Bölüm 17 (Yılbaşı Özel)

423 13 4
                                    

Arkadaşlar 1000 kişi olmuşuz hepinize çooook teşekkürler. Yeni okuyucularıma hoşgeldin diyorum eski okuyucularımı sevdiğimi söylemek istiyorum. Bu kadar kısa zamanda böyle ilerlemem sizin sayenizde. Hepinize çoook teşekkürler tekrar. Yeni yılınızın sağlıklı, başarılı mutluluk dolu huzur dolu bir yıl olmasını dilerim. Sizleri seviyorum... Bu arada Multimedia'da Chris var ;) :*

Kızlarla ağacı süsledikten sonra hemen odama gidip yatmıştım. O kadar yorulmuştum ki hayal etmeye ya da öyle demeseydim de şöyle deseydim gibi şeyleri düşünmeden uykuya dalmıştım. Ve müthiş bir sabaha kendim uyanmıştım. Hemen hazırlanmıştım. Benim dışımda Lily uyanmıştı.Herkesin dışında bugün okulumuz vardı. Lily ve ben tıp okuyorduk. Nora mimarlık okuyordu. Sam mühendislik okuyordu. Hepimiz ailemizin seçtiği hayatı yaşıyorduk.

"Hazırsan çıkalım mı?" dedi Lily

"Çıkalım" dedim hızlıca Nora ve Sam'e not bıraktıktan sonra oxford kampüsüne doğru yol aldık. Benim dersim Lily'ninkinden yarım saat sonraydı. Ders saatini beklerken kafede oturmuş ve kahve içmiştim bu sırada annemler aramıştı ve onlarla konuşmuştum. Derse 5 dakika kala amfiye varmıştım. Herkes bana bakıyordu. Bu bakışlara anlam veremesemde önler boş olduğu için oraya oturmuştum. Derste bol bol not almıştım. Ne kadar tıp okumak istemesemde bölümümü bitirmem gerektiğini biliyordum. Ders biter bitmez bahçeye koşturdum. Buradaki insanlarla konuşmam yasaktı. Yasaklar umrumda değildi ama bir şekilde haberleri olacağını ve sonumun nasıl olcağını bilmediğim için kimseyle konuşmamıştım.

Lily'i bahçede göremediğim için bir taksiye binip eve dönmüştüm. Evde kimse yoktu. Aslında buna şaşırmıştım. Yinede umursamadım ve banyoya girdim. Uzun uzun banyo yaptıktan sonra dolabımın karşısına geçtim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum bir parti olacağını düşündüm ve dolabımın elbise köşesine yöneldim. Siyah dantelli bir elbise giydim. Altına siyah topuklu botlarımı giymiştim. Saçlarımı olduğu gibi bıraktım ve alışıla gelmedik bir şekilde kırmızı ruj sürdüm. Gözlerime eyeliner çektim. Son kez ayna karşına geçip kendime baktım. Güzel gözüküyordum.

Saati kontrol etmek için telefonu elime aldım.Saat 6'ya geliyordu. Zaman geçirmek için resim çekindim. Bir süre sonra hiçbir resmimi beğenmedim ama silmedim de saate tekrar baktım. 6.15 oflayarak oyun oynamaya başladım. Saat 7'ye geliyordu ki Sam gelmişti.

"Daha yeni mi geliyorsunuz, diğerleri nerde hadi çabuk hazırlan ben sıkıldım." diye homurdandım.

"Diğerleri bizimle orda buluşacakmış, bende hazırlanıp seni almak için gönderildim ama sen zaten hazırmışsın. Ben ikna olmazsın zannediyordum." diye dalga geçti.

"Aa, hadi hazırlan hazırım geliyorum işte!" dedim ve Sam koşarak yukarı çıktı. Bende televizyondaki yılbaşı programlarından birini izlemeye başladım. Yarım saat sonra Sam aşağı indi.

"Tom aradı bizi o alacakmış beklememizi söyledi." dedi. Oflayarak tekrar eski halimi aldım.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor Blue" dedi Sam. Dinliyorum dercesine kafamı salladım.Tam ağzını açmıştı ki telefonu çaldı.

"Tom gelmiş. Neyse sonra konuşuruz" dedi. Ve dışarı çıktık. Tom arabanın içinde bekliyordu. Yakışıklı bir çocuktu. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Bazen onun Türk olduğuna inanamıyordum.

"Selam güzeller" dedi Tom

"Selam" dedim usulca. 3. kişi olarak rahatsız hissetmiştim. Neyseki gideceğimiz yere çabucak vardık.Burası gençlerin buluştuğu bir yere benziyordu.Hoş bir mekandı. Yılbaşı için kırmızı yeşil beyaz renklerle süslenmişti. Gittiğimiz masada Nora, Dave ve Chris bekliyordu. Şaşırmamıştım. Çünkü bu günlerde nereye gitsem karşıma çıkıyordu. Orada olmaktan sıkılmış gibi bir hali vardı. Biz gelince dikkat kesilmişti.

Yıldızların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin