Arkadaşlar bundan sonra hep yazardan yazmak gibi bir düşüncem var emin değilim bu konudaki fikirleriniz neler?
Yazar'dan
S: NE OLUYOR BURADA?
M: Ee.. efendim ben.
S: Ne sen sen kimsin de burada böyle oturuyorsun, böyle hareketler yapıyorsun hem niye hala evdesin sen?
M: Defne hanım Melih bey ile yemek yiyecekmiş geç geleceklermiş. Bana da Efe ile kalmamı söyledi. O da uyuyunca.
S: Tamam bir daha olmasın çık git şimdi.
M: Pe..peki.
Berfu bu kıza hala ısınamamıştı. Melih bey uyaracağını söylese de sevmiyordu. Ayrıca küçücük çocuğu bu kadına bırakıp yemeğe gitmek de neydi?
B: Abi seni odana çıkarsın Sarp'la Lodos dinlen. Ya da açsanız yemek hazırlıyım.
U: Güzelim aslına bakarsan açım hem sizde açsınızdır yemek yiyelim sonra dinleniriz.
B: Tamam ben yemek hazırlarım şimdi. Dede herhangi bir şey ister misin sen?
A: Yok kızım teşekkürler. Sarp oğlum yarına uçak bileti alın da babaneniz buraya gelecek. Uraz'ıma bakacak.
U: Yormayın kendinizi dedem ben iyiyim.
A: Sus eşek sıpası aklımızı aldın hala iyiyim diyorsun. Haksız mıyım Berfu?
Berfu dedesinin bu dediğiyle yaşadığı korkuyu düşündü abisine bir şey olacak diye ödü kopmuştu. Ama anladığı başka bir şey daha vardı abisine çok alışmıştı. İyiki gelmişti. Ayrıca farkındaydı diğer kardeşlerinin de abisine ne kadar değer verdiğinin. Her ne kadar zor bir hayatları olsa da hala birbirlerini çok seviyor birbirlerine değer veriyorlardı. Uraz abisi onları bir baba gibi koruyor şefkat gösteriyordu. Her ne kadar babaları hayatta olsa da şuana kadar yaptıkları doğru değildi. Asıl babaları Uraz'dı onların. Kimseyi ayırmıyor onlara bir şey olmaması için kendini öne atıyor, bir dertleri olduğunda hemen anlıyordu. Uraz abisi hatta babası iyiki vardı.
B: Haklısın dede bizi çok korkuttun abi. Sen bizim sadece abimiz değil babamızsın bizi ayakta tutan, birleştiren, kendinden önde tutansın, Her hareketimizi tanıyansın. Bir daha kendine dikkat et lütfen. Bizi kendinle sınadığın için cezalısın. Sana bir sürü sebze yemeği yedireceğim yemezsen babaneme söylerim terlik atar sana.
Berfu'nun bu dediklerine hepsi katıldı. Son söylediğine ise kahkahayla güldüler ancak Berfu'nun ciddi duruşu nedeniyle Uraz'a acımışlardı.
B: Neyse ben yemek hazırlıyım.
U: Berfuma yardım edin. Yorulmasın meleğim.
Abisine öpücük atıp mutfağa ilerledi Berfu. Önce makarna suyu koydu. Sonra da başka bir tencereye brokoli ve havucu haşlanması için koydu. Yardıma yanına gelen Atilla'ya tencereye koyduğu hazır çorbayı karıştırmasını söyledi. Daha sonra da mutfaktan çıktı. Salondakilere seslendi.
B: Ben Efe'ye bakacağım.
U: Tamam meleğim.
Efe'nin odasının önüne geldiğimde yavaşça kapıyı açtı. Işık açıktı. Ancak Efe ortalıkta görünmüyordu. Berfu yatağına yaklaşınca orda olmadığını gördü.
B: EFE! EFE NEREDESİN?
Odaya birinin girmesiyle daha çok korkan Efe ablasının sesini duyunca yavaşça saklandığı dolaptan çıktı. Berfu Efe'yi görünce hızlı adımlarla yanına gidip sarıldı. Yüzünü ve saçlarını öperek bir süre sarıldıktan sonra Efe'yi kucağına alarak Efe'nin odasındaki pufa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYATIM: ~ BERFU ALKIM KORKMAZ ~
General FictionÖzge onu döven çalıştıran ve satmaya kalkan ailesinden başka kimsesi olmayan bir kız... Korkmaz ailesi tek kızları tarafından parçalanmış bir aile... Korkmaz ailesinin kapısına aynı zamanda 10 hayatın ortasına bırakılan bir mektup... ...