29. Bölüm Gökyüzünün Mavi Balonu

994 35 27
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🫀

Bölüm şarkısı: Pera- Gökyüzü

Medya: Ahter Umut
_______________________________

Gökyüzü seni görmem için bu kadar aydınlık sevgilim, seni hissetmem için bu kadar sıcak,dudaklarını sevmem için bu kadar iç açıcı...

Hissediyorum, kalbimin en ücra köşesinde bir mavi balon vardı. Özgürdü, hiç olmadığı kadar.

Hissediyordum, benliğimi en tozlu köşesinde siyah bir anı vardı. Tutsaktı, hep olduğu gibi.

Fakat bir melodi gibi eşsiz yüzlü bir kız girdi hayatıma. Aşk vardı onda, sevdanın en güzel tonu, mavi vardı onda.

Elinde bir balon, elimde bir kitap...

Kalbimde huzur vardı.

Bir zamanlar vardı.

Şimdi elinde bir kitap, elimden bir balon.

Acı vardı.

Şimdi vardı.

Kalbim onunlayken bir böyle atıyor, sadece ona tutsak kalmak istiyordu. Kalbim bir onun olmak istiyordu.

Farkında değildi, onu aylardır izlediğim gibiydi. Farkında değildi ama bu gün daha bir başka hüzün vardı gözlerinde.
O hep hüzünlüydü, bu gün göğün bütün hüznünü sırtlamıştı.

Elinde bir kitap, yanında büyük boy bir kahve bardağı... Denizi görüyordu okyanus dibi gözleri.

Aşka dair nesirler.

Aklımda bir anı vardı, çok uzak değildi tarihi.

Belki 3 belki 5... Bilmiyorum.

'oku bu kitabı güzel sevgilim' demişti. 'bil ki bu kitabı okuduğun zaman dünyanın neresinde olursam olayım geleceğim ' demişti.

Okumuştum, defalarca, her ay okumuştum.

Gelmemişti, üstelik dünyanın öbür ucunda da değildi, yan evindeydim.

Olsun, ben ona koşardım. Onun gelmemesi sorun değildi..

"Efendim, karar verdiniz mi?" Yanımdan gelen ses ile ufak bir şekilde irkildim. "Ha şey kusura bakmayın lütfen. Büyük boy sütlü kahve yalnız hanımefendinin masasına götürün ve iki çikolatalı pasta" dedim. Garson tereddüt etse bile kararımda kesin olduğumu gördüğünde başını sallayarak gitti.

Yanımdaki sandalyeye bıraktığım postacı çantasını alarak Umut'un masasına yürüdüm.

Başını bir saniye olsun kaldırmadan elindeki kitaba odaklıydı.

Yüzümde büyük bir gülümseme ile sandalyeyi çektim. Umut gözlerini kısa bir an kitaptan ayırıp yüzüme baktı.

Gülümsedi, geri döndü kitabına.

"Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var" cümleler döküldü dudaklarımdan. Umut afalladı, kitabı kapattı.

"Ben, tam o sayfayı okuyordum" dedi yüzündeki gülümseme ile.
Biliyordum, zaten ne zaman bu sayfayı okusa bu kadar hüzünlü olurdu gözleri.

"Tesadüf" dedim gülümseyerek.
"Hmm, öyle mi diyelim?" dedi, Zeki kızım benim.. başımı sallayarak "hmhm öyle diyelim madem" dedim.
Umut artık tamamıyla bana bakıyor ve o can alıcı gülümsemesini yüzünden eksik etmiyordu.

Özgürlük UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin