Kaysen Krallığı ilk hamlesini yapmıştı.
Veliaht Prens sanki saldırılan kendi ülkesi değilmiş gibi büyük bir iştahla tabağındaki yumurtayı yemekle meşguldü. İki lokma arasında Henry'e bakıp her şeyin farkında olan o bakışla baktı. "Şimdi bizim eğlence içinde olduğumuzu fırsat bilip saldıran Kaysen Krallığı'nın topraklarına haklı bir şekilde saldırabiliriz," dedi.
Jason anlatmaya devam ederken ağzımdaki lokmanın büyüdüğünü hissettim. Sınır kasabalarından birine saldırmakla kalmayarak orayı hakimiyetleri altına almışlardı. Bu talihsiz durumu hoş karşılayan prensin ne düşündüğünü anlayamıyordum. Sanırım büyük bir amaç için bir kasaba da ölen insanların canı pekte önemli değildi. Benim yüz ifademden ne düşündüğümü anlamış olacak bana bakarak konuşmaya başladı.
"Sınır kasabalarına saldıracaklarını bildiğimiz için askerlerimiz dışında kasabalarda kimseyi bırakmadık. Üstelik o askerlerde herhangi bir direniş göstermediler. Böylece bizim sakince teslim olacağımızı sanıyorlar."
Ona cevaben başımı salladım. Prens Kaysen Krallığı'na karşı savaşı kazanmak istemiyordu. O Kaysen Krallığı'nı yok etmek istiyordu. O eğlenceli ifadesinin altında yatan cani yüzünü görmek istemiyordum. Tüylerim diken diken oluyordu.
Henry her ne kadar prensi ifadesiz bir yüzle izlese de onunda bu durumdan memnun olmadığını anlayabiliyordum. Neden bu kadar memnuniyetsiz olduğunu anlamak zor değildi. Doktor olarak birini öldüremezdi. O sadece savaşta yaralanan insanlara yardım etmekle görevliydi. İnsanları iyileştirmesine iyileştiriyordu ama ölüme çarede bulamazdı. Eminim ki bu onu kahrediyordu. Daha şimdiden ölecek olan ruhlar için yas halinde gibiydi.
Ona baktığımı hissetmiş olacak mavi gözleri yoğun bakışlarla bana döndü ve yaşadığı ruh haline rağmen bana sıcak bir ifade ile gülümsedi. Gözleri o kadar tutku doluydu ki kalbim bir an tekledi. Bu adamı ruhum yanarcasına sevmekten korkuyordum ama artık bu korkular için çok geçti. Sadece ruhlarımızın değil bedenlerimizin de birbirine uymuştu. Onun dokunuşlarını hatırlamak bedenimin yanmasına neden oldu. Onun bakışlarından da benimle aynı şeyi düşündüğünü anlayabiliyordum.
Diğer hayatımda sevdiğim adam olmadan nefes alamayacağımı, sonsuza kadar beraber olabileceğimizi düşünürdüm. Oysa hayatına devam edebilecek kadar beni geride bırakabilmişti. Bende hayatıma Henry ve onun iki güzel çocuğu ile devam etmek istiyordum ama kapımızdaki savaş gözümün korkmasına neden oluyordu. Ona bir zarar gelmesinden endişeleniyordum. Yanında olmak ne kadar kötü olayları engelleyebilirdi bilmiyorum ama ondan ayrı kendimi düşünmek istemiyordum.
Gitme kararımdan pişman değilim. Onunla olduğum her anın kıymetini bilmek için elimden geleni yapacaktım. Kitapta ne olacak bilmiyordum ama Doktorun elimden kayıp gitmesine izin verecek değildim.
"Bayan Blake," diye bana seslenildiğini duyduğumda hemen Veliaht Prense döndüm. Yüzündeki alaycı ifadeden bana uzun bir süredir seslendiğini anlıyordum. Dikkatimi ona verdiğimde konuşmasına devam etti.
"Yeni evlilerin sabah kahvaltısında savaştan bahsederek tadınızı kaçırmak istemezdim Bayan Blake ama savaş artık kapımızda belki sınıra gitme konusunda karar değiştirmişsinizdir."
Bu adam beni geride bırakmaya mı çalışıyordu? Eğer öyleyse boşuna uğraştığı kesindi. Prensin sabit bakışlarına karşılık verirken cevabımı birde aramızda yemin varken durmak istediğini anlayabiliyordum. Henry'e bir arkadaşı olarak önem veriyordu. Her ne kadar ona gerçekleri anlatsam da benden hala şüphelendiğini anlayabiliyorum.
Daha bir lokma yemediğim halde elimde duran çatalı nazikçe yerine bırakarak gülümsedim. "Ben eşimin yanında olmak istiyorum Prens Jason. Eğer o sizin emirlerinize uyarak cepheye gidecekse o halde bende onunla birlikte gideceğim," dedim net bir şekilde. Gözlerinin içine bakarken bağımız arasında herhangi bir yalan söylediğime dair iz yoktu. Bu onu memnun etmiş olacak başını sallayarak önünde ki yemeğe döndü. Bende çatalımı almak için önüme döndüğümde Henry'nin kaşlarını çatarak bana baktığını gördüm. Tek kelime etmedi ama bakışları daha sonra konuşacağımızı söyler gibiydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/294385016-288-k538225.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktorun Karısı
FantasíaÖlümü ona bir aile getirdiğinde hangi yolu seçmelidir? Harika bir evliliği, düzenli bir işi, mükemmel olarak adlandırabileceği bir hayatı vardı. Ama bir gün bir kaza bunları ellerinden aldı. Gözlerini açtığında kendini Doktorun Karısı adlı kitapt...