selam uzun bir aradan sonra yeni bölüm nihayet geldi. bol bol beğeni ve yorum bekliyorum ben sürekli yeni bölüm çağrısı da yapabilirsiniz. sıkıntı yok. hadi iyi okumalar...
Yaklaşık beş dakikadır yanına oturmuş keremin konuşmaya başlamasını bekliyordum ama kerem bir türlü başlamıyordu. "Kerem lütfen anlat aşkım ne oldu akşamdan beri meraktan öleceğim".
"Aslım bir süredir babam iyice delirmeye başladı. Sadece benimle değil Mustafa ve Hilmi amca ile de uğraşmaya başladı. İşleri o kadar büyüttü ki aslım artık sırf biz ihale almayalım diye zararına ihaleler almaya başladı. Dahası itibarımız ile oynamak içinde elinden geleni yapıyor. Ben tek olsam umurumda olmayacak aslım ama Hilmi amca ve Mustafa amcada zarar görüyor bizim yüzünden. Bende bir süredir araştırıyordum ne yapabilirim diye aslım gidelim mi buralardan. Hani cunda da annenin evini vermişti dayın hep gidelim diyorduk ama bir türlü gidemiyorduk oraya gidip yerleşsek ufak bir iş kursak her şeyden uzakta yaşasak ne dersin".
Biz evlendikten altı ay sonra dedem ölmüş dayımda annemin payı olan miras için benimle görüşmek istemişti. Ne derse desin hiç birini kabul etmemiş istememiştim o adama ait şeyleri. Dayım cunda da ki evi annemin çizdiğini her bir tuğlasında emeği olduğunu babasının annem ile babam evlendikten sonra orayı tamamen kapatıp harabeye dönmesine izin verdiğini en azından o evi almamı istedi. O adamın parası olan hiçbir şeyi kabul etmek istemesem de annemin emeği olan bir ev olması nedeni ile kabul etmiştim. Hep gidip görmek istemiş orayla ilgili hayaller kurmuştuk ama bir türlü nasip olmamıştı.
Keremin böyle vazgeçmiş olması beni üzse de kocamın ne kadar yorulduğunu bakışlarında görebiliyor dedem gibi kalpsiz ertem beye her gün ağız dolusu lanet ediyordum. "Seninle her yere giderim sevgilim. Benim evim sensin sen neredeysen orası bana yuva olur huzur verir" deyip sarıldım. "Kararımı yarın eğer sende kabul edersen yemekte söylemek istiyorum" dedi. "Tamam, sevgilim sen davet ettin mi peki ben mi yarın arayıp söyleyeyim" diye sordum. Canım sevgilim çoktan davet etmişti verdiği kararla uzun zamandır ilk kez huzurla uyuyordu kocam sabah kadar bir onu izlemiş bir oğlumu izlemiştim. İçimden dualarımla onları korumasını ve benden ayırmaması için Allah'a yalvarıyordum.
Akşam ki yemek için hazırlıklarımı tamamlamış misafirlerimizi bekliyorduk. İkimizde keremin yapacağı konuşma nedeni ile gergin ve stresliydik. Kapı çaldığında tüm ailemiz kapıdaydı. Sözleşmiş gibi bir arada gelmişlerdi ve biz yine kapı önü curcunası yaşamıştık. Herkes içeri girdikten sonra hoşbeş sohbetten sonra masaya oturup yemeklerimizi yemiş kahve için kış bahçesi olarak düzenlediğimiz bahçeye çıkmıştık. Kerem Hilmi amca ve Mustafa babama hitaben konuşmaya başladı.
"Sizin üzerinizde ki emeğinizi ne yapsak ödeyemeyiz. Her sıkıntımızda bize koştunuz. Elinizi üzerimizden çekmediniz. Baba demeye utandığım bir adamın yaptıklarına dahi sesinizi çıkartmadan bizi sarıp sarmaladınız. Ama artık ertem bey işleri öyle bir noktaya getirdi ki bizi koruyup saklamanız sizi daha fazla zarara sokacak ve ailenize de zarar verecek. Tek başıma olsam bir an düşünmem onunla savaşır sonuna kadar karşısında dururdum ama artık size de zarar veriyor. Ailemize zarar vermesine daha fazla izin veremem o yüzden aslımla birlikte bir karar aldık sizde izin verirseniz cundaya yerleşeceğiz böylelikle oda sizinle uğraşmaktan vazgeçer ve daha fazla size zarar veremez" deyip sustu.
Herkes susmuş keremin sözlerini sindirmeye çalışıyordu. Mustafa babamın "olmaz öyle şey kızımı da torunumu da hiçbir yere göndermem kerem efendi. Senin o baban ateş olsa cürmüm kadar yer yakar benim aileme kimse zarar veremez. Sana oğlum dedim bağrıma bastım ama benim oğlum böyle korkak olamaz" diyen sözleri ile Ben şaşkınlıkla ağzımı açmış Mustafa babaya bakıyordum. Hiç böyle bir tepki beklemiyordum. Kerem "korkuyorum evet ama size zarar gelecek diye korkuyorum ve gidiyoruz" dedi. "Eğer giderseniz asıl o zaman bize zarar gelir" dedi. Hilmi amcada Mustafa baba gibi "kerem oğlum sen böyle biri değilsin. Bak baban ne kadar uğraşırsa uğraşsın bize zarar veremiyor. Siz dördünüz sırt sırta verip çalıştığınız sürece de zarar veremez" dedi. "Şimdi Mustafa Bey sende sakin ol otur konuşalım" deyip ortamda ki gerginliği biraz olsun geçirmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
RomanceBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...