26. Bölüm Masum Güvercin

1.2K 61 79
                                    

Keyifli okumalar dilerim...

Bölüm şarkısı: Akşam Olur Karanlığa Kalırsın

_______________________________

“Ay var tepede, yüzünden parlak
Yıldız var tepede, kalbinden sıcak
Nefret var kalbimde, sana sığınacak
Aşk var kalbimde, sana sunulacak...”

Bir gün daha geçmişti işte, yaklaşıyordu sonum... Yaklaşıyordu sonumuz...

Babam gitti, Ahter... O hastanede ve ben kendimi bu odaya hapsettim.

Uyuyamıyorum, uyuduğum zaman babam kendini tekrar tekrar vuruyordu.

Tam iki hafta olmuştu, tam iki hafta önce babamı gömmüşlerdi... Tam iki hafta önce Ahter yoğun bakım ünitesinden normal odaya alınmıştı.

Abimden duyduğuma göre Ahter'in annesi ölmüştü, babası ise şu an cezaevindeydi.

Onun için üzgündüm ama şu an kendimi nefes almaya bile aciz hissediyordum.

Onu görmek istiyordum ama kendimle yüzleşmek istemiyordum.

Elimde, belki saatlerdir duran peceteyle burnunu sildim.

Abilerim değişimli olarak gece başımda nöbet tutuyorlardı. Bu sistemde iki gece önce kendimi balkondan atacağım sanmaları çok etkili olmuştu.

Oysa ben sadece biraz hava almak istemiştim..

Konuşmadığım için korkmaları normaldi.

Son bir kaç gündür olduğu gibi ne zaman aktığını bilmediğim gözyaşlarımı silip üzerimdeki örtüyü başıma kadar çektim.

Göz bebeklerim yanıyordu, buna rağmen bir an bile uyumayı denemedim. Birazdan Yankı abim gelir ve rahat uyumamı sağlayacak bir şeyler verirdi bana.

Bir süre yatakta dönüp durdum, gözümün önünde aynı senaryo aklımda aynı silah sesi...

Korkuyordum, dizlerimi karnıma çekip kendimi salladım. Titrek nefesler alıyordum.

Gözlerimi kapattım, babam silahı kalbine dayadı bir saniye bile beklemeden tetiğe bastı... Ve bum... Kulaklarımı sağır eden o ses duyuldu.

"Bab...baba" dedim fisıltıdan farksız sesimle. 

Onun yanına koştum, gözleri kapanmıştı... Başını kucağıma aldım... Çığlık attım, biri sesimi duyup yardıma gelene kadar çığlık attım...

Az ilerde doğum günü kutlayan bir grup genç geldi, ambulansı aradılar... Üstüm kan oldu.

Babamın kanı.

Kıyafetlerime babamın kanı bulaştı.

Hızla gözlerimi açtım.

Evet, üstüm kan olmuştu.

Yatakta doğrulup üzerimi kontrol ettim.

Kan yoktu, babamın kanı gitmişti.

Hayal mi görüyordum?
Babam içerde miydi?

Başıma ağrı girdi, umursamadım.
Hızla yataktan indim. Hâlâ az da olsa bana zorluk çıkaran ayaklarım birbirine dolanınca kapının önüne düştüm.

Üç gün önce Asal abimin zorla giydirdiği şort yüzünden dizlerim soyulmuştu. Acıdan gözlerim dolarken kapıya tutunarak ayağa kalktım.

Sağ bacağım çok fena ağırıyordu.

Umursamadan odamın solunda kalan odaya koştum. Kapıyı çaldım, cevap gelmedi. Bir kez daha çaldım yine cevap gelmedi.

Oysa babam hep bu saate elinde çikolata ya da pamuk şekerle eve gelir, önce üzerini değiştirir ardından odama uğrardı.

Özgürlük UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin