Dershane çıkışım olduğu anda kalbim deli gibi çarpıyordu.
Devran gelecekti.
Gün boyu acaba mesaj atar mı ya da ben atsam mı diyerek telefonu sürekli kontrol etmişken elime koca bir hiç geçmişti.
Ne Devran bana yazmış ne de ben ona yazacak cesareti gösterebilmiştim. Şimdi ise Altun'u kapıda beklerken telefonum titremişti.
Ceyhun, Altun'u önce aldı. Seni bekliyorum.
Yazılan satırlarda Altun'a kızmaya halim bile kalmazken kocaman gülümseyerek merdivenlere yönelmiştim.
Aşağıda, beni bekliyordu.
Salak aşıklar gibiydim...
Kapıdan çıkar çıkmaz köşede içtiği sigarasından son bir nefes alarak izmariti çöpe atan Devran'ı görerek hızlı hızlı ona doğru yürüdüğümde beni gören Yeşillerinin parlaması ve dudaklarının iki yana kıvrılmasıyla kollarımı bedenine sarmıştım.
İrkilen bedenini kollarımın arasında hissederken umursamadan kafamı da göğsüne yasladığımda hızlı hızlı atan kalbi daha da içten gülümsememe neden olmuştu.
Saniyeler içinde vücudum iri kollar tarafından sarmalanırken saçlarımın üzerinde hissettiğim varla yok arası öpücükle iç çektiğimde Devran geri çekilerek suratıma bakmıştı.
Gözleri suratımda gezinip bana gülümserken utandığım için mahalleye doğru dönerek "Hadi." Demiştim.
Yürümeye başladığımızda mutlulukla ilerliyordum. Devran'ın yanımdaki haline bakarak onun da en az benim kadar mutlu olduğu hissedilirken ara sokağa sapmamızla eli yavaşça omzuma dolanmış sonra da beni kendisine çekerek öyle yürümeye devam etmişti.
"Seni rahatsız edersem beni uyar."
Bariton bir sesle beni uyarmasıyla ona baktığımda yeşilleri bana dönerek göz kırpmıştı.
"Senden rahatsız olacağımı sanmıyorum."
Kendimden emin bir şekilde konuşmamla omzumdaki kolu kasılırken beni kendisine daha da çok çekmiş ve derin bir nefes almıştı.
"Sabah o yüzden mi öyle mesafeli yaklaştın?"
Gözlerimi ona doğru odaklamamla kafasını yavaş yavaş sallarken her şeyi benim için özenle düşünüyor olması kalbimin daha çok kasılmasına neden oluyordu.
"Devran..."
İçten bir şekilde konuşmamla bakışları anında bana değerken olduğumuz yerde durarak tamamen ona dönmüştüm.
"Senin beni sevdiğini biliyoruz, ben de sana karşı boş değilim ve bu, aramızda bir ilişki başlatır..."
Gözlerine baktığım için orada sadece dikkatle beni dinleyen Devran'ı görürken istemsiz bir şekilde gerilmiştim.
"Başlatır değil mi?"
Hızlı hızlı konuşmamla gördüğüm güzel gülümsemelerden birisini bana sunarak "Başlatır yavrum." Dediğinde titremiştim.
Heyecandan titremiştim ulan.
"O-o zaman köşeye gidelim- yani köşe başına!"
Yanış anlamasından korktuğum için hızlı hızlı konuşarak her şeyi bok etmemle Devran gür bir şekilde kahkaha attığında bu sefer de ona odaklanmıştım.
Bu adam beni seviyordu lan.
Etrafı kontrol ettikten sonra bana yaklaşan iri adam omuzlarımdan tutarak dudaklarını yanağıma bastırdığında huzurla gözlerimi kapatmıştım.
İçime çektiğim nefeste onun kokusu genzime dolarken ellerimi beline sararak sıkıca sarılmıştım.
Kendimize, birbirimize aylarca işkence etmiştik belki ama her şeyin sonunda bütün benliğimiz temizlenmişti.
***
"Ulan atacağın kartı sikeyim."
Alp abi, Kemal abinin attığı karta söylenerek elindeki diğer kartı yere bıraktığında sıra Devran'a geçmişti. Attığı kartla yerdekileri alarak gülümsediğinde istemsizce benim de dudaklarım gerilmiş ve sırtında duran, tişörtünün ucunu avuçladığım elimi biraz daha sıkmıştım.
Çetenin yanına geldiğimizde herkesin burada durup gırgır şamata oturduğunu görmüştük. Hızla biz de adapte olduğumuzda muhabbet bir anda oyuna gelmiş ve kart oyununa girişilmişti.
Saatin geç olmaya başlamasıyla istemsizce ürperdiğimde Devran'ın bakışları hemen bana dönmüştü.
"Üşüdün mü?"
Kaşlarını kaldırarak konuşmasıyla kafamı iki yana sallasam da o buna ikna olmayarak kartlarını yere bırakmış ardından da ayağa kalkarak Ceyhun abinin arabasına ilerlemişti.
Arka taraftan aldığı ceketi getirerek omuzlarımdan aşağıya bıraktığı anda burnuma Ceyhun abinin parfümü gelirken onun ceketini aldığını anlayarak gülmüştüm.
Devran yerine oturduğu sırada eli hareket ederek bileğimi tutmuş ardından da sırtına götürerek bırakmışken temas bağımlısı kişinin sadece ben olmadığını anlayarak sevinmiştim.
"Ceyhun abi parfümün ne güzelmiş."
Ceyhun abi bana bakıp gülerken Alp abi ve Altun bize odaklandığında Devran yavaşça arkasına dönüp bana bakmıştı.
"En güzeli seninki merak etme."
Diyerek gülmemle gözleri parlarken kolunu uzatıp beni kendisine çektiğinde Alp abi kaşlarını çatsa da kısa süre içinde kafasını iki yana sallayarak kartlarına odaklanmıştı. Ceyhun abi de aynı şekilde bize birkaç saniye bakıp kartlarına dönerken ben Altun'la göz göze gelmiştim.
Suratındaki imalı gülümsemeyle birlikte dudağını ısırıp gözlerini kaçırırken ben dayanamayarak sırıtmıştım.
Devran'laydım, niye gülmeyeydim ki?
*****
11.10.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köşe Başı (bxb)
Teen Fiction---TAMAMLANDI--- Barış mahallede sessizce yaşayan bir çocuktu. Devran ise mahallenin ağır abisi. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şid...