0.3

36.5K 2.8K 1.1K
                                    

Yediğimiz dayağın ardından Altun'la birbirimize destek ola ola mahalleye ulaşmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yediğimiz dayağın ardından Altun'la birbirimize destek ola ola mahalleye ulaşmıştık. Köşe başına gelmişken çetenin muhabbet eden seslerini duymaya başlamıştık.

Altun her ne kadar bana yük olmamaya çalışsa da ikimizin de ağzına sıçmışlardı ve bizi böyle gören çete Faruk ve diğerlerine hiç de hoş şeyler yapmayacakları kesindi.

Bizi ilk fark eden gülerek bir şeyler anlatan, her zamanki gibi kaputa oturmuş olan Ceyhun abi olurken. İlk önce gözleri kısılmış ardından ise küfür ederek elindeki izmariti attığı gibi bize doğru koşmuştu.

"Altun?! Barış?! Lan!"

Bir sürü şey söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibi dururken diğerleri de yanımıza geldiğinde bizi birbirimizden ayırmışlardı. Alp abi ve Ceyhun abi Altun'la ilgilenirken Devran abi beni kendisine yaslayarak suratıma bakıyor Kemal abi ise anlamadığım birkaç şey sıralıyordu.

Zaten en son hatırladığım şey Devran abinin kaşlarını çatarak bana bir şeyler söylemesi olurken gözlerimi kapatmamla hızla kucağa alınmış ve taşınmaya başlamıştım.

***

Gözlerimi açmamla Devran ve Kemal abiyi hemen yanımdaki koltukta otururken gördüğümde hemen karşımdaki koltukta da Altun yatıyordu. İki tekli koltukta ise Ceyhun ve Alp abi otururken etrafta ölüm sessizliği vardı resmen.

Fakat yine de suratlarına baktığımız zaman feci derecede sinirli oldukları belliydi.

"S-su alabilir miyim?"

Konuşmamla herkesin ilgi odağı ben olurken Devran abi kalkarak bir bardağa su koymuş ve yere diz çökerek ensemden destek vermişti. Onun sayesinde biraz kalkarak suyu içtiğimde kafamı geri çekmemle bardağı ağzımdan uzaklaştırarak yere koymuştu.

Elleri ensemdeki saçlarımı hafifçe okşadıktan sonra beni yeniden yatırdığında "Ablana burada kalacağını söyledik, bu halde görmesin gece gece." Dediği anda rahatlamıştım.

Gözlerim hemen arkasında uyuyan Altun'a kayarken bakışları benden hiç ayrılmamıştı.

"Oğlum kim, neden size böyle bir şey yaptı? Altun krize girdiği için ona ilaç verdik uzunca süre uyanmaz, bari sen anlat."

Alp abi resmen patlamaya hazır bir volkan gibi konuşarak bana baktığında gözlerimi kapatarak bir süre beklemiştim.

"Dershaneden çıktık, mahalleye doğru yürürken Faruk önümüze çıktı."

Odadaki herkes anında gerilirken Devran abinin boynundaki bir damar hızla şişmişti bile.

"O pezevenk mi yaptı?!"

Ceyhun abi sinirle yerinden kalkarken kafamı sallamıştım.

"Benimle çok uğraşmasa da Altun'a laflar etti. Eski defterleri açmasıyla sinirlenerek onu ittim."

İttiğimi söylememle Devran abi bana bakarak tebessüm ettiğinde sinirine rağmen tebessüm etmesine açıkçası sevinmiştim. Herkesin sinirle size bakması gerilmenize yol açıyordu çünkü.

"Sonra da bana kaldıramayacağım kayanın altına girmemi söyleyerek vurdu işte. Karşılık vermeye çalışsak da kalabalıklardı."

Sözümün bitmesiyle Devran abi "O kayayı götüne sokmayan adam değildir." Derken gözlerimi büyüterek ona bakmamla saçlarımı okşamıştı.

"Bir dahakine karşındaki adamı itmek yerine yumruk at Barış, anladın mı beni?"

Gözleri gözlerime kilitlenmişken kafamı salladığımda o da beni onaylamış ardından da bir anda oturduğu yerden kalkarak Kemal abiye dönmüştü.

"Evde onlarla kal."

Kemal abi itiraz edecek gibi olsa da Devran abinin bakışıyla susarken arkasına aldığı Ceyhun ve Alp abiyle birlikte evden çıkan adamın nereye gideceğini tahmin etmek pek de zor değildi.

İstemediğim bir olay olan kavga artık daha da büyümüşken onların eve sapasağlam gelmesini dilemekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Onların güçlü olduğunu bilsem de Faruk ve diğerlerine gram güvenim yoktu.

"Ablam yarın ağzıma sıçacak..."

İç çekerek konuşmamla Kemal abi gülerken ona bakmam üzerine yanıma gelerek üzerimdeki ince örtüyü biraz daha düzeltmişti.

"Merak etme, ben de konuşurum. Rahatlatırız onu."

Sözleri rahatlamama neden olurken ona karşı gülümsemiştim.

"Ablamı cidden seviyorsun."

Gözlerine bakmamla orada parıltıları görürken "Tabii seviyorum len." Diyerek burnuma hafifçe vurmuş ama yaramı unuttuğu için acıyla inlememi sağlamıştı. Benden çıkan inlemeyi duymasıyla panik yaptığında elini kolunu nereye koyacağını şaşırmıştı.

"Özür dilerim lan, dur."

Suratımı tutmasıyla gözlerimi açıp ona baktığımda burnumu incelemiş ardından da "Vallahi Devran sikecek bir gün." Diyerek söylenmişti.

"Devran'la ne alaka?" dememle gözleri beni bulurken "Ne Devran'ı?" diyerek suratıma bakmıştı.

"Dedin ya abi, 'Devran sikecek.'diye."

Gözlerime ayıplar şekilde bakmasıyla yeniden kalktığı koltuğa geçtiğinde "Senin kafana fazla vurmuşlar, yat zıbar hadi." Diyerek gözlerini kısık seste çalışan televizyona dikmişti.

Şaşkınlıkla ona baksam da vücudumdaki ağrılar onunla ilgilenmemi engellerken birkaç kez girmiş olsam da ilk defa Devran abinin evinde, dövülmenin verdiği acılarla uyumaya çalışmıştım.

*****

5.9.2021

Köşe Başı (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin