---TAMAMLANDI---
Barış mahallede sessizce yaşayan bir çocuktu. Devran ise mahallenin ağır abisi.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve şid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Heyecandan ellerim titrerken aynada kendime bir kez daha bakarak yatağıma doğru ilerlemiştim.
Devran'ın gelmesine dakikalar varken ablam Kemal abiyle birlikteydi ve evde sadece annem vardı. Gerçi o da erken uyurdu ama beni ilgilendiren kısım bunlar değildi.
Devran'a karşı şu an özlem duyuyordum ve bu duygu beni hem şaşırtıyor hem de hoşuma gidiyordu.
"Oğlum kapıyı duymuyor musun?"
Annemin kapının ardından gelen sitemli sesi ile kendime gelirken hızla odamın kapısını açmış ve dış kapıya doğru ilerlemiştim.
Sesim enerjik ve içten çıkarken Devran annemden ayrılıp bana ilerlemiş ve beni de kolları arasına alarak göstermelik bir şekilde sarılmıştı.
Annem varken ikimizin de samimi tepkiler veremeyeceğinin tabii ki farkındaydım, hele de ilişkimizi sadece Kemal abi ve Altun bilirken şu anlık başkalarının öğrenmesini isteyeceğimden pek de emin değildim açıkçası.
"İyi oldu geldiğin evladım, bizim eşek senden yardım istediğinden hiç bahsetmemişti ama iyi yapmış. Gece kal burada sabah da erkenden evine gitme sakın."
Annem Devran'a yönelik konuşarak arada beni gömdüğünde şaşkınlıkla Devran'a bakıyordum. Evet, annemden izin almıştı ama bunu nasıl başardığını bana hiç söylememişken şimdi annemden duyduğum kelimeler beni şaşırtmıştı.
"Sorun değil sultanım, sabah da erkenden gitmem merak etme sen."
Devran sıcak bir şekilde konuşarak güldüğünde annem eliyle odamı göstermişti.
"Gidin de dersinize başlayın hadi, diğer sınavda iyi puan alsın bari de yüzümüz gülsün biraz."
Annemin sözleriyle ona dudaklarımı sarkıtıp baktığımda eliyle yanağımı okşamış ve oturma odasına doğru ilerlemişti. Onun bu hareketi gülümsememi sağlarken odaya girmeden önce annem mutfağı gösterip bana doğru konuşmuştu.
"Devran oğluma içecek ve yiyecek bir şeyler götürmeyi unutma."
Bir anda Devran'ın böyle üste çıkmasıyla ona dönüp gözlerimi kıstığımda Devran gülüp yanağımdan makas almış ardından da bir şey demeden odama doğru ilerlemişti.
Mutfaktan aldığım çaylar ve kurabiyelerin ardından ben de odama girdiğimde Devran'ı masamın üzerini incelerken bulmuştum.
"Hem bu kadar ders çalışıp hem de nasıl düşük alıyorsun anlamıyorum."
Gözleri çözdüğüm test kitaplarında gezinirken söylenmesiyle omuz silktiğimde "Sınav sırasında sıkılıyorum. Dikkat dağınıklığım da var." Diyerek omzuna kafamı koymuştum.
