Gözlerinde dans eden ışıkları görebiliyordum. Vereceğim cevabı merak ediyordu. Ona hayır diyebilirdim ama bu doğru olur muydu? Bende içimdeki gerçek düşünce ile sarsıldım. Evet, uzun süreli yokluğunda onu özlerdim. Bunu kabul ettiğime inanamıyordum ve kesinlikle bunu doktorada söyleyecek değildim.
"Tuhaf şeyler soruyorsunuz doktor, " dedim odanın içinde deli gibi gezinirken. Yapılacak iş varmış gibi oradan oraya koşturuyordum. Soğukkanlılığım adamın bir cümlesiyle yerle bir olmutşu. Aslında hayır, onun kelimeleri değil benim içimde var olduğunu bile bilmediğim bazı hisler buna neden olmuştu. Yine de bir arkadaş diğer arkadaşı özleyebilirdi değil mi?
Henry bu halimi gülerek izliyordu. "Aslında cevabını bilmek istediğim bir şey soruyorum," dedi eğlendiği belli olan bir sesle. "Sanı-"
"Özlerim," dedim sert bir sesle hızlıca. Tanrım, kalbim ne kadar da hızlı atıyordu öyle. Sanki uzun zamandır koşuyordum da yeni durmuştum. Ona özleyeceğimi söylemekteki amacımın bizi yanında götürmesi için ikna etmek olduğunu düşünsem bile hayır, kendimi kandırmak olurdu bu. Adamı gerçekten özlerdim. Bu gerçek birden sarsılmama neden oldu. Ne ara bu adama bu kadar bağlanmıştım ben? Kalbimin daha kaç kere kırılması gerekecekti akıllanmam için?
Ama tüm bunları derinlemesine bile düşünemeden kapanın eşiğinde duran Henry birkaç büyük adımda karşıma gelmişti. Gözleri tutkuyla o kadar kararmıştı ki biran nefesim kesildi. Yankınımdaydı. Çok yakınımdaydı. O kadar ki göğsü neredeyse göğüslerime temas edecekti. Onca kıyafetin altından bile sıcaklığını hissedebiliyordum. Aldığım her nefeste içime çektiğim kokusu başımı döndürmeye yeterdi. Olgun bir kadın gibi değilde genç bir kız gibi davranıyordum. Birden utancımdan yanaklarım kızardı.
Uzanıp nemden yanağıma yapışan saçları ayırıp geriye doğru bıraktı. "Bende seni özlerim Addie. Seni ve çocukları benden uzakta düşünmek istemiyorum ama saray tehlikeli bir yerdir, kardeşimin olanlardan sonra boş duracağını sanmam," dedi fısıltıyla. Neden bu kadar kısık sesle konuşuyordu ve ben bu sesten neden bu kadar etkileniyordum? Bu kadının bedeninde bir şeyler bozuk olmalıydı.
"Ben zayıf biri değilim doktor, inan bana kendimi ve çocukları koruyabilirim."
Adam nefesini içine çekip yavaşça verdi. "Bana Henry demen için tam olarak ne yapmalıyım."
Bir an dudaklarım açılıp kapandı. Bu halimle bir balığa benziyor olmalıydım. Ona bu kadar samimi davranmak doğru muydu? Ama ne kaybedecekti? Şimdi Leydi Lavender geride kalacaktı ve aralarında bir ilişki oluşması daha da imkansızlaşacaktı. Yine de onların bir araya gelmesine daha zaman vardı. Romanda ne ile karşılaşacağımızı bilemezdik ama onunla yakın olmak istiyordum. Çocuklarla bir aile olmuştuk ve kalbimdeki duyguları her ne kadar aşk olarak adlandıramasamda yine de ona yakındım.
"Tamam," dedim bu yüzden dudaklarımda bir gülümseme ile ama bu onun için yeterli değildi.
"Tamam?" diye sordu alaycı bir gülümseme ile.
Ondan bir adım uzaklaştım çünkü varlığı resmen bocalamama neden oluyordu. "Tamam, Henry," dedim. İsmi dudaklarımdan çıkarken ağzımda hoş bir tat bırakmıştı. Üstelik onun ismini söylediğimde yüzünde oluşan gülümsemeyi görmek paha biçilemezdi.
Henry bana doğru bir adım attığında bende geri adım attı. Sanki birbirimize dokunmadan dans ediyorduk. Ama gülümsemesi kendi gülümsememin daha da genişlemesine neden oldu. Ama tek kelime konuşamadan odaya giren Sarah bizi görünce şaşkınlıktan odadan çıkmaya çalışırken kapıya vurdu ve çıkan gürültü ile yerimden sıçradım ama karşımdaki adam bir dağ gibi dikilmeye devam ediyordu. Gözlerindeki bakış olduğum yerde titrememe neden oldu. Bir adamın bir kadına bu kadar yoğun bakabildiğini tahmin bile edemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktorun Karısı
FantasyÖlümü ona bir aile getirdiğinde hangi yolu seçmelidir? Harika bir evliliği, düzenli bir işi, mükemmel olarak adlandırabileceği bir hayatı vardı. Ama bir gün bir kaza bunları ellerinden aldı. Gözlerini açtığında kendini Doktorun Karısı adlı kitapt...