14

10.3K 313 10
                                    

Yazardan

Genç kız asansörde korkularıyla savaşırken Atilla şu içme ihtiyacı hissetmiş ancak bir anda elindeki bardağı düşürmüştü. Defne hanım hemen oğluna iyi olup olmadığını sormuş ardındanda komşusu Nevin hanımdan özür dilemişti. Atilla bu duruma alışkındı. Çoğu zaman kalbi sızlardı. Bazende böyle sakarlık yapardı. Ne Atilla ne de Korkmaz ailesi bunun nedenini kaç senedir öğrenememişlerdi.

Şirkette ise durumlar biraz karışıktı. Genç kızın bayıldığını gören çalışanlar çabucak ambulansı aramış ve patronlarına da durumu haber vermişlerdi. Melih bey kızın kim olduğu anlayamamıştı. Çalışanlar tanımadığına göre şirkete sık gelen biri değildi. Melih bey merakına yenik düşmüş ve aşağıya inmişti. Yerde gördüğü bedenle olduğu yerde put misali kala kaldı. Yıllar sonra kavuştuğu henüz 1 aydır tanıyor olsada ilk saniyeden benimsediği biriciği yerde yatıyordu. Girdiği şoktan çıkar çıkmaz "Kızım" diyerek koştu hemen biriciğinin yanına Melih bey bir yandan saçlarını okşuyor bir yandan da uyandırmaya çalışıyordu. "Kızım, prensesim, güzelim kalk babacım ne oldu sana?" Melih bey hemen çalışanlara sordu kızına ne olduğunu ancak çalışanlar yukarıdan gelen bir asansörde bulunduğunu ve asansörü kapısı açıldığında baygın olduğunu söylediler. Yoksa prensesi onu görmeye mi gelmişti peki nerede ne olmuştu kızına. Tam o sırada gelen ambulans görevlileriyle düşünceleri bölündü. Hemen kızının yanına ambulansa bindi. Yaklaşık 15 dakikaya hastaneye vermişlerdi. Kızını acil yazan büyük iki kanatlı kapının arkasına almışlardı. Melih bey yerinde duramıyor bir o tarafa bir bu tarafa gidip duruyordu. Eşine ve çocuklarına haber verip vermemekte kararsız kaldı. Ama belki ciddi bir şey değildir dedi ve doktorun çıkmasını bekledi. 10 dakika sonra kızı sedyeyle odadan çıkıp başka bir yere götürülmeye başlandı. Tam kızının peşinden gideceği sırada acilden çıkan doktorla hemen ona yöneldi.

Melih'den

- Kızım nasıl doktor bey?

D: Psikolojik bir şey olabileceğini düşünüyorum. Değerleri normal yere düştüğü için kafasında herhangi bir hasar var mı diye kontrol amaçlı tomografi çekilecek. Tomografi sonuçlarına göre daha net konuşuruz. Tomografisi sonra 1396 numaralı odaya alınacak isterseniz orada bekleyin kızınızda birazdan odaya alınır bende 15-20 dakikaya gelirim.

- Tamam doktor bey.

Danışmaya gidip 1396 numaralı odanın hangi katta olduğunu sordum. Sonrasında asansöre ilerledim ve 7. katın tuşuna bastım. Asansörden indiğimde 20 metre ileride odaya getirilen kızımı gördüm. Hızlı adımlarla odaya ilerledim. Bir süre sonra doktor da geldi.

D: Kızınızın kafasında herhangi bir sorun yok. Dediğim gibi psikolojik kuvvetle muhtemel. Küçük hanım uyanınca tekrar konuşuruz. Kızınız uyandığında hemşire arkadaşlardan birine söyleyin bana haber verirler zaten. Geçmiş olsun.

- Teşekkürler kolay gelsin.

Doktor gittikten sonra koltuğa oturup kızımı izlemeye başladım.

Özge'den

Uyandığımda tam olarak neler olduğunu ilkin hatırlayamasam da sonradan anladım neler olduğunu o sekreter beni asansöre içtikten sonra çıkamamış ve kapalı alan korkum yüzünden kendimden geçmiştim. Gözlerimi yavaş yavaş açıp etrafıma baktım. Babam koltukta oturmuş bana bakıyordu.

- Baba

M: Prensesim iyi misin?

- İyiyim baba.

M: Ben hemşireye söyleyeyim uyandığını geliyorum hemen kızım.

-Tamam baba

Sonra babam odadan çıktı bende odayı incelemeye başladım.

Lan hastane odasında işte nesini inceliyorsun.

Doğru. Tam o sırada içeri babam girdi. Sonrada doktor olduğunu tahmin ettiğim adam.

D: Merhaba küçük hanım. Ben doktorunuz Deniz Özer. Ağrınız var mı? Yada herhangi bir şikayetiniz?

- Hayır iyiyim.

D: Peki neden bayıldığınız hakkında bir fikriniz var mı?

- Şey benim kapalı alan korkum var o yüzden.

D: Anladım bir psikoloja randevu alabilirsiniz isterseniz.

Tebessüm ettim sadece. Doktorda geçmiş olsun diyip odadan çıktı. Sonrasında babamda çıkış işlemleri için odadan çıktı. Bende yataktan kalkıp toparlandım. O sırada babam geldi.

M: Hazır mısın kızım?

- Hazırım baba.

Sonra hastaneden çıkıp arabaya bindik. Biraz ilerledikten sonra bir kafenin önünde durduk.

M: Gel kızım biraz oturalım.

- Tamam baba.

Kafede cam kenarında bir masaya oturduk.

M: Ne içmek istersin prensesim?

-Limonata olur baba.

Babam garsonu çağırıp siparişlerimizi verdi. Siparişleriniz geldikten sonra bir yudum aldım. Babam konuşmaya başladı.

M: Kızım neden asansöre bindin madem kapalı alan korkun var? Ya sana bir şey olsaydı.
Eyvahhhh ne söyleyeceğim ben şimdi??

Evettt acaba ne söyleyecek ne söylemeli. Fikirleri alalım...

YENİ HAYATIM: ~ BERFU ALKIM KORKMAZ ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin