde beni yerde gördü ve çömelip yüzümü ellerinin arasına aldı "Hadi ama bu kadar korkak olma. Özlemedin mi beni?"

Başımı göğsüne doğru çekip saçlarımı okşadı bunu gülerek yapmasıyla sinirlenip geriye çekildim "Burayı temizlemeden içeriye gelme Oğuz." duvardan destek alarak kalktım ve salondaki eski yerimi aldım.

BurgazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin