38. Bölüm Kalbe Saklı Sevdalar

458 24 3
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤️

___________________________________

Gecenin bir yarısı oturmuş canımın nasıl bu kadar acıdığını düşünüyordum.
Mutluydum ama kırgındım da, en çok Asal Karahanlı'ya.

Doğum yaptığımı bildiği halde mesaj bile atmamıştı, üstelik bu gün çocuklarımın kırkı çıkıyordu.

Üç manyak abim evime gelmiş, tam 40 gündür -Yankı abim ikinci günden gitmişti - evimde kalıyorlardı. Ahter onları kovmuştu fakat Uzra abimin cevabı içler acısıydı. Demişti ki 'biz sana kızımızı verdik tabii ki burada kalmak bizim de hakkımız ' Asil abim adamım ise beni kollarının arasına almış, 'kızım buradaysa  ben de buradayım' demişti, aslında Asil abim iki gündür benimle uyuyordu. Bana masal anlatıyor, bebeklerimi de yanında yatırıyordu. Ahter ne kadar nazlı davransa bile bundan mutlu olduğunu biliyordum çünkü hamileliğim boyunca abimler eve döndüğü gibi onları özlediğimi söylüyordum.

Şimdi ise Ahter ve ben uyanmış, abimlere kahvaltı hazırlıyorduk.

"Ahter evde limon var değil mi?" dedim Ahter başını salladı, "neden?" dediğinde ben çoktan mutfak dolabından bardak almış içine su dolduruyordum. "Abimler uyandıklarında kesinlikle limonlu su içer" dedim, Ahter "nasıl sağlıklı yaşam aşkı bu ya?" dediğinde hak verdiğimi göstermek için başımı salladım. "Abimler su içmeden kahvaltı bile etmez hayatım " dediğinde Ahter "türlerinin son örneği sanırım " demişti. Gülerken suyu tezgaha bırakıp patatesleri tabağa almıştım ki minik oğlumun kediyi andıran sesini duymuştum. Hızlıca ellerimi havluya silip abimin kaldığı odaya koştum.

Görmeyi beklediğim manzara kesinlikle kucağında oğlum olan uyku sersemi abim değildi.

"Ne oldu oğlum, acıktım mı sen?" diyordu kucağında sakladığı oğluma. Minik kedim susmuş dayısının ona hayran hayran bakan yeşil gözlerine bakıyordu. "Anne çok yorgun minik, onu biraz rahat mı bıraksak hm minik patatesim?" demişti yatağa otururken. Gülümsedim.

Kesinlikle aşka küsen abimden mükemmel bir baba olurdu...

"Günaydın" dedim mutlu bir şekilde, abim kucağındaki oğlumu yatağa bıraktı ardından komodinin çekmecesinden bezle ıslak mendil alıp "ne ara uyandın sen kızım ya?" demişti. Gözlerini açmaya hâli yok gibiydi ve çok tatlı görünüyordu. "Oldu bir yarım saat" dedim gülümseyerek, "Çiğdem uyuyor Hares neden uyandı bilmiyorum sen git uyu istersen abi ben ilgileni-" "Umut, hadi beni bebeklerimle baş başa bırak kızım" dediğinde güldüm "satıldım" dediğimde abim Hares'in altını değiştirdi, biraz olsun sakinleşen oğlum dayısına bakarken dayısı ayağa kalkıp beni kolları arasına almıştı "en çok seni seviyorum " dediğinde "ya ya kesin " dedim gülerek fakat dediğinin doğru olduğunu biliyordum. Abim ellerimi öptü "en çok seni seviyorum, herkesten çok" demişti. Başımı salladım "ben de seni çok seviyorum " dediğimde abim "Ahter'i mi beni mi daha çok seviyorsun?" demişti büyük bir kahkaha atacakken son anda kendimi durdurdum, abim gözlerini devirdi "seni çok çok seviyorum ama Ahter'i de seviyorum" dedim abim tatmin olmasa da başını salladı "tamam git o öküz abini uyandır, bütün gece salonda dizi izlerse olacağı bu" demişti.

Gülümsedim "gidiyorum aşkım, veletlerim sana emanet" dediğimde abim beni odadan kovmuştu.

Mutluydum, Umut artık kalbi acılı küçük kız değildi, ruhu sevgiyle yamalı küçük kadındı...

Mutlulukla çıktım abimin kaldığı odadan, Uzra abim salonda uyuya kalmıştı, onun yanına gidip başının yanına çöktüm. Ellerimi kıssa saçlarına attım "abi" dedim, çok derin uyumazdı "Uzra bey, dava hakkında konuşmamız gereken çok mühim şeyler var bu ne aymazlık!" dedim sesimi çok az yükselterek. Abime hızlıca kalktı "Deniz hanım ben çok -" abimin bu hâline gülerken birden durdum "Deniz kim?" dedim doğrudan, abim yutkundu "günaydın " dediğinde hızlıca kalktı mutfağa giderken ben de peşinden gitmiştim.
Abim tam tahmin ettiğim gibi limonlu su hazırlayıp içerken ben de Asil abim için hazırlayıp onun yanına gittim.

Özgürlük UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin