---TAMAMLANDI---
Barış mahallede sessizce yaşayan bir çocuktu. Devran ise mahallenin ağır abisi.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve şid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güne yine klasik olarak ablamın bağırtıları ile uyandığımda bu sefer mutluydum. Gece beni eve bırakan Devran'ın ardından kısa bir mesajlaşma yaşamış ve bugün birlikte zaman geçirmek için sözleşmiştik.
Odamdan çıkıp tuvalette işlerimi hallettikten sonra ablamın yanağından öptüğümde elleri yine hızla kalçamı bulmuştu.
"Abla!"
Bağırarak ona kötü kötü baktığımda bana omuz silkerek saçlarını düzeltmiş ve yeniden bana bakmıştı.
"Ceketinin cebine biraz para bıraktım. Akşam Kemal'le yemeğe çıkacağız, yani eve geldiğinde ben olmayabilirim. İstersen çeteyle takıl ama evdeysen de dolaptaki yemekleri ye."
Öznele cümlelerini sıralayıp gözlerime onay istercesine baktığında kafamla onu onaylamıştım. Eğer akşam ablam geç gelecekse tabii ki Devran'la olurdum. Yani şey, çeteyle.
Kendi kendime yaptığım planla mutlulukla odama girdiğimde hızla dolabımın başına geçerek kıyafetlerimi süzmüştüm.
Gözüme kot şortum ve kırmızı tişörtüm takılırken hızla onları elime alıp yatağımın üzerine bıraktığımda üzerimdeki pijamalarımı çıkartmıştım.
Ayırdığım kıyafetleri üzerime geçirerek aynada kendimi süzdüğümde iyi olduğuma karar vermeme aynanın karşısından çekildiğimde telefonuma mesaj gelmişti.
Kapıdayım.
Okuduğum mesajla kalbim hızlanırken hemen odamdan çıktığımda ablamın evden çoktan çıktığını fark ederek kapıya ilerlemiştim.
Ayakkabılarımı giyerek kapıyı açmamla karşıma yeşil gözlü bir dev çıktığında irkilsem de onun Devran olduğunu algılamamla kocaman gülümsemiştim.
"Günaydın!"
Sesim fazlasıyla enerjik çıkarken Devran tıpkı benim gibi gülümseyip kollarını etrafıma sardığında anında karşılık vermiştim.
"Günaydın bebeğim."
Kulağıma doğru fısıldadığı kelimelerle gülerek kollarımı belinden ayırdığımda o da geriye giderek üzerime bakmıştı.
Gözleri bacaklarımda biraz oyalansa da en sonunda gülerek kenara çekildiğinde "Hadi bakalım." diyerek ikimizin de hareket etmesini sağlamıştı.
Önde ben arkamda da o kapının önünde duran arabaya ilerlediğimizde öne oturmamla saniyeler içinde Devran yanımdaki yerini almıştı.
"Nereye gideceğiz?"
Hevesle sormamın üzerine yeşil hareleri bana dönere dudağının kenarı kıvrıldığında iç çekmeden edememiştim. Yakışıklı herifti ulan.
"Kahvaltı yapmak için güzel bir yer biliyorum. Seveceksin."
