Özgürlük Umudu

23. Bölüm Güzel Kalpler

Keyifli okumalar dilerim 🫀

Medya: Virdal ve Umut

Bölüm şarkısı: MFÖ Ele Güne Karşı

Oy vermeyi ve lütfen yorum yapmayı unutmayın lütfen rica ediyorum 🍀

____________________________________

"Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum "

Sabahattin Ali...

Bir umut vardı göğüsümde..

Şimdi, yeni odamda otururken belli ediyordu kendini... Öyle hızlı çarpıyordu ki kalbim, öyle tez canlı atıyordu ki... Odamın balkonundan sarkan ve henüz açmamış mor salkım çiçeği, masamın üzerinde, güneşi çok fazla almayan yerde beyaz bir orkide vardı. Yatağım yerle bitişikti ve başımın üzerindeki duvarda bir raf vardı. Rafın üzeri oyuncak bebekler ve ayıcıklar ile doluyken kapının hemen sağında kalan yerde büyük bir çamaşır dolabı vardı.

Çalışma masamın üzerinden odamın duvarlarını kaplayan büyükçe bir raf vardı tamamı dolu değildi ama zamanla dolacaktı. Kitaplığımın bir kısmı test kitaplarım ile doluydu.
Çalışma masamın üzerinde günler öncesinde, evde yemek yerken abilerimle çekildiğim fotoğraf vardı.

Ve evet... O güne gelirsek eğer... Yani 6 gün öncesi.. Yankı abimin bağırtısını duyan abilerim mutfağa dolup ne olduğunu sormuştu. Onlara zaten anlatmak istiyordum ama bu kadar erken oldun istememiştim.

Asal abim her şeyi öğrenince gülmüş "en kısa zamanda çocuğa olumlu bir dönüş yap" demişti. Uzra abim ona katılırken Yankı abim gözlerini kısıp "çocuğun olunca mı haber vermeyi düşünüyordun?" demişti sinsi sinsi.

O günden sonra bu eve taşındığımızda Virdal'e masaj atmıştım. Bana bir müddet daha zaman vermesinde sorun olup olmadığını sormuştum. Sorun olmadığını, beni ömrünün sonuna kadar bekleyebileceğini söylemişti. Her ne kadar abilerim ondan hoşlandığımı söyleseler bile ben kesin emin olmadan hareket etmek istemiyordum.

Odamın kapısı rahatsız etmeyecek bir şekilde çalınınca elimdeki telefonu kenara bırakıp "gir" dedim. Kapı yavaş yavaş açılınca Asil abimi gördüm. Elinde küçük bir tepsi, tepside iki kupa bardak ve bir tabak vardı. "Müsait miydin?" dedi. Başımı hızla sallayarak "tabii ki" dedim tatlı tatlı. Odaya girip kapıyı kapatınca elindekileri bana uzatıp balkon kapısının önündeki pufu almaya gitti.

Pufu yatağımın hemen yanına koyup oturunca tepsiyi elimden alıp yere koydu. "Biraz konuşuruz diye geldim" dedi. "iyi yaptın abimcim" dedim gülümseyerek. "Dersler nasıl gidiyor?" dedi. Asil abimle diğerlerinden daha az görüşüyorduk. O bazen günlerce operasyonda oluyordu bazen ise geldiği gibi kendini yatağa atıyordu. Çoğu zaman günlerce görüşmüyorduk. O günlerden biriydi, en son 4 gün önce görüşmüştük.

"İyi gidiyor şimdilik" dedim tepsideki çay dolu kupayı alırken. "Ama abi bir dersane olsa fena olmazdı" dedim dudak büzüp. Abim büyük bir tebessüm ederek "araştırdın mı?" dedi. Tabii ki Virdal'in gittiğine gidecektim!

"Aslında sadece deneme sınavı için düşünüyordum ama sanki dersane daha iyi olur gibi geldi" dedim. "Aslında haklısın, hem artık daha iyisin bir çok açıdan " dedi. Başımı salladım"öyle, ben de öyle düşünüyorum. Hem seanslar bana iyi geliyor belki biraz sosyalleşmekte daha iyi gelebilir " dedim. Abim müdür bir şekilde gülüp kupayı dudaklarına götürdü. Boğazını temizleyerek "Virdal hangisine gidiyor?" dedi. Yutkunup "aaa nereden bileyim canım!" dedim yapmacık bir şekilde. "Hadi hadi söyle abine" dedi tatlı tatlı. Derin bir nefes alıp"offf tamam" dedim kupayı kenara bırakırken.