Bölüm 7

79 20 18
                                    

Sabah olmak üzereydi. Leyla uyku ile uyanıklık arasında geçirmişti bütün geceyi. Camdan dışarı baktığında şehre az kaldığını fark etti. Telefonuna uzanıp bildirimlere baktı. Komikti, bir tek annesi aramıştı ve mesaj atmıştı. Başka kim olabilirdi ki, neyin derdiydi Leyladaki önemsenme hissiyatı. Bu duyguları daha söküp atamamış mıydı. Zehra Hanım'ın bitmek bilmeyen cevapsız aramalarından sonra mesajlar kutusuna tıkladı. 

[22.01]-Eve geldim ama yoksun annem, neredesin?

[22.19]-Annem beni ara lütfen, meraklanıyorum?

[22.30]-Leyla korkutma beni! Annecim neredesin, telefonuna ulaşılamıyor!

[23.05]-Aradığım kaç oldu bilmiyorum, bir sıkıntın mı oldu, bir şey mi oldu? En azından konumunu bildir, kimin yanında olduğun umurumda değil.

[23.10]-Polise gidiyorum, bana hemen ulaş!

Leyla annesini aramak istedi ancak telefonu açtığında bir ton azar işitecekti. Bunları dinlemeye hali yoktu. Kısa bir mesaj yazmaya karar verdi. Peşine polis takmasına gerek yoktu.

Ben iyiyim. Sakın polise gitme! Ben istediğim zaman yanına geleceğim. Sevgiler, kızın :)

Son cümlesinden iğrenmişti. Yine de gönderdi mesajı. Bencildi, bunu biliyordu. Annesinin şu anki durumunu tahmin edebiliyordu. Ama o iğrenç okula gitmek istemiyordu. Büyük bir oyunla karşı karşıya kalmıştı. Kendi aptallığını düşündükçe daha da berbat hissetti. Nasıl inanmıştı, bu kadar salak mıydı. Barış ne kadar da iyi davranıyordu Leyla'ya. Bazen Leyla bu davranışlarına şaşırıyordu. Leyla ne derse onu yapıyorlardı. O zamanlar Leyla kendi kendine 'Bu kadar da iyi olunmaz, acaba bunca zaman sonra bana yapılan bir iyilik mi?' diye düşünmüştü. 

Herkes ona gülüyordu. Sessiz olayım, sakin olayım dedikçe aslında daha da üstüne gelmişlerdi. Hele o fotoğraf...o fotoğrafı düşündükçe kendini pataklamak istiyordu. İnanmıştı, güvenmişti. O fotoğraftan sonra devamı olabilir miydi. O şerefsiz bunu da yapmış mıydı? Gözleri doldu Leyla'nın. Otobüsün camından dışarı baktığında etraf buğulanmıştı. Hemen çantasından peçete çıkardı. 'Ağlamak yok Leyla...Gereksiz insanlar yüzünden kendini üzme' Bu böyle olacak değildi. Onlar gerçek Leyla'yı tanımamışlardı. O gece ne oldu ne bitti her şeyi öğrenecekti. Burunlarından getirecekti. Ama zamanı vardı. Eski Leyla asla olmak istemiyordu. Bunu onlar istemişti. Bundan sonra başlarına ne gelirse Leyla için büyük bir eğlence olacaktı. 

Düşüncelerinden telefon titreşimi ayırdı. Elini yağmurluğunun cebine götürüp gelen mesaja baktı. Mesaj annesindendi.

[Annem]-Leyla sabaha kadar seni merak ettim. Her nerede isen dön geri. Annecim ben çok kötüyüm lütfen!

[Leyla]- Anne beni tanıdıysan istediğim vakitte döneceğimi de bilmelisin. Sağlık durumum iyi, bir şeyim yok. Sonra konuşalım, lütfen yazma!

Leyla daha fazla bu mesajları görmeyi kaldıramadı. Araları soğuk olsa da içten içe üzülüyordu. Ne yazık ki kendi yolundan vazgeçemezdi. Leyla buydu. Bencil, sadece kendini düşünen. Tekrar kafasını kaldırdığında otobüs otogara giriyordu. Muavin geldikleri yeri söyleyerek herkesin hazırlanmasını söylemişti. Leyla telefonunu sessize alıp tamamen kapattı. Hastane yolu için tekrardan bir şehir otobüsüne binmesi gerekti. Bu şehirde hava daha soğuktu. Yağmur yoktu ama kuru soğuk hakimdi. Elleri ile kendini ısıtmaya çalıştı. Otogarın içinde kahve otomatı olmalıydı. Sıcak kahvesini içtikten sonra Deniz'in yanına gidebilirdi. Kahve otomatının önüne geldiğinde kendinden önce gri kapüşonu kafasına geçirmiş birisi kahve almaya çalışıyordu. Onu beklerken etrafına baktı. Sabahın ilk saatleri idi. İnsanlar iş yerlerini yeni yeni açmaya başlamıştı. Kafasını tekrar çevirdiğinde önündeki kişi yok olmuştu. Leyla öne ilerlediğinde otomatın yüzeyinde bir kağıt vardı. 

LEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin