Karakterleri parmağımda oynatıyorumdur skskdkfkfkf iğrenç espriler köşesi.
Saatlerce iş arayıp bulamazken yıkık bir şekilde mahallenin yakınlarındaki bir kafeye gelmiştim. İçeriye girip soğuk içeceklerden birisini söylememle iç çektiğimde bir yandan da telefonda Altun'a mesaj atmıştım.
Altun çeteyle birlikte köşe başında olduğunu ve eve geçmeden yanlarına uğramamı teklif etse de aklıma bir anda Devran abinin beni sevdiğini söylediği görüntüler gelirken hızla yorgun olduğuma dair bir mesaj yazıp yollamıştım.
Kaçacaktım.
Ona acı çektirmektense gözünün önünde olmamam daha iyi gibiydi. Hem Çete onun ailesiyken de oraya gidip onu rahatsız edemezdim. Ben onlarla takılmasam da olurdu ama Devran abi takılmalıydı.
İç çekerek önümdeki içeceğimden içmemle kafe sahibi olduğunu düşündüğüm bir adam elindeki eleman aranıyor afişini cama astığında gözlerim resmen parlamıştı.
Önümden yeniden geçecekken adamı durdurduğumda gözleri hızla beni taramış ve yavaşça gülümsemişti.
"Eleman için bir kriteriniz var mı acaba?"
Elimle camdaki ilanı göstererek sormamla adam kafasını iki yana sallarken "Sadece part time eleman olsun istiyoruz." Demesiyle kocaman gülümsemiştim.
"O zaman iş için size başvuruyorum."
Dememle adamın gülümsemesi artarken hızla karşıma oturmuş ve maaşla saat ayarlamasının ardından işe alındığımı söylemişti.
Şaşkındım çünkü tüm gün dolaşıp durmuşken böyle bir şeyi beklemiyordum ama bir yandan da mutluydum ve sorgulamaya niyetim yoktu. İşim vardı ulan!
****
Akşam dershaneden Altun'la çıkmamızla bizi almaya yine Devran abi ve Cehun abi gelmişken direkt olarak Ceyhun abinin yanına geçmiştim.
"Len, sabah niye gelmedin yanımıza?"
Ceyhun abi hemen beni kolunun altına çekerken hafifçe gülümsemiştim.
"Senin Tofaş için iş bakıyordum."
Sözlerim onu gülümsetirken "Buldun mu bari?" demesiyle kafamı olumlu anlamda sallamıştım. O sırada gözüm yanımızda sessizce yürüyen Altun ve Devran abiye kayarken Devran abinin tebessüm ettiğini görmüştüm ama fazla bakmak istememiştim.
Ondan kaçma nedenim de basitti aslında.
Bana olan sevgisine karşılık vermiyordum ve onun bana bakarak acı çekmesini de istemiyordum.
Tamam, ben bilmezken belki zordu ama şimdi bir de acı çekiyordu çünkü onu reddetmiştim resmen.
Sözlü bir ret söz konusu olmasa da üzgün olduğumu söyleyip kaçmam bile bir cevaptı bence.
"Kemal sizdeydi. Eve geçtiğinde söyle de yarın mekanı ayarlasın."
Ceyhun abinin sözlerini duymamla kaşlarımı çatarken gülüp saçlarımı dağıtmıştı.
"Kutlama yapacağız ulen. Rakı masası kuracağız ve ablanla sen de geleceksin."
Sesi kesinlikle itiraz kabul etmez tonda çıkarken mecburen kafamı sallayarak onu onaylamıştım. Artık Altun'la konuşur ya da Alp abiyle kafa bulur bir şekilde geceyi atlatırdım.
Zaten işe girdiğim için geri kalan zamanlarda sıkıntısız geçerdi, geceleri de yorgun olduğumu söylersem bir süre için kafamı rahat tutardım...
Eve gelmemizle herkese iyi geceler dileyerek onlardan ayrılıp içeriye girdiğimde üzerimde hiç baskı ya da bakış hissetmemiştim.
Devran abi o gece dediği gibiydi. Bana anlayışla yaklaşmış, zorlamamıştı ve rahatsız edecek hareketlerden de uzak duruyordu.
Mesela onlarla yürürken sadece bir kez baktığını hissetmiştim başka da üzerimde bakışlarını hissetmemiştim, beni gerdiğini düşünmüş olmalı ki yol boyu Altun'a ara sıra laf atarak benim Ceyhun abiyle rahatça konuşmama bile zemin hazırlamıştı.
Bu düşünceli tavırları güzeldi, inceydi ama işte...
"Kemal abi, yarın için mekan hazırlayacakmışsın."
İçeriye girer girmez konuşmamla ablam bıçağın ucunda Kemal abiye uzattığı elmayla birlikte suratıma bakmıştı.
"Sana da merhaba ablacım. İyiyiz vallahi oturuyoruz ne olsun? Senin günün nasıldı?"
Sert bir ses tonuyla konuşmasıyla iç çektiğimde yorgun olduğumu belirtircesine omuzlarımı çökertmiştim.
"Ablam... tüm gün anam ağladı zaten. Odama geçip uyumak istiyorum."
Ablam sözlerimle kaşlarını çatarken yerinden kalkıp yanıma gelmiş ve saçlarımı geriye iterek alnımdan öpmüştü.
"En azından iş buldun ablam benim. Boş geçmedi günün... Git dinlen hadi ama önce duşuna gir."
Kemal abinin olmasını umursamadan kalçama attığı tokatla "Abla!" dediğimde bana gülüp öpücük atarak yerine geçmişti.
Kemal abi ile o an göz göze gelirken o da gülerek bana bakmış sonra da hafifçe iç çekmişti.
Onun durumunu da anlıyordum aslında. En yakın arkadaşının ve kayınbiraderinin garip ilişkisi arasında kalmıştı ve elini nereye atması gerek bilmiyordu.
Onunla hiç konuşmamıştık ve açıkçası konuşma gereği de uymuyordum. Sonuçta ona tutup da 'Madem biliyordun bana neden söylemedin?' diyemezdim. E onun da yapabileceği bir şey yoktu.
Kısaca ben konuyu kapatmıştım.
Zaman ne getirir ya da götürür bilemezdim ama şimdilik halim itten beterdi.
Sıçmıştım. Ama belki yıkanınca geçer umudunu üzerimde taşıyordum.
****
Isındık gibi gibi. Bir iki bölüm daha durgun ama sonrası... :))
16.9.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köşe Başı (bxb)
Teen Fiction---TAMAMLANDI--- Barış mahallede sessizce yaşayan bir çocuktu. Devran ise mahallenin ağır abisi. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şid...