Dün akşam hepsiyle oturup tanışmıştık. Hepsinin aslında bir kız kardeşleri olmasını çok istediğini öğrenmiştim. Bugün Defne hanım ve Melih beyle şu isim meselesini konuşacağım. Daha fazla bu ismi taşımak istemiyorum. Bugün üzerimde bir halsizlik var anlamadım bir türlü. Sıcak bir şeyler içsem bana iyi gelebilir sanırım. Ama aşağı inecek halim hiç yok napsak yaa..
Atilla'yı arasana salak telefonun yanında söyle getirsin boşuna mı ikizin o senin bir işe yarasın.
Lannn ben bu kadar haklı bir iç ses görmedim ya.
Adı üstünde iç ses çünkü ayrıca beni senden başka kimse duymuyor zaten mal.
Aman sende iki dakika övsen beni ölürsün demi.
He ölürüm var mı bir diyeceğin yiyorsa sustur beni
Of off iç sesime göz devirip telefonuma uzandım. Atilla'yı aradım. 3 . Aramamda açtı.A: Kimsin lan bu saatte?
-Ekrana baksaydin anlardın mal. İkizinim ben senin.
A: İkiz kim. He güzelim ne oldu niye aradın aynı evdeyiz.
-Biliyorum mal ama benim hiç halim yok sıcak bir şeyler getirir misin bana kimseye bir şey çaktırma ama.
A: Hemen geliyorum güzelim on dakikaya geliyorum.
-Tamam
15 dk sonra kapı bir hışımla açıldı. Gelen Defne hanımdı.
D: Kızım hasta mı oldun sen ağrın var mı? Öksürük falan. Hiy ateşine bakalım.
- Telaşa gerek yok gerçekten sadece halsizim. Sıcak bir şeyler içsem yeter bana kusura bakmayın sizi de rahatsız ettim.
D: Ne rahatsızlığı kızım annenim ben senin babanda doktor çağırdı gelir birazdan sen dinlen.
Sonra dudaklarını anlıma bastırdı.
D: İyi ateşin yok. Hemen geliyorum birtanem.
Vay be ilk defa biri ben hastayken bana baktı çok değişik geldi bana.
Bir süre sonra Melih bey ve Defne hanım ve tanımadığım orta yaşlı bir adam odaya girdiler. Orta yaşlı adam doktormuş beni muayene edip tavsiyeler verdikten sonra gitti. Defne hanım bana sıcak bir çorba getirip içirdikten sonra beni dinlenmem için yanlız bıraktı. Uyandığımda kan ter içindeydim. Korkunç bir kabus gördüm. Ama uyandığımda da odanın ışıkları kapalıydı. Ama çok karanlıktı. Benim ağır derecede karanlık fobim olduğu için nefesim daralmaya başladı. Hemen yataktan kalkıp koridora çıktım. Işıklar yine kapalıydı. Bir odada ışık vardı koşarak oraya girdim girdiğim oda en küçük abi Selim'in di. Ben öyle nefes nefese odaya girince kaşlarını çattı.
S: Ne oldu sana.
Nefeslerim artık iyice daralmaya başlamıştı. Artık başım dönüyor kulaklarım ugulduyordu
- Yardım.... karanlık....nefes...
Cümlemi tamamlayamadan her yer karardı.
Selim Korkmaz
Özge bayılınca onu hemen kucaklayıp aşağıya indim herkes bahçedeydi. Bağırmaya başladım.
-Kalkın arabayı getirin. Özge bayıldı. Neredesiniz ya?
D: Oğlum ne oluyor diye telaşlı bir şekilde geldi.
- Anne karanlık falan dedi bayıldı anlamadım.
O arada arabayı getirmişti şoför. Sarp abim hemen şoförü indirip kendi geçti direksiyona son hız hastaneye sürdü. Annemler de bizi takip ediyordu. Hastaneye gelince Sarp abi hemen bağırarak sedye istedi. Özgeyi sedyeye yatırdım. Sonra hemşireler Özgeyi müdahale için acile götürürken doktorlardan birine olanları baştan sona kadar anlattım. Ellerinden geleni yapacaklarını söyleyip doktorda özgenin yanina gitti. O sırada annemler geldi. Hepimiz koltuklara oturup beklemeye başladık...
Özgenin nesi var iyileşecek mi??
Oylarınızı bekliyorum...😇😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYATIM: ~ BERFU ALKIM KORKMAZ ~
General FictionÖzge onu döven çalıştıran ve satmaya kalkan ailesinden başka kimsesi olmayan bir kız... Korkmaz ailesi tek kızları tarafından parçalanmış bir aile... Korkmaz ailesinin kapısına aynı zamanda 10 hayatın ortasına bırakılan bir mektup... ...