(+18) 38

11.2K 245 62
                                    


Merhaba yine ben 😊 Sizi çok bekletmedim umarım, gecenin bu saatine aksadığı için üzgünüm, halletmem gereken işler vardı. Sizden ricam oy vermeyi ve birkaç emoji de olsa yorum yapmayı unutmamanız. Kitabımın okunması 35K  ama oy 1K... Emeğim çöp gibi hissediyorum. Hatırlarsınız Wattys21'e katılmıştım ve emek verdiğim bir şeyde kazanmayacak olsam bile gidebildiği yere kadar gitmek istiyorum.

Ve bölümümüz ciddi anlamda yetişkin içerik içeriyor. Yenge çocukları pistten alalım, diyen düğün organizatörüyüm şu an. Bölüm +30 falan sakdhskdfjfd

İyi okumalar.

HE'S MINE|38

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HE'S MINE|38

            Karda yürüyüp ardındaki kan lekelerini gizleyen bir adam tanıdım. Yürüdüğü karlı yol benim kalbimdi. Farkında değilken bile, bana cam kırıkları çiğneten bu adam Tuna Başaran'dan başkası değildi.

Gözlerim gördüğü şeyin bir illüzyon olup olmadığını anlamaya çalışır gibi kırpılırken dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. O buradaydı?..

Kahverengi irislerim siyah kapüşonun üzerinden tuttuğu karnına düştüğünde ellerini hızla boyayan o sıvının varlığını henüz kestirebilmiştim. Gözlerim, onun bir mermer kadar beyaz yüzüne yükseldiğinde alnındaki ter damlalarına rastlamıştım. Dişlerini çok sıkı sıkıyor olmalıydı, çenesi belirginleşmiş; aldığı nefeslerin derinliği saniyeler geçtikçe artmıştı.

"Umarım misafir kabul ediyorsundur." diye konuştu birdenbire. Elini yasladığı duvardan ayırdığında doğruldu ve kana bulaşmış elini siyah sweatshirtünün yüzeyine sildi. Kan, kumaşın üzerinde parlak bir leke yarattığında sertçe yutkundum. İçeri geçmesi için kapıyla aramda bariz bir mesafe yarattığımda Tuna bana baktı. Konuşmak için dudaklarımı aralamak istiyor ancak tek kelime edemiyordum. Sanki ben, birilerinin parmak uçlarıyla yönlendirdiği o kuklaydım ve birileri konuşmamı istemiyordu.

Tuna evimden ilk adımını attığında hızla kendime gelmiştim. Yaralıydı. Bu, ciğerimin ortasına yanan bir meşale bıraktı sanki. O, salona yönelirken hızla banyoya gittim ve ilk yardım çantasını aldığım gibi onun yanına gittim.

Bunu ona kim yapmıştı? Nasıl olmuştu? Sahi tüm bunları sormaya hakkım var mıydı?

"Üzerini sıyır." diye konuştum bakışlarımı onun karın boşluğuna, yarasının olduğu yere, dikmişken. Tuna, dediğimi ikiletmeden sweatshirtünü sıyırdığında yaranın üzerindeki basıyı kaldırdığı için artan kan akışı karşısında ne yapacağımı bilemedim. Hızla gazlı bez yığıntısını yarasına bastırıp kan akışının durdurmaya çalıştım.

"Beni burada görmeyi beklemiyordun." dedi birdenbire. Sesi, bakışlarımı gözlerine çevirmeme sebep olurken zaman bizim için durmuş gibiydi. Şehrin ışıkları dört tarafı camla kaplı evime sızıyor, onun kahve göz bebeklerinin ışıldamasına sebep oluyordu.

HE'S MINE (+18) TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin