37. Bölüm Özgür Kuklalar ve Aşk Oyunları

468 26 4
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤️

_________________________________

Resitaller, kuklalar, aşklar ve ömre heba edilmiş sevdalar...

Umutlar, düşler, tutkular ve ömre heba edilmiş sevdalar...

Yıldızlar, ağıtlar, ölüler ve ömre heba edilmiş sevdalar...

Umut ve Ahter...

Bir arada olması gereken iki insan... Umut, gökyüzünün yıldızının umudu...

Benim güzel umudum, güzel karım.

Yıllarca annemin kucağında ağladığım kız... Günlerce türbe türbe gezip sevdam için adaklar aradığım kız... Benim kızım, kadınım, nefesim, ömrüm, sevdam...

Gülümsüyordu, nereye gittiğimizden ufacık bile fikri olmayan sevgilim benim... Ne de güzel gülüyordu öyle.

Elinde tuttuğu elmayı dünyanın en iştahlı yiyeceği gibi yiyordu, gözleri telefondaydı ve video izliyordu. Bütün bunları gözlerimi yoldan çektiğim o kısacık anda görmüştüm.

Yola geri döndüğüm zaman şeytanı bile uslandıracak o gülüşünü duydum, sevdiğimin...

Siyah gözlerinin bana çevirmiş, muhtemelen güldüğü -bu kadar sesli güldüğü - için çekinmişti. "Ahter" dedi, gülümsedim. Onun çilli yüzüne bakmak günah olsa bile gözlerime bu zevki yaşatırdım. "Söyle nefesim?" dedim yola geri dönerken "nereye gidiyoruz saatlerdir yoldayız?" dedi, kırmızı ışıkta arabayı durdurup ona doya doya bakmak için yüzünü ona çevirdim.

Eli artık tam belli olan karnı üzerinde hareket ediyordu.

Biz dün 8. Ayımıza girmiştik.

Artık yavaş yavaş bahar yüzünü gösteriyordu, çocukların sağlığı oldukça iyiydi. Umut'umun sağlığı da öyle..

"Yemin ederim acıktım" demişti, iştahı çok açık değildi, hamileliği boyunca canı çok bir şey çekmemişti bu yüzden gecenin bir yarısı ona bir şeyler almak için hiç evden çıkmamıştım.

"13 saattir yoldayız kocacığım, yemek yemek istiyorum" dedi nazlı nazlı. Güldüm, yeşil ışık yanınca zaten bildiğim yoldan dönüp şehir içine girdim. "Yollar çok yabancı " dedi dudak bükerek. Güzel sevgilim benim, nasıl da her hareketine aşık oluyordum.

"Aslında daha önce gittiğin bir yere götürüyorum seni" dedim. "Mersin ya da Mardin?" dedi, başımı salladım "Mersin'e gidiyoruz. Tarsus'a " dediğimde "neden?" dedi "bir adağım vardı, o yüzden " demiştim kısaca. Başını salladı fakat üstelemeden biten elmasından geriye kalan posaya bakıyordu.

Bir kaç dakikanın ardından şehir içinde olan AVM otoparkına arabayı park ettim. "Burada mı yiyelim yemek?" dedi Umut. Dün laf arasında pizza istediğini söylemişti, getirince ise yemek istemediğini söylemişti.

"Pizza yiyelim mi?" dedim başını iki yana salladı "tavuk ve makarna" dedi dudaklarını büzerek. Başımı salladım. Arabadan indim, karımın da inmesine yardım ettim. Umut üzerine giydiği kot rengindeki bahçıvan tulumunun parçalarını çekiştirdi. Tulumun içine beyaz boğazlı kazak giyinmiş, paçaları kıvrılmış tulumun altında beyaz spor ayakkabıları vardı.

Ben ise mavi gömlek, siyah pantolon ve beyaz ayakkabı giyinmiştim. Elimi tuttu, güvenlik Umut'un hamile olduğunu görünce "cihazdan geçmesine gerek yok" demişti. Umut çantasını cihaza koyup kenarda beklerken ben onun eşyalarını almış ve yanına gitmiştim. Güzel sevgilim etrafa bakıyordu.

Özgürlük UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin