SELAM... üçüncü bölümle karşınızdayım. umarım okumaya devam eder ve beğenirsiniz. yorumlarınızı bekliyorum.
Sabah uyandığımda okula gitmek istemiyordum ama Namık hocaya söz vermiştim. Sınavdan yarım saat önce okula gidip Namık hocanın odasından soruları aldım ve herkes derse girince sınıfa girdim. Kerem beni görünce ayağa kalktı yanıma doğru geliyordu ki "arkadaşlar Namık hoca ve asistanı bugün olmadığı için ara sınavınızı ben yapacağım. İsmim Aslı "deyip kâğıtları dağıtmak için ön sıradakilere gruplarına göre verdim. Bu arada Kerem sözlerim üzerine yerine oturmuş bana bakıyordu. Gözleri kıpkırmızı ve şişmişti. Saçı başı dağılmış aşırı moralsiz gözüküyordu. "Sınavınız başlamıştır" deyip aralarda gezmeye başladım.
Namık hoca özellikle kopya konusunda uyarmıştı beni. Sınıftakilerle her ne kadar onlarla aynı dönem okusam da şuan bir profesöre asistanlık yapıyordum ve herkes bu nedenle bana karşı saygılı davranıyordu. Kerem'in sırasının yanından geçerken "konuşmamız lazım" diye fısıldadı. "Sonra" deyip ilerledim. Sınavın bitimine kadar ne Kerem'e ne de arkadaşlarına baktım. Bir ara Sibel'in yanından geçerken "Fransızca sözümü dinlemişsin" dedi. Ona cevap dahi vermeden sınavın bittiğini söyledim.
Herkes sırayla kâğıdını verip çıkıyordu. Kerem bütün sınıfın boşalmasını bekledi ve en son kâğıdını getirdi. Kâğıdı alıp sınıftan dışarı çıkmaya çalışıyordum ki "Aslı yeter kaçma benden şu halime bak dünden beri çıldırdım bakmadığım yer kalmadı. Aramadığım yer kalmadı ne yurdunu biliyorum ne iş yerlerini telefon yok hiç bir şey yok sana ulaşamadım çıldırdım Aslı ne yaptım da beni böyle cezalandırdın. Beni böyle merakta bıraktın ne dedim de yine kaçtın Aslı'm" bana doğru yaklaşıyordu yine kollarına alacaktı ve ben tüm aldığım kararları unutacaktım. "Kerem kâğıtları bırakmam lazım lütfen sonra konuşalım" deyip yanından koşmaya yakın bir hızda ayrıldım. Hocanın odasına geçip kâğıtları koydum. Ve kaçarak okuldan çıktım pek hızlı olamamıştım ki Kerem karşıma çıktı.
-"Konuşalım Aslı gel".
-"Kerem konuşacak bir şey yok rahat bırak beni. En başından yanlıştı bu ilişki ben yapamam". Sanki ben bunları dememiştim
"gelmezsen benimle sırtıma alır kaçırırım seni konuşmadan gitmene izin vermeyeceğim".
-"Kerem bak lütfen bırak beni benim zaten zor bir hayatım var sen de daha fazla zorlaştırma lütfen". Ama kerem beni duymamış gibi "peki sen istedin deyip elimden tuttuğu gibi beni sırtına attı ve gidiyoruz" dedi. "Bırak lütfen herkes bize bakıyor" diye çırpınıyordum ama beni duymuyordu resmen.
-"Baksın ve görsün sen benimsin herkes anlasın bunu".
-"Kerem ne diyorsun ya bırak beni ayrıca senin falan değilim ben. Hem o nasıl bir kelime öyle nesin sen ağa falan mı çok mu film dizi izliyorsun. Benimmiş hıh bende malım zaten". Beni duymadığı gibi çoktan arabaya da gelmiştik arabanın içine beni oturtup kemeri bağladı ve oda şoför tarafına geçip gaza bastı. Artık konuşmaktan yorulmuştum gerçekten ve ne olacaksa olsun deyip sustum. Kerem yine evine doğru gidiyordu bu yolu ilk gittiğimizde öğrenmiştim. Eve geldiğimizde arabadan indim. Oda yanıma gelip elimi tuttu ve beni eve doğru çekiştirdi resmen.
-"Anlat Aslı ne oldu her şey iyiyken birden ne oldu".
-"Benim anlatacağım bir şey yok Kerem sen anlat".
-"Ne istiyorsun sor anlatayım".
-"Ne soracağım ya anlatacağın bir şey varsa anlatırsın demek ki gerek görmüyorsun her neyse benim gitmem lazım" kapıya yönelmiştim.
-"Aslı lütfen bak sinirleniyorum ve kırılıyorum derdin ne anlat artık" diye bağırıp önüme geçti.
-"Bana bağırma Kerem".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
RomanceBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...