HE'S MINE| 26
Gözyaşlarımın kuruduğunu sanırdım. Bu gece, bunun koca bir yalandan ibaret olduğu gerçeğiyle en acı şekilde tanıştım.
Tuna Başaran'ın beni saatlerce bekletmiş olması ya da gelmemesi değildi gözyaşlarımın asıl sebebi. Asıl sebep, benim içimde saklıydı. Duygularımı ve geçmişi ona açmak için kendimi en hazır hissettiğim andaydım. Ona bir kez içimdeki bu tuhaf histen bahsetsem geçerdi belki de. Ona karşı beslediğim şeylerin yalnız tensel bir çekimden ibaret olduğunu anlar, bu aptalca sevdadan vazgeçerdim.
Ancak olmamıştı, Tuna Başaran gelmemişti.
Birbiri ardına yanaklarıma süzülen yaşları elimin tersiyle silmekten vazgeçmiştim. İnsanların, ilk kez ağlayan birini görüyormuş gibi bakmasından rahatsız olup ayaklanmış ve karşıma çıkan ilk taksiyi çevirmiştim. Bu durumda araba kullanamazdım. Glory'den evime giden yollar öylesine uzun geldi ki kalbim sıkıştı ve hatta nefesim kesildi gibi hissettim. Aldatılmış gibi hissediyordum ve böyle hissettiğim için herkesten çok kendime kızgındım.
Oysa bu geceye dair birden çok hayal kurmuştum kafamda. Belki ona buzdan kalbimi gösterir, belki de birkaç kadeh içip tek kelime etmeden ayrılırdım. Cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğim sorular bıraktım arkamda. Başımı yastığıma koyduğumda her şeyin geçeceği yalanına kendimi öylesine inandırmıştım ki üzerimi bile çıkarmadan ışıkları kapattım. Bu benim için sıradan, basit bir gündü. Uğruna bu denli yıpranmamalıydım.
-
tuna: özür dilerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HE'S MINE (+18) TEXTING
Teen FictionUyarı: Bu hikâye yetişkin içeriklidir. +90535*******: Merhaba ben Umay, yanlış kişi doğru zaman. Geçmişten gelen gizemli bir kadın... Geçmişi ardında bırakmaya niyetli güçlü bir adam... İkisini birleştiren tek gece...