ikinci bölümle karşınızdayım. beğenilerinizi yorumlarınızı bekliyorum
"Değişen bir şey olmayacak sen sevgilim olana kadar elini bırakmayacağım"...
"Benim buna zamanım yok kerem ben hep çalışıyorum. Senin istediğin gibi bir sevgili olamam ben". Olamazdım, olmamalıydım.
"Ben nasıl bir sevgili istiyorum ki aslı".
"İste ne biliyim okuldan sonra ya da hafta sonları bir yerlere gitmek istersen gelemem sonra sen çok zenginsin ben alışık değilim. Senin gittiğin mekânlara seninle gelemem gelsem de almazlar. Farkında değil misin bir telefonum bile yok benim. Senin hayatına ayak uyduramam. Bunları konuşmak bile şuan gururumu kırıyor ama bilirsen bırakırsın diye anlatıyorum. Senin çevrendeki kızlar gibi değilim ben onlarla yaşayacaklarını benimle yaşayamazsın. Benim bu hayatta en uzun konuştuğum insansın sen arkadaşım ol ama sevgilin olmamı isteme. Yabaniyim ben kırarım seni üzerim" aslında sen beni kırarsın üzersin diyemedim.
İlk derse geç kalmıştık sözlerimi bitirince elimi çekip yürümek istedim ama yine durdurdu beni. "Aslı beni yanlış değerlendiriyorsun izin ver nasıl biri olduğumu göstereyim sana. İstemediğin hiçbir şey olmayacak. Bırak yanında olayım. Deneyelim. Seni üzmeyeceğim lütfen bir şans ver bize". Yine o işkence ses tonunu takınmıştı biliyordum sonunda en çok ben üzülüp kırılacaktım.
Hayatım boyunca kendimi korumak için çok çalıştım ve başarılı da oldum ama kerem tüm savunma kalkanlarımı yıkıyordu. Bende onunla olmak istiyordum. İlk kez kalbimin sesini dinleyip tamam demek istedim. Kerem öyle bir bakıyordu ki içimde yıllardır buz kesmiş her bir zerrem çözülüyordu. Cevap vermek yerine ona sarılmak istedim ellerimi çektim kerem yanlış anlamıştı bir süre daha ona bakıp boynuna sarıldım "tamam sevgilim" diye kulağına fısıldadım.
Hala anlamamıştı beni biraz uzaklaştırıp "tamam mı yani" diye inanmayarak sordu. "Evet, kerem" öyle içten geliyordu ki gülümsemem ben bile sözlerime inanamıyordum onun gibi. Tekrar kendine çekip sarıldı bende ona sarıldım. Güvende hissetmek böyle bir duyguymuş diye düşündüm. Ben daha ilk andan keremi kaybetmekten korktum. Nasıl olacaktı ki. Lütfen lütfen bu sefer üzülmeyeyim diye dua ettim içimden. Bir süre öyle durduktan sonra hadi ilk dersi kaçırdık diğerlerini kaçırmayalım deyip elimi bırakmadan okula doğru yürüdük.
Ders arasında herkes kantindeydi. Tabi koca üniversitede ben hiç tanınmıyordum ama keremi hemen hemen herkes tanıyordu. Kantine girdiğimizde tüm gözler bize döndü yine panik atak geliyordu hissediyordum kerem kulağıma eğilip "sakin aslım ben senin yanındayım hadi nefes al" diyerek kalabalık bir masaya doğru yürüdük. Arkadaşlarına selam verip masaya oturduk ve beni hepsi ile teker teker tanıştırdı. Neden bilmem bir huzursuzluk kapladı içimi erkekler iyi hoştu ama kız grubu bana fena bakıyordu özellikle ismi Melis olan kız. Uf ben hiç alışık değildim böyle durumlara kerem beni yalnızlığımdan öyle hızlı çekip almıştı ki şimdi içine girdiğim bu kalabalık huzursuz ediyordu beni.
Tanışma faslından sonra kerem bana ve kendine kahve almak için kalktı. Tek kalınca baya bir tedirgin oldum. Kızlar hala çok soğuk ve terstiler bana karşı. Kerem masaya geri döndüğünde "kız arkadaşını derse sokmayı düşünmüyorsun değil mi kerem" diye sordu Melis kadar ters bakan Sibel. Keremde "hayır onunda dersi var Aslı burada sanat tarihinde okuyor Sibel" diye onu cevapladı. Bende bu sırada Murat'ın esprilerine gülüyordum ama bir yandan da kerem ile kızın konuşmalarını dinliyordum. "Kerem Aslını buldun nihayet" diyerek kereme de laf attı Murat. onun bu lafına Sibel "o hikâye pek acıklı bitiyor sizin sonunuz öyle olmaz umarım". Ay bunu öyle bir söylemişti ki sanki öyle bitecek ya da ben öyle bitmesini sağlayacağım der gibiydi ya da benim çocukluğumdan beli geliştirdiğim paranoyak aklım yine devreye girmiş her şeyi yanlış anlıyordu.
Arkadaş grubu ile ilgili yaptığım tespitler ise yıllarca her şeyi ve herkesi uzaktan gözlemlemenin bana verdiği deneyimdi. Melis kesinlikle keremden hoşlanıyordu ya da seviyordu bakışları bunu açık ediyordu Sibel ve gökçe de onu koruyordu. Saf ve kör erkekler kadir murat ve benim devem bundan bir haberdi. Tabi paranoyağım dedimse şizofrenim demedim kadınsal içgüdülerimde hemen devreye girmiş bunu anlamamı sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
RomansaBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...