Multimedia'da Chris'in söylediği şarkı ve Blue var. İyi okumalar dilerim, votelarınızı eksik etmeyin. Sevgiler, öpücükler xx...
'Neden?' bu sorunun birçok cevabı olabilirdi. Çoğu insan şu an bir yerlerde bu sorunun cevabını arıyordu. Ben kendi içimde bu soru ile savaşıyordum. Kendimi tanıyamıyordum. Belkide inanmak istediğim gerçeklere kendimi inandırmış ve kendime bu şekilde bir kimlik çıkarmıştım, hayatım değişince asıl benliğim ortaya çıkıyordu. Peki neden? İşte tekrar yine yeni yeniden bu soru. Hayatta nedenler hiç tükenmez miydi? Belkide 'neden' sorusunun hiçbir cevabı yoktu, bir neden kendini diğerine bırakıyordu ve bu döngü devam ediyordu.
Chris'in bana söylediği şeyler bende bir nevi şok etkisi yaratmıştı. Sadece banyoya kaçmıştım. Aynada baktığım kişi ile gerçek ben arasındaki farkları ayırt etmeye çalışmıştım. Kısa bir süre sonra Chris zorla beni konserine getirmişti.
Başım ağrıyordu ama bir şekilde onu seyretmek beni mutlu yapıyordu. Yanımda iki koruma vardı. Zaten korumalar olmasa hayranların beni çoktan ezeceğini düşünüyordum. Hepsi çığlık çığlığaydı. Kendi hayranlarımın bile bu kadar sesli olduğunu düşünmüyordum. Ben bunları düşünürken Chris yeni şarkıya başlamıştı. Şarkısını bana bakarak söylüyordu ya da bana öyle gelmişti.
I saw an angel of that I'm sure.
Bir melek gördüğüme eminim.
Her zaman böyle mi olmak zorunadaydı? Sanki yaptığı her şey, attığı her adım benim için gibi geliyordu. Ama gerçekler acıydı. Yaptığı hiçbir şey benim için değildi.
You're beautiful, you're beautiful
Güzelsin, güzelsin
Gözlerimin içine bakarak söylemişti. İşaret parmağımı göğsüme dayadım ve 'Ben mi?' der gibi dudaklarımı oynattım.
You're beautiful, it's true
Güzelsin, doğru.
Bana doğru göz kırptı. Benim hareketime karşılık mı bunu yapmıştı yoksa sadece yapma isteği mi duymuştu? Ah, ne olurdu sanki ikilemlerim ve kararsızlığım olmasa! Neden bir saniye benim için yaptığını düşünmüyordum bu şekilde mutlu olabilirdim. Bunu düşünerek şarkıyı dinlemiştim. Şarkının sonundaysa kalbimin derinlere yediğim bir darbe ile karşılaştım. Bu şekilde neden bunu düşünmediğimi anlamış olduk.
But it's time to face the truth
Ama gerçekle yüzleşmenin zamanı
I will never be with you
Asla seninle olmayacağım.
Onunla olmayı düşlemiş miydim? Kesinlikle hayır. Cevabım bu olurdu. Ama ben bu cevapla sadece kendimi kandırmış olurdum. Bu noktada bir kaç neden sorusu daha zihnime akın etmişti. Üstümdeki Chris'in tişörtüne baktım. Üstünde 'Save The Future' yazıyordu. Ama yarısını eteğimin içine sokmak zorunda kaldığım için sadece save the gözüküyordu. 'Kurtar' aslında evet kurtarılmaya ihtiyacım vardı bu doğru. Bu tişörtün bende kalmasına karar verdim. Ona yeni tişörtler alabilirdim. Bu fikre gülümsedim. Sonra şarkı sözleri tekrar aklıma geldi. Onunla olan alışveriş fikirlerim tamamen kaybolmuş oldu.
Yanımdaki korumalardan birine gitmem gerektiği ile ilgili bir şeyler zırvaladım ve önümde korumalarla konser alanından çıkışa yöneldim. Dışarıya çıktığım andan itibaren yüzüme tatlı talı esen rüzgar beni kendime getirmişti. Soğuğu sevmememe rağmen bazen beni kendime getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Dansı
Teen Fiction"Adın ne?" diye sordu kadın sert bir sesle. Kız bir süre düşündü hangi adını söylemeliydi. Gerçek adını mı? Yoksa okulda ona zorla koydurdukları o ad mı? Kız ismini unutmuş olamaz ya diye düşündü kadın. Acaba beni duymadı mı diye düşündü. Aslında İn...