--Leyla'nın gözünden--
Aynada kendime baktım. Daha doğrusu bakmaya çalışıyordum. Çok komik bir durumdaydım. İstemsiz kahkaha atmıştım. Saçlarım dağılmıştı, makyajım içimi boşaltırken daha da berbat olmuştu. Elbise de artık ağır gelmeye başlamıştı. Konuşmadan bırakmayacağını biliyordum. Daha neyi konuşacağımızı bilmiyordum. Takıntıydım sadece. Bu gece annemler balayına çıkıyordu. Bir hafta kadar uzakta olacaklardı. Normalde bu gece biz de otelde kalacaktık. Sadece odam farklı olmuştu zorunlu durumlardan. Deniz'i hâlâ partide görememiştim. Mesaj yazmak en iyisi olurdu.
[Leyla]-Deniz Geyik küs müyüz? Neredesin göremedim partide?
Geri dönütü olmamıştı. Bizi uzaklaştıran bir Gökçen ile uğraşmam gerekti. Hayatımda bir anda fazla insan olmaya başlamıştı. Bunu kabullenebilir miydim, bilemiyorum. Klozetin üstünde Ali'nin gelmesini bekliyordum. Annem kesin merak ederdi beni. Çok güçlü bir bahane bulmam gerekti. Ona da mesaj yazmaya karar verdim.
[Leyla]-Anne partiden erken ayrılmak durumundaydım. Başım ağrıdı, midem bulanıyordu. Fazla içmekten olduğunu düşünüyorum. Odama geçtim, mümkünse kimse rahatsız etmesin erken uyuyacağım. Balayına bu gece çıkıyorsunuz...İyi eğlenceler.
Şu an kutlama içinde oldukları için daha sonra cevap verirdi. Aramasa iyi olurdu, o zaman daha sıkıntıydı. Lara'nın o aileye ısınma demesi aklıma gelmişti. Ne olmuş olabilirdi ki?
Kapının sesini duydum. Bulunduğum kapıya da tıklatılmıştı. Kapıyı yavaşça araladım ve yüzüne bakmadan getirdiklerini aldım. Poşette vücut havlusu olmasına sevinmiştim. Duşa girmeden elbisenin fermuarını açmaya çalıştım. En aşağı kısmına elim uzanmadığı için kapının kilidini açıp seslendim.
"Buraya bakar mısın?" Kafamı kapının ağzından çıkardığımda tekli koltukta oturan kravatını çıkarmış bir Ali görmüştüm. Saçları dağınıktı. Bana bakıp ifadesini bozmadan yanıma geldi. 'Ne oldu?' der gibi baktı.
"Fermuar sanırım sıkıştı. Aşağıya elim uzanmıyor." Kafasını salladıktan sonra soğuk soğuk konuşmuştu.
"Dön arkanı." Ali'nin hâlâ daha deminki tavrımdan soğuk olduğunu gördüm. Umursamak istemedim ve arkamı döndüm. Fermuarı açmaya çalışıyordu. Gerçekten elbisenin bir kısmına sıkıştırmıştım.
"Bu açılmıyor böyle, makas neredeydi... bekle geliyorum."
"Saçmalama! elbiseyi kesemezsin fermuar sıkıştı diye." Elinde küçük bir makasla gelmişti.
"Yenisini alırsın."
"Oldu canım...durduk yere neden parayı savurayım ki, bu elbise bir de pahalı yani."
"Tamam Leyla! ben alırım."
"Hayır senin almanı da istemiyorum. Makas kullanmadan, elbiseye zarar vermeden açarsan aç."
Elleri ile vücudumu kendine çevirdi. Ciddi bir ifade ile yüzüme bakarak konuştu.
"Bunun başka açılacak yeri yok mu?" Gülümsedim.
"Hayır efendim...elbise bu başka nereden açılsın ki? Arzu ederseniz yeni bir açma yeri dikelim hı?" Sırıtmıştı. Öyle aniden değildi. Yavaş yavaş dudakları genişlemişti. Daha sonra hoşuna gider gibi konuştu.
"Dudaklarıma daldın Leyla...farkında mısın?" Farkında değildim. Boşluk anımda yakalanmıştım. Üste çıkmak istercesine konuştum.
"Sen açmaya çalışıyor musun? Hadi az daha zorla olur." Arkamı döndüm yüzüne bakmadan. Ellerini yine sırtımdaki fermuara götürdü. Biraz zorladıktan sonra açmıştı. Arkamı dönmeden konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
Fiksi RemajaBir kişide farklı evrenlerin olduğu dünya... Leyla farklı bir kişiliğe sahipti. Tanıyan kimse ilk konuşmasında onu çözemezdi, çözemedi. Kendi tabiri ile 'psikolojik olarak bozuk gelmişti bu dünyaya'. İki ayrı Leyla vardı içinde. Hangisi hakim olacak...