7. Bölüm Bu Havada Gidilmez

9.3K 346 116
                                    

Merhaba güzellerim, keyifli okumalar...

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.

Medya:Manuş baba bu havada gidilmez...

__________________________

' "Aklımdan çıkmıyorsun" dedim, başka türlüsünü yorgunum anlatmaya'

Cahit Zarifoğlu...

-16 yıl önce-

Araf Karahanlı çok heyecanlıydı, can eşi, Sare sevgilisi geliyordu. Kucağındaki küçük kızı sanki bu heyecanı hissetmiş gibi gülüyordu.

Konuşmayı yeni yeni öğrenen kızına baktı Araf Bey, gülerken tek tük çıkmış dişleri onu daha da tatlı gösteriyordu.

Araf Bey içindeki heyecanı biraz olsun atmak için evin büyük bahçesinde volta atarken en büyük oğlu Asal ve kızı Açelya, koşarak babasının yanına geldi.

Duygularını pek belli edemezdi Asal. Bu konuda babasına çekmişti.

Bir evlat, abi ve ikiz olmayı biliyordu fakat bir kız abisi nasıl olunur bilmiyordu.

Villanın bahçesine giren araba ile daldığı düşüncelerden çıkıp Açelya'nın ellerini tutu Asal.

Annesini çok özlemişti.

Araba durunca Araf Bey, kucağındaki kızı ile birlikte arabaya yürüdü ancak arabada bulmayı beklediği güzel karısının yanında bir adam vardı.

Araf Bey kıskanç değildi bu yüzden hafif bir tebessüm etti karısının misafirine.

Sare, Araf'a bakıp gözlerini kırpmadan kurdu o üç kelimeyi.

"Araf ben hamileyim" demişti Sare sevgilisi. Araf Bey o anki şokun verdiği etki ile gülümsedi, bu gülümseme o kadar acı bir gülümsemeydi ki oğlu Asal ilk defa babasını böyle görüyordu.

Araf, Sare sevgilisini yanlış duymayı umarak titrek bir sesle "n...ne?" dedi. Sare hiçbir duygu barındırmayan gözlerini Araf Bey'in siyah harelerine dikip "hamileyim. 2 aylık ve Marco ile benim çocuğum" demişti.

Araf sendelerken Asal küçük kardeşini kucağına alıp bir yandan da babasını tutmaya çalışıyordu.

"Anladım sevgilim. Bir hata yapmışsın benim için sorun değil. Ben bakarım o çocuğa, benim de çocuğum olur?" dedi.

Sare kahkaha atıp"seni sevmiyorum Araf. Boşanmak istiyorum, gerekeni yaparsın." dedi.

Araf Bey, arabaya binip villanın bahçesinden uzaklaşan Karısına baktı.

Gözleri yavaş yavaş dolarken kimseye bakmadan, 372 gündür beklediği, saçlarının kokusuna hasret kaldığı karısı için dört bir yanını cam olarak yaptırdığı odaya girdi.

Karısı gittiğinden beri girmiyordu bu odaya Araf.

Kül grisi nevresimlerin serildiği yatağa uzanırken gözlerindeki zehirler bir bir damladı nevresimin üzerine.

Aklına gelen anı ile hıçkırıklarını durduramadı Araf,

' "Anne!
Anne!

Gitme yalvarırım... Ne olursun gitme... Bırakma anne bizi.'

"Araf, oğlum sen bu gün büyüdün... Annen seni terk etti ama sen bu gün büyüdün oğlum.

Özgürlük UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin