Keyifli okumalar
Oy verip yorum yapar mısınız çiçeklerim..
Medya: bölüm şarkısı...
_________________En delikanlı mevsimdir kış... Yüzüne yüzüne vurur yanlızlığını
Çok doğru söylemiş Orhan Veli Kanık...
Kış geliyordu yavaş yavaş ve yağan her bir damla yağmur yüzüme vuruyordu yanlızlığımı, sesizleşen her bir sokak kimsesiz olduğumu haykırıyordu...
Kaç gün olmuştu buraya geleli? 3 yada 4? Bilmiyorum.
Tek bildiğim şey buraya geldiğimden beri bu evde birşey yemediğimdi.
Araf Bey'in Yankı Bey'e vurmasından sonra inmemiştim aşağıya. Bu süre zarfında Serkan Bey beni arayıp girmediğim her bir sınav için ayrı ayrı azarlayıp okula gitmezsem olacakları anlatmıştı.
Raporum vardı ve bu yüzden telafi sınavına katılacaktım bu hafta. başımı ders kitaplarından kaldırmadan çalışmış ve konuları ezberlemiştim.
Fakat içimde yer eden korku her saniye kendini belli ediyordu. Ya düşük bir not alırsam ve Araf Bey kızarsa?
Bunları düşünmemeye çalışarak yaklaşık 2 saattir oturduğum yataktan kalkıp çantamı aldım.
Bu gün matematik sınavı vardı ve okula gitmem gerekiyordu.
Hızlı ve bir o kadar da korkak adımlarla aşağıya indim. Kahvaltıya 20 dakika kadar vardı. 7.30 da kahvaltı ediyorlardı ve benim okulum 8.30 da başlıyordu.
Yemek odasına geçip etrafa baktım Asal Bey dışında kimse yoktu.
Yanına gitmeye karar vermişken beni istemediği aklıma gelince geri dönüyordum ki sesini duydum " gel otur bir şey yapmam" demişti.
Yapmam diyorsa yapmazdı herhalde?
Başımı sallayıp 6 kişilik olan yemek masasına yürüdüm. Nereye oturacağımı bilmediğim için Asal Bey'in yüzüne bakıp "Asal Bey ben nereye oturabilirim?" dedim.
Sonuçta herkesin yeri farklı olabilir değil mi? Arel ailesinde, ben onlarla birlikte değil odamda tek başıma yiyordum.
Aklıma gelen şey ile yutkundum. Ya burada da odada yiyeceksem?
Asal Bey'in gözleri bir iki saniye bende oyalanıp yanını gösterdi.
Teşekkür edip gösterdiği yere otururken korkuyordum.
Çok geçmeden kahvaltı sofrası hazırlanmış ve herkes yemek odasına gelmişti. Araf Bey en başa otururken benim yanıma Asil Bey, Asal Bey'in karşısına Uzra Bey ve Benim karşıma da Yankı Bey oturmuştu.
Araf Bey'in"afiyet olsun" demesi ile hepsi başlamış iken açlıktan midemin bulanmasına rağmen hiçbir şeye dokunmamıştım.
Çekiniyordum açıkçası.
Yankı Bey anlamış olacak ki uzanıp tabağımı aldı ve içine kahvaltılık birşeyler koyup bana uzattı.
Asil Bey "ne o küçük Hanım kendine hizmetçi mi arıyorsunuz?" demişti.
Korkarak ve çekinerek " hayır hayır ben sadece ne alabileceğimi düşünüyordum, Asil Bey." dedim. Yüzünü buruştururken "adımı ağzına alma!"demiş ve Yankı Bey'in tabağıma doldurduğu şeyleri geri yerlerine koymuştu.
Birkez daha boş tabağı önüme bırakıp "afiyet olsun" demiş ve yemeğine geri dönmüştü.
Sadece başımı sallamak ile yetinip boş tabağı elime alarak önümde bulunan ve ilk masaya konduğunda 8 tane börek bulunan tabakta tek kalan böreği almak için uzanmıştım ki Uzra Bey de benim ile birlikte uzanınca elimi çekmiş ve ne yiyebileceğime göz gezdirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Umudu
Novela Juvenil17 yaşında olan Umut gerçek ailesine, evine alışabilecek mi? Karşımda duran, gözlerimin karalığını aldığım adama çevirdim gözlerimi. Çok sert bakıyordu? Ben mi birşey yapmıştım bilmeden? Beni korkuttuğunu bilse böyle yapmaya devam eder miydi? Sert...