Saatler ilerlemiş akşam vaktiydi. Hepimiz salonda oturmuş sohbet ediyorduk. Efe de benim kucağımda saçlarımla oynuyordu. Kapının çalmasıyla hepimiz ayaklandık. Hizmetli abla kapıya ilerledi ve bizde hole geçtik. İçeri giren iki kadın ve 3 genç kız herkesi süzdükten sonra kadınlar babama ilerlediler.
G: Melih canım kardeşim nasılsın?
Diyip babama sarıldı. Onlar ayrıldıktan sonra babam salona davet etti. Hepimiz yerleştikten sonra babam konu açmak ve gerginliği azaltmak için konu açmaya çalıştı.
M: Ee çocuklar enişteler falan nasıllar?
N: İyiler iyiler. Siz nasılsınız kimdir yeni kızın?
- Ee ben Berfu Alkım. 16 ya..
G: Densiz burada büyükler konuşurken ve sana söz hakkı verilmemişken sen nasıl konuşursun.
- Afedersiniz ben tutsak olduğumu bilmiyordum.
N: Densiz sen ablamla nasıl böyle konuşursun. Hem senin o makyajın ne öyle.
- Kendi kızlarınıza bakın isterseniz tabi boya badana yapılmış yüzlerinden gerçek yüzlerini unuttuysanız sizin sorununuz. Ayrıca ben kendimi size ezdirecek değilim, siz benimle düzgünce konuşursanız bende sizinle düzgün konuşurum.
M: Hanımlar yeter lütfen ayrıca Berfum haklı. Onu ezmeye kalkmayın.
S: Baba yemek yiyelim. Herkes acıkmıştır.
D: Aaa evet Sarp doğru söylüyor. Buyrun sofraya.
G: Hah birde evin hanımı güya yemek saatini bile oğlu haber veriyor.
Annemin buna sinirlendiği apaçık ortadaydı.
- Bakın büyüğümsünüz ama daha geleli 1 saat bile olmadı bu ne tavırlar. Dağdan gelip bağdakini kovacak gibi olacak ki olmalı da. Sakın bir daha annemle böyle konuşma!! Size ne oğlu değil mi annemize yardım etmek boynumuzun borcu. Şimdi adabınızla sofraya geçin yemeğinizi yiyin ve oturun. Bir dahaki saçma sapan konuşmanızda babamın kardeşidir büyüğümdür demem koyarım kapının önüne hepinizi!!!
Sonra da annemin yanına gidip yanağından öptüm ve koluna girerek masaya ilerledim. Annemle sofraya oturduk ve tabağımıza yemek koymaya başladık. O sırada kapının çarpılma sesini duyduk. Sonra da babamlar içeri geldi. Herkes bana gururla bakıyordu. Rüzgar denen abi müsveddesi bile.
Yazardan
Herkes Berfu'nun yaptığıyla gurur duymuştu ama şayet en çok gurur duyan Defne idi. Kızının onu böyle savunması onu hem çok duygulandırmış hemde mutlu etmişti. Yemekten sonra salonda oturup sanki bu olaylar hiç olmamış onlar hep bir aileymiş gibi sohbet ettiler. Bir kişi hariç. Rüzgar...
Rüzgar her ne kadar üzülse de buna açıkçası pişman olmaya başlamıştı ve Berfu'dan özür dilemesi gerektiğinin farkındaydı.
Efe'nin uyku saatinin gelmesinin üzerine Berfu annesine onun bugün çok yorulduğunu ve Efe'yi kendinin yatırmak istediğini söyledi. Herkese iyi geceler diledikten sonra Efe'nin elinden tutup merdivenlere yönlendirdi. Aklına gelen şeyle hemen arkasına dönüp Atilla'ya elini uzattı.
B:İkiz bu ara unuttun beni hadi bu akşam üçümüz yatalım.
Atilla ikizinin bu dediğine çok mutlu olsa da diğer herkes kıskançlıkla izledi onları ama en çok kıskanan kişi Rüzgardı.
İkizler ve Efe yattıktan sonra Defne ve Melih kahvelerini kış bahçesinde içme kararı aldılar.
Şöyle düşünebilirsiniz.
Çocuklar ise Berfu ile ilişkileri hakkında düşünüyordu. Ama Sarp kardeşinin vücudunda gördüğü izleri unutamıyordu. Ancak Berfu ile konuşmadan da kimseye bir şey demek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYATIM: ~ BERFU ALKIM KORKMAZ ~
General FictionÖzge onu döven çalıştıran ve satmaya kalkan ailesinden başka kimsesi olmayan bir kız... Korkmaz ailesi tek kızları tarafından parçalanmış bir aile... Korkmaz ailesinin kapısına aynı zamanda 10 hayatın ortasına bırakılan bir mektup... ...