Dünden beri bu günü planlıyordum. Artık emindim yağız geleceğim de el ele yürüyeceğim yol arkadaşımdı. Ve daha fazla onu bekletmek istemiyordum. Biliyordum ki onu beklettiğim her geçen gün birlikte geçireceğimiz bir günü eksiltiyordu. Ölüm ne demek bilen biri olarak değil bir gün sevdiğinle geçireceğin fazladan bir saniye bile çok önemliydi. Aynanın karşısında durmuş son hazırlıklarımı tamamlıyordum. Mavi bisiklet yaka sıfır kol tam kol kısmı şeffaf üzerime oturan ve dizimin bir iki parmak üstünde biten bir elbise giydim. Siyah ince topuklu ayakkabılarımla güzel olmuştu. Saçlarımı da tepede toplamış hafifte makyaj yapmıştım. Hazır olunca hemen çıktım Mustafa'ya "dönüp nasıl olmuşum" diye sordum. oda güzel olduğumu söyleyince yola çıktık. Barın önüne gelince içeriyi aradım ve gelen var mı diye sordum hepsi geldiler deyince Arka kapıdan içeri girdim. Sahne istediğim gibi hazırlanmıştı. Bizimkiler oturmuş siparişlerini veriyorlardı önce sahne tamamen karartıldı bende geçip hazırlanan sandalyeye yarı oturdum. Müzik başladığında ışıklar yavaşça açıldı. Ve başladım şarkıya.
Hiç ummazdım oldu sonbaharda
hediye gibi geldin hoş geldin
seyirlik değil ömürlük olsun
dilerim bu defa bu son olsun
seyirlik değil ömürlük olsun
bir yastıkta nasip olsun
gel koynuma gel oyunuma gel
akşam gözlü esmer...
Safa geldin son ihtimalim
bir sana kalmış halım
hoş geldin...
Seyirlik değil ömürlük olsun
dilerim bu defa bu son olsun
seyirlik değil ömürlük olsun
bir yastıkta nasip olsun
gel koynuma gel oyunuma gel
akşam gözlü esmer...
Hepsi şaşkın beni dinliyorlardı. Gözlerimi yağızdan çekmiyordum. O gözlerde mutluluk aşk güven vardı ama en çokta umut vardı. Ben keremin güven veren huzuruna âşık olmuştum. Yağızın ise umut veren gözlerine âşıktım. Şarkı bitince ayağa kalktım onlara doğru yürüdüm derin çoktan kalkmış bana sarılmıştı "ama sabah daha konuşmuştuk" dedi. Herkesle sarılıp tokalaşmıştım yağızı en sona bırakmıştım. Ona doğru döndüm bir adım attım oda bana bir adım attı.
"Gidecek misin tekrar". Hayır, anlamında kafamı salladım. Kollarına çekip bana sarıldı. Kulağına doğru "gitsem de hep sana döneceğim" dedim.
"Döneceğini bilsem de izin vermem artık gitmene". İkimizin de kalbi aynı hızda atıyordu. Oda benim gibi titriyordu. Abimin "bir ayrılın artık bu ne ya" diyen sesi ve derinin "doruk odunsun diyorum sana işte inanmıyorsun bana bıraksana ya sana ne" diyen sözlerine gülerek ayrılıp yerimize oturduk. Yağız kulağıma eğilip "sende hoş geldin bahar kokulum" dedi.
"Hoş bulduk deniz gözlüm". Gözlerinin içine bakarak söylemiştim.
"Çocuklar nerede" .
"Evdeler".
"Çok özledim onları".
"Onlarda seni çok özledi".
"En çok seni özledim ama".
"Bende seni özledim". Bu arada yemeklerimiz gelmişti. Sabahtan beri heyecandan hiçbir şey yememiştim. Bir yandan yemeklerimizi yiyor bir yandan da sohbet ediyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI (Bir Kalp İki Aşk 1#) #wattys2020
RomanceBazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır. aslı hayatın ona gönderdiği tüm yağmur damlalarını yüreğinde hissetti. yağmurun getirdiği güvenle huzur buldu. güveni kaybettiğinde umuda sarıldı. hayat onunla inatlaştıkça o da hayata in...