Bölüm 28

300 19 1
                                    

"Sen delisin yürü gidiyoruz!" dedi bildiğimiz sarışın.

"Ya eğleniyordum ben!" dedim. Kelimeler ağzımdan yuvarlanarak çıkıyordu.

"Yürü dedim!" diye bağırdı.Yüzündeki ifade beni korkutmaya yetiyordu. Beni korkutmaktan hoşlanıyor gibiydi. Her bağırdığında bu oluyordu.

"Bende burada kalacağım dedim!" bende ona karşı bağırmıştım. Silahlar çekilmiş düello başlamıştı.

"Sözümü ikiletme ve bana emir verme!" dedi Chris.

"Umrumda değil ben burada kalacağım dedim ve burada kalacağım!" dedim ve tetiği çekmiş bulundum.

Normalde çekip gitmesini beklerdim. Ama o gitmemişti. Karnımın üzerinden kolunu uzatmış ve beni bir yere doğru çekiyordu.

"Bırak beni!" diye çığlık atmıştım. Ama o benden önce davranmış ve silahı ateşlemişti. Hey millet kazanan Chris Jones!

Neden her zaman kazanmak zorundaydı? Ona karşı çıkamıyordu ve bir şekilde gelip beni bulmasını ve karanlığın içinden beni çekip çıkarmasını istiyordum. Ama bilmediğim bir şey vardı. O benden daha karanlıktı. Ben boğulacak kadar batmamıştım ama o boğuluyordu.

Beni kendi evine getirmişti. Dün gittiğimiz ahşap evi tercih edeceğimi düşündüm. En azından şarkı sözlerine bakıp daha fazla bilgi edinebilirdim.

Arabadan çıkmış ve eve doğru yürüyordu. İnat etmiş ve arabadan çıkmamıştım. Chris arkasına bakmıştı. Arabada olduğumu gördüğünde tek kaşını kaldırarak bana baktı.Omzumu silktim. İki adımda yanıma gelip arabanın kapısını açtı. İtiraz etmemi bile beklemeden kolumdan çekiştirmeye başladı.

"Ya bırak beni! Bıktım senden!" diye bağırdım. Hiç duymamış gibi davrandı ve beni çekiştirmeye devam etti. 3 gündür beni çekiştirerek eve götürüyordu. 3 gündür onunla yatıyordum. Bu fikir beni gülümsetmişti.

Kapıyı açıp beni içeri doğru itti. Dengemi sağlayamamış ve kapının önüne düşmüştüm. Ayağım acıyordu. Ama sesimi çıkarmamıştım. Kalkmaya çalışmıştım ama kalkamamıştım. Chris kolumdan tuttu ve beni kaldırmaya çalıştı.

"Kalk!" diye bağırdı. Kalkmaya çalışıyordum ama ayağımın üstüne basamıyordum.

"Kalkamıyorum." dedim çaresizlikle. Bir hamlede beni kucağına almış ve banyoya taşımıştı. Küvetin içine beni oturttu. Ve soğuk suyu açtı. Beklemediğim için afallamıştım. Çığlık atarak suya tepki verdim. Çıkmaya çalışmıştım ama Chris beni daha çok suya bastırıyordu. Bir süre sonra suya alışmıştım. Kollarımı bedenimin etrafına sardım. Chris söyleyene kadar titrediğimin farkında değildim. Düşüncelerim geri dönmüş ve beynim tekrar kendine gelmişti.

"Tamam burda kal ben sana kıyafet bulucam üstündekileri çıkart. Şu havluyu kullanabilirsin." dedi ve koşarak çıktı. Küvetten çıkmaya çalışmıştım ama hala ayağıma basamıyordum. Gömleğimi çıkardıktan sonra zar zor pantalonumu çıkarmıştım. Havluya uzanmaya çalışmıştım ama bu neredeyse imkansızdı. Chris bir anda içeri girmişti.

"Gelme!" diye bağırdım. Bağırmama karşı afallamıştı.

"Ne oldu?" dedi

"Kıyafetleri yakınıma bir yere at ben giyinirim." dedim.

"Blue iyi misin?" dedi.

"İyiyim ben gel diyince gelirsin. Kıyafetleri buraya at." dedim. Kıyafetleri attı. Tişört ve şortlarından getirmişti. Çamaşırlarım ıslaktı ama onları çıkarmayacaktım hele ki yanımda Chris varken.

Yıldızların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin