canlar....
aslının hikayesi için özel bölüm geldi... söz verdiğim gibi... bu kadar erken gelmesine ise beni yorumları ile hiç yalnız bırakmayan güzel okuyucularıma borçluyum... ufak bir yazar kaprisi yaparak bir kaç kelime bir şey söylemek istiyorum...
yav kardeşim okuyorsun niye yıldıza basmıyorsun. o kadar mı zor.. okudum güzelmiş demek... yorum yap demiyoruz ki yıldıza bas...saniye bile sürmüyor... sonra 60 bin okuma 3 bin yıldız gören bu hikaye kötü herhalde diyor. hayır en çokta ki bundan hoşlanmasam da çok kötü demek istemiyorum ama işte anladınız siz o hikayeleri benden daha fazla beğenileri olması...(yazar burada çoooook sinirli....)😈😈😈😈
ve yorum yapan güzel insanlar sadece yıldızla yetinmeyip yorumda yaptığınız için sizi çooook ama çooook seviyorum. bana öyle bir gaz veriyorsunuz ki dün bir saatte yüz sayfa yazmışım ki bu benim gibi on parmak klavye kullanan biri için bile çok zor bir şey. gece yatarken parmak uçlarımı hissetmiyordum.... ☺☺☺☺
velhasılın(yazarın en sevdiği kelime:)) özel bölümümüz aslında iki aşk bir kalp serisinin 2. kitabı olan ÖMER 'in ilk sayfaları... umarım çoook beğenir bol bol yıldızı tıklar bol bol yorum yaparsınız...
haydi vira bismillah iyi okumalar...
Nerede ise 20 yıldır bu kutuları açmamıştım. Hala daha canımı acıtıyordu içindekiler. Keremi kaybedeli 26 yıl olmuş. Daha dün gibi yaşadıklarım. Gözlerimi kapatıyorum ve işte o gündeyim. Yemek yediğimiz anlar, birbirimize bakışlarımız, dokunuşlarımız, sarılmalarımız, keremin Ömer ile konuşmaları ona baba dedirtmeye çalışmaları, murat ve Tuğba'nın atışmaları. Her şey sanki beş dakika önce yaşanmış gibi. Ve o an... o adamı görmem silahını üzerimize doğrultması ve kurşunun bize doğru ağır çekimde gelişi. O anı gözlerinizle görmeniz mümkün değil derler ama ben görüyorum.
Her gördüğümde yeniden ve yeniden ölüyorum... Canım acıyor... Kalbimde bir boşluk oluyor... İçinden geçen rüzgâr tüm bedenimi sızlatıyor... Ve her seferinde daha da büyük endişelere sürüklüyor beni... Ya o kurşunlar Ömer' e de gelseydi... İkisini de birden kaybetseydim... Yaşayamazdım... Ölürdüm... Düşünürken tüm hücrelerim nefessiz kalıyor...
Yeniden o ana dönüyorum. Bu sefer kurşuna dur demek için elimi kaldırıyorum, ama durmuyor, durduramıyorum, keremin göğsüne saplanıyor. Birden her yer kararıyor, bütün sesler susuyor, bir tek kerem ve ben. O kanlar içinde yerde ben ise ona sarılmış, gözlerinin içine bakıyorum. O an içimi bir ürperti sarıyor. Sadece ürperti değil beni bir titreme alıyor. Sanki kar üzerinde üzerimizdeki incecik kıyafetlerle oturuyoruz. Ve her şey duruyor. Dünyam dönmeyi bırakıyor. Bir tek kerem ve ben hareket ediyoruz. Gitme kerem diyorum. Beni bırakıp gitme kerem... Yapamam sensiz, eğer sen gidersen ben nefessiz kalırım. Üşürüm buralarda... Yine yalnız kimsesiz kalırım... Gitme kerem diyorum bir kere daha ve susuyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
RomanceBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...