Keyifli okumalar dilerim ❤️
Bölüm şarkısı: Gökhan Türkmen/ Çatı Katı
Medya: Umut kızım...
________________________________
"Seni tanımadan önce neyim vardı: Yapayalnızdım.
iki kişi olunca dünyanın üstesinden gelinebilir..."Ruhum bu zamana kadar bir çok kırık tatmıştı. En acı olanı ise şu an kucağımda yatırdığım ablam olmalıydı, küçük bir çocuktan farksız hale getirilen ablam.
Geldiğimiz yepyeni şehirde bile birilerinin peşinde olduğunu sanan ve ne olursa olsun dışarıya adımını dâhi atmayan ablam.
Okula giderken onu eve kitlemem için yalvaran ve her saat başı beni arayan ablam.
Geceleri tek uyumaya, karanlıkta kalmaya, yüksek sese hassasiyeti oluşan ablam.
"Sonra ne olmuş Umut?" dedi, ona masal anlatıyordum. Ben, Umut Karahanlı. Bir zamanlar Umut Arel olan o kız kendi bilmediği masalı ablasına anlatıyordu şimdi.
"Sonra ise kibritçi kız elindeki kibritlerin hepsini teker teker yakmış" ve ölmüş Sevgi, soğuktan donarak ölmüş. "Peki sonra ne olmuş, biri onu kurtarmış mı?" dedi sesi titrerken. Başımı salladım "kurtarmış, büyük annesi onu gelip kurtarmış abla" dedim.
Ölüm en büyük kurtuluştu en nihayetinde."Duydun mu minik Umut, ilk hikayeni teyzen anlattı sana" dedi ablam karnında elini gezdirirken. Bir aydır bu evde yaşıyorduk, bir aydır ablam mutluydu ama korkuyordu. Onun mutlu olması lazımdı. Bebek artık 5 aylık olmuştu ve sağlıklıydı tek sorun cinsiyetinin göstermiyordu.
"Umut'um sence sabah gösterir mi cinsiyetini?" dedi ablam mırıltıyla. Uyudu uyuyacaktı. Ben biliyordum, hissediyordum. Kız olacaktı..
"Gösterir, biz de alışveriş yaparız " dedim. "Kardeşlerimi de ararız " dedi, artık tamamen mayışmıştı sesi. Gözleri kapandı, kalbimin üzerindeydi başı. "Uyu abla" uyu ve bari uykunda huzur bul.
Baba, bana bıraktığın mektupta yazan her şeyi yapıyorum, seni çok seviyorum ama seni asla affetmeyeceğim.
•
•
•
•Her insan yokluğa alışırdı, kimi bir eşyanın yokluğuna, kimi bir hayvanın kimi ise bir insanın...
Biz 6 çocuk, ruhumuz koca koca insanlar... Biz 6 büyük ruhumuz 5 yaşında çocuklar... Babamızın yokluğuna alışmıştık.
Biz 6 kişi, çok erken yaşta büyümeye zorlanmıştık.
Biz büyümek istememiş, küçük çocuklar kalmak istemiştik. İzin vermemişlerdi...
"Umut sence bu nasıl?" dedi ablam. Üzerinde bana ait olan bordo bir tulum vardı ve artık belli olan göbeği onun içinde oldukça tatlı duruyordu. "Güzel duruyor abla fakat az daha oyalanırsan randevuyu kaçıracağız" dedim kulağıma küpeleri takarken. Ablam başını salladı, bunu küçük odamızın aynasından görebiliyordum.
"Ahter hazır değil mi?" dedi abla dudağına ruju sürerken. Başımı salladım, nihayet küpe kulağıma girmişti. "Hazır hatta yarım saat önce arayıp kapının önünde olduğunu söyledi" dediğimde özellikle tavrı için ablama baktım. Yüzünü buruşturup "yalan söyleme daha beş dakika önce aradı" dedi. Güldüm, haklıydı beş dakika olmuştu.
"Ben hazırım Umut, sadece ayakkabı giyeceğim" dedi. Başımı salladım, ben de hazırdım. Kontrolden sonra abimler burada olacaktı fakat ablamın haberi yoktu, kıyafet almaya gidecektik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Umudu
Teen Fiction17 yaşında olan Umut gerçek ailesine, evine alışabilecek mi? Karşımda duran, gözlerimin karalığını aldığım adama çevirdim gözlerimi. Çok sert bakıyordu? Ben mi birşey yapmıştım bilmeden? Beni korkuttuğunu bilse böyle yapmaya devam eder miydi? Sert...