4. Bölüm "Durgun Bir Nehrin Yatağına Alışması Gibi"

21.7K 2.1K 132
                                    

Adam çıktıktan sonra biraz daha odada kaldım. Yanan ateş yavaş yavaş sönüyordu ve camları titreten rüzgar soğuğunu odaya veriyordu. Üstümdeki elbise yünden olsa da içimden gelen ürperti bedenimin titremesine neden oluyordu. Gecenin karanlığı sanki ruhumu bir lanet gibi sarmıştı. Ne yapmalı nasıl yapmalı emin olamıyordum. 

Düşünmek istemiyordum. Hayatım... Ailem.. Tüm anılar saldırıyor, darbe üstüne darbe indiriyordu. Sanki içinde bir şey durmadan beni yiyordu. Çok geçmedi onun endişe olduğuna karar verdim. İzin verirsem eğer beni yavaş yavaş tüketecekti. 

Odada daha fazla kalamazdım. Önce Henry'nin yediği yemeğin tepsisini alıp onu mutfağa bırakmak için ilerledim. Bunu yapmak zorunda değildim. En son istediğim şey buraya alışmaktı ama bir şeyler yapmazsam kafayı yiyebilirdim. 

Oda sıcaktı ama koridorlar dışarıdaki soğuğu sanki emiyordu. Titrememek için kendimi zor tutuyordum. Sonunda mutfak kapısını açtığımda Sarah'ın sözümü dinleyerek gitmiş olduğunu gördüm. Tepsiyi masaya bırakırken Addie Ruth'un bir şalı varsa mutlaka onu kullanmam gerektiğini aklıma not ettim. Her ne kadar bir doktorla aynı çatı altında yaşasam da beni iyileştirmek için pek gönüllü olacağını düşünmüyordum. 

Mutfaktan çıkıp kaldığım odaya doğru ilerlerken aşçının koridordaki gaz lambalarını söndürdüğünü gördüm. Bana bakıp bir an sonra kafasını çevirdi. Nefesimi bıkkın bir halde vermekten kendimi alamadım. Hayır, bu kadını kazanmak kolay olmayacaktı. Leydi Lavender'ın en ateşli takipçisini kendi saflarıma katma gibi bir ihtimalim yoktu. Bu evde kalmak istemiyordum. Henry Blake aşık olduğu zaman gitmek için hazır olmalıydım. Ama yine de bu kadının ben gidene kadar bana saygı duyması gerekirdi. Yoksa buradaki hayatımı zindana çevirebilirdi.

Odayı bulmak benim için zor olmadı. İçeriye adım attığımda kimin yaktığından emin olmadığım şömine içeriyi ısıtmıştı ama yine de sıcaklık yeterli değildi. Beni bu ara ısıtacak bir şey olabilir miydi emin değildim. Sabah bıraktığım geceliği elime aldım. Bazen sakinliğim beni korkutuyordu. Hala burada olmanın şaşkınlığını yaşarken hem de ama tek bir amacım vardı. 

Yaşamalıydım. 

Sonrasını ise planlayacaktım. 

Elimdeki geceliğe orada ne işi olduğunu anlamak ister gibi baktım. Oldukça yünlü ve sıcak tutacak, boynuna kadar bağlı bir gecelikti. Kendi zamanımda böyle gecelik görmemiştim ama bu soğuk havada, rüzgardan pencereler titrerken beni sıcak tutacağına emindim. Üzerimi hızlıca değiştirirken ateşe yakın durmaya özen gösterdim. 

Yatağa girdiğimde burnuma dolan koku evimde gibi hissettirmemişti. Kat kat örtü ve kalın geceliğe rağmen bedenimin titremesine engel olamıyordum. Mide ağrımı ise aklıma getirmek bile istemiyordum. O kadar gergindim ki evin çıkardığı her ses irkilmeme neden oluyordu. Uyumalı ve kendime iyi bakmalıydım. Buraya gelebildiysem geri dönmenin de yolunu bulabilirdim. Evet, bunu yapabilirdim. 

Daha fazla strese girmemek için kendimi rahatlatmaya çalışsam da uyumam yine  de zaman aldı. Gece esen rüzgar ve sönen şömine yüzünden titreyerek yatakta ısınmaya çalışmıştım ama sanki evin her yerinden içeriye soğuk sızıyordu. Evin durumuna bakarak bunun normal olduğunu düşündüm. Geldiğim yerdeki gibi ısı yalıtım yoktu. Bu kendi zamanıma dair özlediğim diğer şeylerden sadece biriydi. Özlem ruhuma ilmek ilmek işliyordu.

Çok sonra uyuyakalmış olmalıyım odadaki ses ile gözlerimi araladım. Sabahın ilk ışıkları odayı aydınlatmaya başlamıştı. Sarah gece sönen şömineyi canlandırmakla meşguldu. Yanındaki kovanın dolu olmasından ilk önce benim odama geldiğini anladım. Ben bu kadar üşürken çocuklar geceyi nasıl geçirmişti? Onlar için endişendim. Sarah işiyle ilgilenirken bir şey söylememek adına uyuyormuş gibi numara yapmak zorunda kaldım. Uyanmadan önce kendimi evimde, eşimin yanında görmüştüm. Her gece uyumadan önce alnımdan öper, beni sevdiğini kulağıma fısıldardı. Sonrasında kollarında uyurdum. Yine o anlardan birini görüyordum rüyamda. Gözlerimi açıp kapının yanındaki sehpada ibrik ve porselen kapla karşılaşmak içimde anlatılması zor acıya sebep oldu. Hala geri dönememiştim üstelik dün yaşadıklarım kabus  değildi.  

Doktorun KarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin