Oy verip yorum yaparsanız sevinirim şimdiden teşekkürler çiçeklerim 🍀
Keyifli okumalar güzellerim ❤️
Medya bölüm şarkısı: Sezen Aksu Masum Değiliz...
________________________
'Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.'
Oğuz Atay...Masada yankılanan kahkaha sesleri çocukluğuma ihanet gibi geliyordu,
Bir pamuk helva için yalvaran çocukluğuma,
Saçları kesilmesin diye yalvaran çocukluğuma,
Bir tokat daha yememek için yalvaran çocukluğuma,
Sevgi görmek için yalvaran çocukluğuma...
Sadece gülümsedim.
"Umut, sen nasılsın?" dedi Giray Bey, kaç saat olmuştu bu masaya oturalı...2 saat olmuştu ve akıllarına nasıl olduğumu sormak yeni geliyordu.
Dudaklarımı birbirine bastırıp"iyiyim, siz?" dedim. Başını sallayıp"bizde iyiyiz, tedavi nasıl gidiyor?" dedi. "İyi" konuşmak istemiyordum fakat saygısızlık olmasın diye kısa kısa cevaplar veriyordum.
Araf Bey anlamış olacak ki sert bir şekilde"Giray!" demişti.
Giray Bey başını sallayıp önüne dönmüştü. Araf Bey"o yemek yenmek için var, oynanmak için değil" demişti.
Midem bulanıyordu fakat hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyordum. Yaklaşık 1 saat önce gelen yemekten yediğim lokma sayısı 5 yada 6'ydı.
Araf Bey'e bakmadan "aç değilim" demiştim. Sevgi Hanım gülmüş ve ağzının içinden "ilgi saati" gibi birşeyler fısıldamıştı fakat ortam o kadar sesizdi ki duymuştum.
Daha fazla bu ortamda kalmak istemediğim için sandalyeyi çekip kalkacakken"neden bone taktın Umut?" demişti Mahinev Hanım.
Ne kadar söylemek istesem de "önemli bir şey değil, hoşuma gitti" demiştim. Uraz Bey ayağa kalkıp yanıma yürürken gerilmiştim.
Son adımı da atıp dibimde durunca bir adım gerileme ihtiyacı duymuştum.
"Ben artık hastaneye döneyim, herşey için teşekkürler" demiştim. Tam gidecekken Uraz Bey "abim, seninle mi kalıyor" demişti.
Asil Bey'den bahsettiği anlayıp başımı salladım. Asal Bey elindeki çatalı sinirle masaya bırakıp üzerime yürüdü.
Ne olduğunu idrak edemeden boğazıma yapışan eller ile arkadaki duvara yaslanmıştım.
Saniyeler geçtikçe çevredeki insanların sesleri uğulduyor, kalbime acı bir yanma geliyordu. Gözlerimden akan yaşlar da cabasıydı.
Yankı Bey'in sesini duydum, gözlerimi kapatmadan önce.
"Siz nasıl insanlarsınız, oğlunuz hasta ve kızınızın canına kast ediyor! O ölecek" demişti.
Fakat Oğuz Atay'ın da dediği gibi,
Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum
🍀
"Ne zaman uyanır" kimin sesiydi bu?
"Bilmiyorum abi" Yankı Karahanlı?
Yavaş yavaş birbirine yapışan kirpiklerimi ayırıp gözlerimi açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Umudu
Teen Fiction17 yaşında olan Umut gerçek ailesine, evine alışabilecek mi? Karşımda duran, gözlerimin karalığını aldığım adama çevirdim gözlerimi. Çok sert bakıyordu? Ben mi birşey yapmıştım bilmeden? Beni korkuttuğunu bilse böyle yapmaya devam eder miydi? Sert...