--Leyla'nın gözünden--
Sabah uyandığımda yanımda kimse yoktu. Gözlerimi iyice açmaya çalıştım. Yatakta biraz tavana baktıktan sonra doğrulmuştum. Etrafıma bakındım. Yanımdaki lambaya bir not yapıştırılmıştı. Yapıştırıldığı yerden çıkarıp okudum.
'HER ŞEY ÇOK GÜZELDİ.
-Ali'
Dün geceyi düşündüm. Aklımdaki bütün soruları sorduğumu düşünüyordum. Samimiyetine inanmıştım. Duygu yüklü bir gece olmuştu, kendimi kasmıştım başta ancak daha sonra tutamadım. Gözlerimizden yaşlar akmıştı. Daha sonra uyumaya çalışırken kulağımın dibinde fısıltıyla söylemişti şarkısını. 'Sen oku kelimeleri gözlerimden' cümlesinden sonra dalmıştım. Gecenin yorgunluğu çökmüştü.
Etrafıma tekrardan baktığımda ona ait bir şey göremedim. Sabah burada olur diye düşünüyordum. Telefonumu elime alıp gelen mesajları okudum.
[Annem]-Leyla şimdi iyi misin? Biz yoldayız merak ettim seni. Beni ara.
Mesajı okuduktan sonra arama tuşuna bastım. Bir iki saniye sonra açmıştı.
"Alo? annem nasılsın?"
"İyiyim...sen nasılsın?"
"Çok yorgunum hâlâ. Geç uyudum şimdi de uçağa binmek üzereyiz, az kaldı. Miden nasıl?"
"İyiyim bir şey yok. Deniz geldi mi göremedim?"
"Hayır göremedim. Çok kırıldım ona da. İnsan bir haber verir. Neyse sen yeni evimize bugün taşınmaya bak. Lara sanırım evde olacak. Taksi ile halledersin, kartına para atıyorum."
"Bir dakika ne demek görmedin. Tamam ben kapatıyorum şimdi."
"Tamam görüşürüz, gelene kadar kendine iyi bak."
Hemen ardından Deniz'in mesajına baktım.
[Deniz]-Leyla düğüne gelemiyorum, Zehra ablaya iletirsin.
Durduk yere ne olmuş olabilirdi. Hemen telefonunu aramaya koyuldum. Deniz böyle bir şey yapmazdı. Son zamanlarda çok durgundu. Benimle konuştuğu yoktu. Düğün olayını öğrenince bile sevinç gösterisi göstermemişti. Gökçen ile aralarında bozukluk olduğunu biliyordum. Derdini bana anlatmasını çok isterdim. Aramalarıma dönmüyordu. Yanımda kıyafetlerim yoktu. Odada bıraktığım eşyaları toparlayıp hemen odadan çıktım. Önce eve gidecektim. Otelden çıktıktan sonra köşedeki taksi durağına koştum. Bir hışımla binmiştim. Evin adresini verdim. O esnada yine telefonunu aradım. Açan yoktu.
Evin önüne yarım saat sonra varmıştık. Kapının anahtarını bulup kapıyı açtım. Evde kimse yok gibiydi. Üst kata çıkıp odasına baktım. Orada da yoktu. Aşağı kattan kapı sesi gelmişti. Koşarak oraya indim. Gelen Denizdi. İçimdeki korkuyu hemen bir kenara atıp yanına gittim ve sarıldım. O biraz öyle bekledikten sonra bana sarılmıştı. Üstü başı kir içindeydi. Şaşkın bir ifade ile yüzüne baktım. Sakin sakin konuştu.
"Dün işten çıktıktan sonra Gökçen'in yurduna gittim. Aşağı inmesini söyledim. Konuşmaya başlarken küçük bir tartışma oldu. Biz hararetli bir şekilde konuşurken telefonu çaldı. Arayan kız kardeşiydi. Babasının hastanede olduğunu söyledi...Durumu bana söyleyince nasıl gideceğimizi düşündük. Yanımızdaki şehir olduğun için iki saatlik mesafesi vardı. O an hiçbir şey düşünmeden önce şehir dışına kadar taksi ile gittik. Sonra otostop çektik. Bir adam yakınına kadar bıraktı. Hastaneye benim girmememi söyledi. Ailesinin beni böyle bir durumda tanımasını istemiyormuş. Hastane dışında bekledim. Bir iki saat. Sabaha karşı yanıma geldi. Durumunun iyi olduğunu gitmemin daha iyi olduğunu söyledi Leyla galiba aramız düzelecek çünkü anlayan bir bakışla konuştu benimle. Sonra otogar aradım, buldum ve buradayım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
Teen FictionBir kişide farklı evrenlerin olduğu dünya... Leyla farklı bir kişiliğe sahipti. Tanıyan kimse ilk konuşmasında onu çözemezdi, çözemedi. Kendi tabiri ile 'psikolojik olarak bozuk gelmişti bu dünyaya'. İki ayrı Leyla vardı içinde. Hangisi hakim olacak...