59

766 46 3
                                    

Yazar'dan

     Berfu çarpılmış gibi kalakaldı. Ne demişti Efe? Anne. Gözünden bir damla yaş düştü Berfu'nun. Efe'nin kendi gibi annesiz olmasına izin vermeyecek, ona anne olacaktı.

     Uraz duymuştu. Olamazdı. Küçücük kızı, bebeği annelik görevini üstlenemezdi. Bu ona fazlaydı. "Berfu! " diye içeri girdi. Sesinden kızdığı anlaşılıyordu. Berfu kucağında Efe ile döndü arkasını. "Bir daha annelik falan yok. Sen daha çocuksun. Bir daha duymayacağım böyle bir şey. " dedi ve odadan çıktı. Berfu kucağında ateşi olan Efe ile bir başına kaldı odada. Aklından tüm düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. Önceliği Efe olmalıydı. Ateşini düşürmeye çalıştı. Düşmediğini fark edince onu ılık suyun altına soktu kendi ile beraber. Biraz durduktan sonra çıktılar beraberce sudan. Efe üşümesin diye hemen üzerini giydirdi. Daha sonra Efe'yi de alıp odasına gitti. Efe'yi yatağa yatırdı ve gidip üzerini değiştirdi. Daha sonra telsizi çalıştırdı ve aşağıya indi. Akşam yemeği için yapılmış olan çorbada biraz ısıttı. Tekrar yukarı Efe'nin yanına çıktı.

     Efe'yi uyandırdı ve kucağına aldı. Tepsiyi de yatağının üstüne koydu. Yavaş yavaş yedirmeye başladı. Efe çorbanın ancak yarısını içebilmişti. Ateş düşürücüyü de içirince tepsiyi yere koydu. Efe'yi de göğsüne yatırdı. Saçlarını okşamaya başladı. Efe her zaman olduğu gibi kısa sürede uyuyakaldı.

**

     Uraz pişman olmuştu verdiği ani tepkiden ama biliyordu ki Berfu için fazlaydı annelik. Şimdi olmazdı. Bir çözüm bulmalıydı. En iyisinin önce Berfu ile konuşmak olduğunu düşünerek Berfu'nun odasına gitti. Saatin 11.30 olduğunu göz ardı ederek. Berfu halen daha ders çalışırdı zaten. Odasın kapısını yavaşça çaldı ama ses gelmedi. Berfu'yu ürkütmemek için sakince kapıyı açtı. Ama beklemediği bir manzara ile karşılaştı. Berfu Efe'yi göğsünde yatırmış uyuyordu. Yerdeki tepsiyi ve ilacı görünce kaşları çatıldı. İlacı eline alıp inceleyince bunun ateş düşürücü olduğunu gördü. Efe'nin ateşine baktı. Ateşi yoktu. Üzerlerini ince bir şey ile örtüp odadan çıktı.

***

     Berfu gece uyandığında üzerine örtülmüş olan örtüyü gördü. Umursamadan Efe'nin ateşine baktı. İyiydi. Çok şükür. Saçlarına naif bir öpücük kondurdu ve uykusuna geri döndü. Bunu sabaha kadar hiç yoktan 6-7 kere tekrarladı.

      Sabah saat 11 olmuştu ve ikisi de hala uyuyordu. Atilla odaya çıktı. Korkutmadan uyandırmaya çalıştı. "Berfu kalk hadi ikizim. " dedi. Berfu gözlerini zorlukla araladı ve hemen Efe'nin ateşini kontrol etti. Daha sonra Atilla'ya döndü. "Ne oldu? " dedi uyku mahsuru bir sesle. "Saat 11 ikizim. Iyi misiniz diye bakmaya geldim. " dedi. "Bir tabak çorba ısıtıp getirir misin Efe'ye? " diye sordu gözlerini açık tutmaya çalışarak. "Sende bir şeyler ye ikiz. " dedi. Berfu başını hayır anlamında salladı. "Uykum var." diye mırıldandı. Ardından tekrar uykuya daldı.

       Atilla sessizce aşağı indi. Abilerine durumu açıkladı. Cumartesi olduğu için beraber kahvaltı yapmayı planlamışlardı ta ki Uraz'ın şirkette acil bir işi çıkana kadar. Kendileri sessizce kahvaltı yaptılar ve Efe ile Berfu'nun biraz daha uyumasına izin verdiler.

       Saat 1 gibi Berfu ve Efe uyanmış kahvaltı yapıyorlardı. Kahvaltıdan sonra Berfu hızlıca masayı toparladı ve Efe ile salona geçti. Efe'nin en sevdiği çizgi filmi açıp izlemeye başladılar. Uraz da bu sırada eve gelmişti. Efe ve Berfu'yu öyle görünce biraz izledi onları. Daha sonra yaklaştı Uraz Efe'yi öptükten sonra Berfu'nun yanağını öpmeye yeltenirken Berfu kendini geri çekmişti. Uraz ise kaşlarını çatmış Berfu'ya bakıyordu. "Berfu'm ne oldu bitanem? " Berfu cevap vermeden Efe'yi kucaklayıp odaya çıktı. Uraz ise arkalarından bakmakla yetinmişti. Berfu'yu kırmış olabilir miydi?

      Psikolog randevusuna az kaldığı için Berfu'ya haber vermek amaçlı yukarı çıktı Uraz. Kapının aralık olduğunu fark etti. Bu sırada Efe ve Berfu'nun konuşmasına şahit oldu. "Abla herkesin annesi, babası var benim niye yok? " dedi. "Herkesin anne babası yok. Benimde yok. Başka insanlarında. Ama seni abilerin ve ablan var. " dedi. Lakin bu Efe için yeterli değildi. "Abla sen Uraz abime baba diyorsun ya bende desem olur mu? " dedi. "Olur tabi bebeğim. " dedi Berfu da. "O zaman sana da anne desem olur mu? " Berfu bu soru karşısında kalakaldı. Uraz artık müdahale etmesi gerektiğine karar verdi ve içeri girdi. "Diyebilirsin Efe'm ama bir şartla sadece evde. Dışarıda bunu demek yok. Tamam mı? " dedi. Berfu buna sinirlenmişti. "Hayır istediğin gibi seslenebilirsin bebeğim." dedi. Uraz'ın başı ışık hızıyla Berfu'ya dönmüştü. "Efe Atilla abin odasındaydı biraz onun yanına gider misin? Ablanla konuşmamız gerek. " dedi. Efe odadan çıkar çıkmaz Berfu'ya döndü. "Can parçam ne demek o öyle? " dedi. "Açık değil mi? İsteği gibi seslenebilir. Dün kızıp bugün izin veren sensin abi. " dedi. "Güzelim sen daha küçüksün bu yüzden endişe ediyorum. " dedi. "Bunun için bana bağırma mı gerekiyordu peki? Hem de Efe'nin ateşi varken. " "Haklısın bağırmamalıydım özür dilerim. Ayrıca Efe'nin ateşinin olduğunu fark etsem hiç yapar mıydım kalbim? Affedecek misin beni? "

YENİ HAYATIM: ~ BERFU ALKIM KORKMAZ ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin