LEYLA

Bölüm 16

Herkese iyi okumalarr. (medya Deniz)

Oy ve yorum hatırlatmamı şuraya iliştireyim. :)

-------------------------------------------------------------

Deniz işten çıkıp eve geldiğinde karşısında derslerden sıkılmış bir Leyla gördü. Odasına girip onu neşelendirmek istedi. Odaya girdiği andan itibaren dağınıklığı göz ardı etti, Deniz'in bazı anlar takıntısı tutuyordu. Toparlamamak, silmemek için kendini tuttuğu anlar olmuştu. Hafif düzeyde bir takıntı olduğunu düşünüyordu, geçmişimden kalan bir başka hastalık derdi hep. Deniz'in aksine Leyla dağınıklığı pek umursamazdı. Düzenli olarak topladığı güne kadar odası hep dağınık olurdu. Deniz yine de karşısındaki yorgun Leyla'ya bu konuda dokundurmadan edemedi.

"Leyla...helal olsun yaa, ben bu kadar toplu bir oda görmemiştim. Taktik versene ben de uygulayayım." Deniz bir yandan yerdeki birkaç kıyafetini katlıyordu. Leyla Deniz'e dönüp sırıttı.

"Deniz nasıl desem, özel bir teknik bu...herkesle paylaşamam. Ancak sana kıyak geçmek istiyorum. Nasıl böyle olacaksın biliyor musun? Tabii ki umursamayarak(!)." Leyla bilmiş bilmiş konuşan hareketlerine karşı Deniz genişçe gülümsedi. Bu esnada Leyla'nın yatağının köşesine oturdu. Aynadan kendine baktı. Saçları uzamaya başlamıştı, kestirse iyi olacaktı. Daha sonra ona dik dik bakan Leyla'ya döndü.

"Bakıyorum canın sıkılmış, ne kadar süredir çalışıyorsun?" Leyla bana acıyın der gibi Deniz'e cevap verdi.

"Deniz Geyik bugün gerçekten çok yoruldum. Dün annemle dışardan geldikten sonra direkt uyudum. Sabah sen işe giderken uyanıverdim. 'Boş boş telefona bakmaktansa otur çalış Leyla!' dedim kendi kendime. Bak burası çok önemli kendime savaşçı gazı verdim(!). Sonra o saatten beri çalışıyorum. Arada sadece kahvaltı yaptım, başka ara vermedim. Yarın çok önemli bir sınavımız yok ama diğer günler baya zorlayacak beni. Sınıftakileri bir görsen...anlam veremiyorum. Bu kadar entrika dolap peşindeler ama dersten de eksik kalmıyorlar. Bir tek o Selin manyağının çok ilgilenmediğini gördüm. Aman neyse...özetle bugün hem büyük sınava hem de bu haftadan itibaren başlayan sınavlarımıza iyi çalıştım."  Leyla önündeki kitaplara göz gezdirdi. Aklına bir şey esmiş gibi hemen Deniz'e tekrardan döndü.

"Ya aslında...çalıştığım yeter be. Bugün müsaitsin demii? Beraber çıkalım gezelim, evet evet çok iyi fikir!" Deniz Leyla'nın ödül ister gibi heyecanına karşı kahkaha attı. Ayağa kalkıp sandalyede oturan Leyla'ya sarıldı. Leyla'nın başı Deniz'in karnına yaslanmıştı. Deniz bir iki sefer saçlarını okşadıktan sonra ayrılıp cevap verdi.

"Leyla Kuş tabii gideriz, otururuz bir kafede tavla oynarız. Sonra sahilde de otururuz. Belki sinemaya gideriz. Sen pizza seversin, bir de ondan yeriz. Ben de özledim, ne zamandır güzelce vakit geçirmiyoruz. Ben o zaman kıyafetlerimi değiştireyim, aşağıda seni beklerim." 

Leyla heyecanlı bir şekilde kafasını salladı. Deniz odadan çıktığında hemen dolabının kapaklarını açtı. Dünkü spor tarzından daha güzel giyinmek istedi. Dolabın şapka kısmında fötr şapkasını gördükten sonra ona uygun bir şey giymeye karar verdi. O sırada telefonu titredi. Gelen mesaj twitterdandı. 

[esma0can]-Öncelikle merhaba Leyla, iyileşmene sevindim. Umarım daha da iyi olursun. Özrünü maalesef kabul edemem, o zamanlar iyi olmadığını biliyorum ancak üzerimdeki etkisi hâlâ geçmedi. O yüzden senin isteğini kabul etmemin sebebi özrünü kabul etmesem de sana karşı bir nefretim olmamasıdır. 

[leylabozogl]-Esma biliyorum, çok üzdüm seni. Her anımda bana destek oldun. Ancak kendimde değildim. Ömür boyu hayatımda olacak bir hastalıkla cebelleştiğimi öğrendim. Kontrol altında yaşamaya çalışırken kırıp döktüklerimi tamir etmeye çalışıyorum. En azından iletişimimiz olsun, rahatsız edeceğimden değil. Sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum.