Notlarımı nereye yazdığımı, not defterimi nerede sakladığımı söylemek gibi bir niyetim yok, en başından anlaşalım. Bu bir sır olarak kalmalı. Bunu, 'kimsenin anlamayacağı' dilde yazılmış defter için bile geçerli kılıyorum. İtirazı olan var ise eğer özür falan da dilemiyorum.
Eleanor, neredeyse mükemmel bir 'canlı'. Elflerin yerine 'insan' tabirini kullanmak ne kadar doğru olur kararlaştıramıyorum. Evet, onlardan bir kişilik olarak bahsetmek için 'insanlar' olarak hitap edebilirim belki ama onlar elf ve elf olarak kalacaklar. Ne kadar garip, öyle değil mi? Belki de onlarca yıl boyunca 'kurgu' olduğuna inandığım bir ırkla şimdi karşı karşıyayım ve onları garipseyemiyor, varlıklarını reddedemiyor, aksine korkuyorum. Sahi, ben hala neden korkuyorum ki? Elfleri biliyor, onları az da olsa tanıyorum. Elf kızının tepkilerinden tarihleri hakkında yaptığım tahminlerin doğru olduğunu anlayabiliyorum. Gerçi bunları söylemek için pek de alim olmaya gerek yok. Her şey beklediğimiz gibi gidiyor. Sonuçta, biz bu zamandan çok daha fazla vahşet, onlarca savaş gördük öyle değil mi?
Tolkien sağ olsun. Gerçi o adam bunları nasıl öğrendi ki? Acaba karşıma entler ya da troller de çıkar mı? Umarım çıkmazlar. Sanırım onlarla savaşacak kadar güçlü değilim... Ya da belki?.. Ucube, sivri dişli pullu yaratıklar olmasın da.
Tahminimce, Eleanor bazı tanıdıklara sahip. Yani eğer öyle değilse, çok güçlü ya da çok nitelikli bir asker olmalı ki bu 'insan' nefretine rağmen bir melez olarak kendilerine 'saf' diyen elflerin arasında bir 'melez' olarak varlığını sürdürebilsin. Bana neden yakınlık gösterdiğini anlayabiliyorum. Muhtemelen, elflerin aksine, eski hayatında yalnızca insanlar tarafından, az da olsa, ilgi gördü. Bunu isterseniz partilerine katılan bir yoldaşa, gruplarında bulunan bir kolcuya ya da ekibin değerli okçusuna duyulan saygı olarak düşünebilirsiniz. Aranızdan birkaçı cinsel sapkınlıklarını tatmin etmek isteyen insan müsveddelerinin duyduğu ilgiyi de aklında canlandırmış olabilir.
Ben ikinciden bahsediyordum.
Tahminimce elfler insanlardan nefret etmekte kendilerince daha haklılar. Kendimi fuhuş evini basmış polisler gibi hissediyorum. Etrafımdakiler bize iğrenerek, mağdurlara, yani kendi türdaşlarına ise acıyarak bakıyorlar. Burada bir çocuğun girdiği sıkıntının yükü var. Nasıl anlarsınız bilmem, çünkü kelimelerim bunu anlatmama yardımcı olmuyor. Kısaca, her şeyi geçerek ve üstünü nispeten örterek anlatmam gerekirse, bilginin kesinliğinden emin olmasam dahi, insanlar elfleri köleleştiriyor, satıyor, onlardan yararlanıyor. Aklıma gelen, kanıtların doğruladığı en mantıklı şey bu. Belki yetişkin, belki yavru bilmem ama burada oldukça büyük ve yine oldukça eskiye dayanan bir şeyden bahsediyorum. Elbet ne olduğunu bulacağım. O güne kadar, umarım burada ölüp gitmem.
Zaten nereye bakarsam bakayım, elflerden hangisiyle göz göze gelirsem geleyim, Eleanor hariç, ürpertici bir baskı hissediyorum. O kadar ağır bir suçlama var ki bakışlarında, biraz daha pısırık, biraz daha 'ezik' olsaydım eğer, her şeye kafa sallayan bir kukla, her hareketi önceden belli bir piyon olurdum. Ezilirdim, karakterim silinirdi. Şu kısacık vakitte bile ruhumu asimile edip kendi saflarında yok etme şansını ele geçirmeleri işten bile değildi. Nasıl oldu da hala biri bana çıkıp 'Hey insan! Sen öleceksin!' demedi anlayamıyorum. Belki de yakında önümü kesecekler, ya da belki kılıçlarını boynuma dayayarak beni tehdit edecekler. Her iki türlü de vücudum izin verdikçe savaşırım. İlk önceliğim kendimi kurtarmak olsa da, Eleanor'u da korumak, ya da ne bileyim, gücü ele geçirmek için bir fırsatım olursa çekinmeden kullanacağım. Yani, kullanabilirsem. Bu 'Ucubelerin' arasında, bana şans dileyin.
***
Köşk bahçesine yeniden girdikleri sırada, kendine has havasıyla, yeniden gerindi Price. Artık çok daha rahat takılıyor, aklında kurduklarının sınırlarını genişletiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hilebaz - Ejderdişi Diyarı
ChickLitSizleri kitabın 'Yeniden' yazılan versiyonuna davet ediyorum. Profilimden ulaşabilirsiniz. "Kilitli kapıların anahtarı, hoşgörü gemisinin seyahat rotasında saklı. Fedakâr kimsenin olmaz anahtara ihtiyacı, ne yapsa görür, hisseder Nefesin noktasını."...