Minik yildiza dokunmayi unutmayin canim okuyucularim. İyi okumalar....
Bolum sarkisi; berkay gel
Aslısız geçen günlerime onunla bir gün birlikte olacağım umudu ile dayanırken artık o umutta avuçlarımın arasından kayıp gitmişti. Onu gördüğüm ilk gün hala hafızamda ilk anı kadar canlıydı. Hiçbir amacım kalmamıştı yaşamak bile zulümdü artık benim için. İçimde ki özlem öyle büyüktü ki tüm duygularımı ezip geçiyordu. Aslıyı başkasının kollarında görmek biraz olsun azaltmamıştı ona olan aşkımı. Kalbim binlerce parçaya bölünmüştü. Öyle canım acıyordu ki bu acıyla yaşıyor olmam bile mucizeydi.
İş yerine geçip her şeyi unutmak için kendime işe verdim. Neredeyse eve gitmez olmuş her geceyi başka bir kadının koynunda geçiriyordum. Aylin'in doğumu yaklaştıkça amcam eve gelmem için ısrar ediyordu ama herkesten ve her şeyden o kadar nefret ediyordum ki hiç birini görmek istemiyordum. Tek istediğim şey aslı ile ilgili haberleri aldığım resimlerini getiren adamın her sabah ofisime gelip onu anlatmasıydı. Doğum haberi geldiğinde de yine aslının yeni elime geçmiş resmine bakıyordum. Kocası ile mutlu bir resim vardı elimde. Onu öyle mutlu görmek canımı acıtmıyor aksine daha da mutlu olması için dua ediyordum.
Nasıl bir sevgiydi ki bu kendimden bile geçmiş onun mutluluğu için çaba sarf ediyordum. Birkaç kere iş için katıldığım ihalelerde kocası kerem ile de tanışmış iyi bir adam olduğunu öğrenmek içimi rahatlatmıştı. Kıskanmam gerekirken garip bir şekilde onu mutlu eden adamı sevmiştim. Bu arada aslının tüm geçmişini de araştırmalarım sayesinde öğrenmiş bu sırada kereminde aynısını yapmaya çalıştığını öğrendiğimde adamımı onunla bağlantıya geçirmiş onunda elimde ki bilgileri öğrenmesini sağlamıştım. Doğum için hastaneye gittiğimde herkesin yüzünde korku ve endişe vardı. Ne olduğunu sorduğumda Aylin'in merdivenlerden düştüğünü ve aşırı kanama ile hastaneye geldiğini öğrendim.
Ne yazık ki ne Aylin ne de oğlum kurtulamamıştı. O gün hayatımın dönüm noktası olmuştu. Bu bana yaptıklarımın cezasıydı. Karanlığın en dibine düşmüş artık çıkmam mümkün değildi. Kokusunu dahi duymadığım oğlumu mezarına yerleştirirken günahlarımın altında onunla birlikte kara toprağa giriyordum. Bir sene üzerimde ki ölü toprağı ile yaşamış çevremde beni seven herkesi de yanımda toprak altına çekmiştim. Toparlanmam gerektiğini ise derinin bir gece sarhoş geldiğimde bana gösterdiği tepki ile anlamıştım.
"Annemi babamı kaybettim benim bir dayanağım sendin. Sende yaşarken ölüyorsun şimdi yanında ölmemi istemiyorsan yaşamamı istiyorsan kendine gel abi. Anla artık seni böyle gördükçe nasıl küçüldüğümü nasıl güçsüz kaldığımı gör artık". Konuşurken sesi titriyor hıçkırarak ağlıyordu. Onun o sözlerinden sonra kendime gelmek için daha bir çaba sarf ettim. Eski ben olamasam da daha bir iyiydim. Bir tek şeyin acısı geçmiyordu içimde aslısızlığın. Geçmiyor her geçen gün daha da büyüyordu. En son Aylin'in öldüğü gün aslıdan haber almış bir daha da haber almak istememiştim. Artık onu unutmak için çalışıyordum.
Yine böyle günlerden birinde kerem ile aslının resmi bir gazetede yayınlanmış hamilelik haberi veriliyordu. Gazeteyi çöpe atıp ayağa kalktım "kendini toparla yağız sen böyle bir adam değilsin artık büyü" deyip işimin başına döndüm. Derin dâhil herkes son halimden memnundu. Kendimi toparlıyordum ya da öyle göstermeye çalışıyordum ama içimde ki boşluk hiç geçmiyordu. Boşluğun nedenini çok iyi bilsem de aslıdan uzak duruyor onu unutmaya çalışıyordum. Ama ben ne kadar uzaklaşmaya çalışsam bir şekilde kader bizi bir araya getiriyor ya bir davette ikisi ile karşılaşıyor ya da bir gazetede, dergide onlarla ilgili haberler oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
Storie d'amoreBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...