ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020

Aslı Bölüm 28

Selam hemen geldi yeni bolum. İyi okumalar canlar.

Aslı koltuğu bagaja koy". artık beynim uyuşmuş Ömer'in söylediklerini duyduktan sonra tüm beden kontrolümü kaybetmiş bir halde yağızın dediklerini yapıyordum.

"Derin cebimden anahtarımı al sen benim arabaya geç". Derini yolladıktan sonra arka koltuğa Ömer ile birlikte oturdu.

"Aslı hadi çalıştır arabayı ne bekliyorsun". Beş dakikadır sadece yağız konuşuyor ben ise öylece durmuş bana komut vermesini bekliyordum. Ömer sık sık "bırakma baba beni" diye sayıklıyor yağız ise Ömer'in saçlarını okşuyor kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Evin önüne geldiğimizde kapıyı açtım yağız indi ve eve doğru yürüdü "hadi kapıyı aç" dedi kesinlikle beyin nöronlarım yanmıştı çünkü yağız komut vermeden hareket edemez hale gelmiştim. Odası deyip öne geçmemi sağladı Ömer'i yatağına yatırıp gevşetmediği kolları arasında yanına uzandı. Bense sadece ona bakıyordum.

"Aslı derini içeri aldın mı" diye sorunca aklım başıma gelmiş gibi hemen odadan çıkıp aşağıya indim derine kapıyı açıp onu da içeri aldım.

"Bırakmadı mı" ?

"hayır, hala sıkı sıkı sarmış gevşetince de ağlamaya başlıyor". Birlikte yukarı çıktık Ömer'in odasındaydık. Yağız yine kollarını çözmeye çalıştı Ömer yine bırakma baba beni gitme diye bu sefer ağlamaya başladı. Yağız tekrar ona sarıldı ve saçlarını okşayıp yine kulağına bir şeyler söyledi ve Ömer sustu.

Bu durumda yapılacak hiçbir şey yoktu. Yağıza "Kalır mısın" diye sordum kafasını sallayıp derine "çoraplarımı çıkartır mısın" dedi. Derin çoraplarını çıkarttı ve üstlerini örttü. Odadan çıktık. Derin içinde misafir odasını hazırlayıp eşofmanlar verdim. Ömer'in odasına da yağız için eşofman koydum masalın yanına gittim. İlk kez bu kadar uzun saat ayrı kalmıştım ondan yatağından alıp odama götürdüm. Kızımı iyice kendime çekip uyumaya çalıştım. Ama bir türlü bugün olanlar şuan oğlumun odasında ki adamdan aklımı alamıyordum.

Ömer ilk kez böyle davranıyordu. Biliyorum bugün ki baba oğul çalışması onu etkilemiş ve üzmüştü. Ayrıca pedagog beni bu konuda uyarmış oyun gibi düşünse de bir süre babası olmasının nasıl bir şey olduğunu gördü ve bunu yeniden isteyebilir demişti. Oda böyle ortaya çıkıyordu belki de. Yağızın ise bundan memnunmuş gibi bir hali vardı. Yüzünde bir kere bile sıkılmış bir ifade görmedim tüm gece Ömer'in saçma sorularını cevaplarken bile çok önemli bir soruymuş gibi cevaplamış şımarıklık nedir bilmeyen oğlum ilk kez birine şımarmıştı resmen. Çocukları çok sevdiğini söylüyordu ama murat bile bazen Ömer'in bu saçma sorularından sıkılıyordu ki Ömer'e en düşkünü oydu bizimkilerin arasında ki çocukları da yağızdan bile daha çok sevdiğine eminimdim. Bu düşünceler kafamda dönüp dururken Ömer daha fazla yağıza alışmadan en azından biz gidene kadar bir daha bir araya gelmemelerine karar vermiştim.

Sabah uyandığımda masalı uyandırıp bir süre onunla oynamış sonrada onu Nilgün hanıma bırakıp Ömer'in odasına gittim. Kapının önünde derin ile el ele tutuşmuşlar içeriye bakarak gülüyorlardı. Ne oluyor orada deyip yanlarına gittim.

" aslım baksana ya yatağımda bir dev yatıyor" dedi ve elini ağzına götürüp kahkaha atmaya başladı. Gerçekten de yağızın hali çok komikti küçücük yatakta dev gibi duruyor ayakları yatağın dışında üstünde ki örtü ise sadece göğsünden dizlerine kadar yetiyordu. Yağız sesimize gözünü açıp karşısında ona bakıp gülen üç kişiyi görünce "siz bana mı gülüyorsunuz" deyip büyük bir adımla ömer ve derini yatağa çekip onları gıdıklamaya başladı. Aslım kurtar diyen Ömer'e yetişmek için elimi uzatınca beni de aralarına katmıştı. Ömer kızlarımı bırak yağız diyor onu gıdıklamaya çalışıyordu. Masal kapıya gelmiş Nilgün abla ile birlikte bizi izliyor ve onlarda gülüyordu. Yağız dönüp o burada bir prenses varmış deyip onu da almış sabahları huysuz ve suratsız olan masal ise yağıza gülücükler dağıtıyordu. Dördümüzü de kontrol ediyor yağız kaçmamıza izin vermiyordu masal ve Ömer öyle güzel gülüyordu ki yağızın kollarından kurtulmuş onları izliyordum.