ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020

Aslı Bölüm 18

Selam... yeni bölüm geldi... bundan sonra bölümler her çarşamba ve cumartesi yayınlanacak... iyi okumalar... bu arada mesajlara cevap veriyorum ama buraya da yorum ve beğenilerinizi bekliyorum...

Hamileliğimin sekizinci ayını doldurmuş keremsiz geçen her gün yüreğimde ki acıyı azaltacağına arttırmıştı. Artık korkularım iki katına çıkmış ölürsem geride bırakacağım iki can için korkar olmuştum. Yine de kocama verdiğim sözü tutuyor güçlü olmaya çalışıyordum. Arada bir şirkete gidip birkaç evrak imzalıyor bazı toplantılara katılıyordum. Her gün düzenli mezarlığa gidiyor keremi ziyaret ediyordum. Ömer iyiden iyiye konuşmaya başlamış artık anlamlı cümleler kurmaya başlamış babasının nerede olduğunu sormadığı tek gün geçmiyordu. Yokluğunu hissetmemesi için kadir, Bekir ve murat onunla ilgileniyor oyuncaklar alıyor oyunlar oynuyorlardı ama Ömer yine de babasını sormaktan vazgeçmiyordu.

Daha çok küçük olmasına rağmen babasının resimleri ile uyumak istiyor benimle uyuduğunda bile aramıza çerçeveyi koyup öyle uyuyordu. Kızım olacağı kesinleşmiş kereminde söylediği gibi adını masal koyacaktım. Mustafa babam ve mine annem bir süredir bizimle kalıyor hamileliğimin son aylarında yanımda oluyorlardı. Bu arada birkaç kere keremin babası ve annesi bağlantıya geçmek istemişler Ömer'i benden almak için dava bile açmışlardı. Oğulları ölmüştü ama onlar vazgeçmemişti bize acı çektirmekten.

Dava hala devam ediyor duruşma bir ay sonra görülecekti burumun tek iyi yanı keremi daha önce evlatlıktan resmi olarak reddettiği için kaybedeceği kesin bir dava açmıştı ama bu üzülmemi engellememişti. Bir gece uyurken Ömer'in sesine uyandım. Karnıma doğru eğilmiş konuşuyordu. "Masal ben senin abinim sen gelince annemiz ve ben seni çok seveceğiz ama babamız yanımızda olmayacak sen sakın üzülme kardeşim o çok uzaklara gitmiş bizi çok seviyor ama gelemiyormuş ben sana onu anlatacağım resimlerini sana göstereceğim ama sen biran önce gel ben seni çok özledim kardeşim" diyordu. Bunları öyle güzel söylüyordu ki Ömer tam cümle kuramasa da anlatmak istediklerini anlıyordum. R'leri söylememesi yarım yarım konuşması çok tatlıydı.

Babası ile ilgili söyledikleri bıçak gibi kalbime saplanmıştı iki yaşına basmasına beş ay kalmış oğlum ölümü öğrenmese de eksikliğini öğrenmişti. Elini karnıma koyup uyumaya geri dönmüştü oğlum. Bende onu iyice kendime çekip kerem kokulumu sıkıca sarıp uyudum.

Açılan dava için avukat olarak keremin daha önce aile avukatı olarak tuttuğu arkadaşından yardım istemiştim. Davanın görüleceği adliyeye yalnız gitmiştim. Avukatın yanında tüm arkadaşlarımı ailelerini görünce duygulanmadan duramadım. Gözyaşlarım ben istemesem de akmaya başlamıştı. İçeriye girdiğimizde keremin anne ve babası yanında da cadı meclisi ile oturuyorlardı. Bir an olsun nefretle bakan gözlerimi ertem beyin üzerinden çekmedim. Avukatlar konuşmuş şahit olarak da Mustafa babam, Hilmi amca ve mine annem onların tarafından da Melis ve Sibel konuşmuştu. Kim ne diyor diye bir an için bile dinlememiştim. Hâkim bana dönüp "aslı hanım siz bir şey diyecek misiniz" diye sordu.

"Evet, hâkim bey eğer çocuklarımın ya da benim yanıma bu karşıdaki insanlardan herhangi biri yaklaşırsa kocam mezarında bir an bile rahat uyuyamaz. Yıllarca bizi mutsuz etmeye çalıştılar kan bağımız olmayan insanlar bize aile, akraba olurken onlar kocamın ölmesine neden olacak şeyler yaptılar. Bu karşıdaki adamın inadı yüzünden öldürüldü benim eşim. Gencecik yaşında daha oğlunun konuşmasını bile göremeden kızını göremeden öldü benim kocam bu insanları bizden uzak tutun hâkim bey kocama verdikleri zararı aileme vermelerine izin vermeyin yalvarırım" dedim ve yerime oturdum. Hâkim bir süre düşündükten sonra kararı bizim istediğimiz şekilde vermişti.