Ali alarmın çalmasıyla birlikte uyanır yataktan kalkar ve günlük işlerini halleder. Kahvaltı hazırlamaya mutfağa gider, bir yandan kahvaltıyı hazırlıyordur, bir yandan da şarkı söylüyordur. Kahvaltıyı hazırlarken telefonu çalar, elini temizleyip telefonu eline alır ve arayanın ismine bakar. Hiç bekletmeden telefonu açar
Nazlı: Aşkım ne yapıyorsun
Ali: (Nazlı'yı sinir etmek için) Pardon kimi aramıştınız
Nazlı yanlış aradığını falan düşündü, telefonu kulağından indirip isme bakar, ama hayır doğru aramıştı
Nazlı: Canım, benim Nazlı
Ali: Hangi Nazlı (biraz bekler) hıı Amerika'daki Nazlı'mı
Nazlı: (sinirlenmişti) O kim Ali
Ali: (kahkaha atar) Sakin ol Nazlım şaka yaptım sadece
Nazlı: Hiç komik bir şaka değil ama
Ali: Tamam özür dilerim
Nazlı: Dileme, özür falan dileme
Ali: Nazlım tamam şaka yaptım sadece
Nazlı: Şaka mı yapmak istiyorsun, al sana şaka o zaman (telefonu kapatır)
Ali: Naz... Kapatmış, neyse ben gönlünü alırım onun
Ali'de kahvaltıyı hazırlamıştır. O sırada evin geri kalan üyeleri de uyanmıştır, hepsi kahvaltı masasına oturur
Selvi: Oğlum unutma, akşam arkadaşların bize davetli
Ali: Yok annem yok unutmadım, ilk başta biraz itiraz ettiler ama sonra ikna oldular (son lokmasını da ağzına atar) neyse ben kaçar size afiyet olsun
Selvi: Oğlum bir şey yemedin
Ali: Yedim ya annem. Neyse hadi görüşürüz
Ferda: Nereye gidiyorsun
Ali: Nazlı'nın yanına
Ferda: Sende iyice hanımcı oldun (gülerek)
Ali: Y... Yok ne alakası var
Adil: Git oğlum sen, bakma bunlara
Ferda: Baba
Adil: Kızım bırak rahatına baksın
Ali: (Adil'in yanağından öper) Sağol babam
Ali evden çıkar. Yolda giderken Açelyayı arar
Ali: Alo Açi
Açelya: Efendim kıvırcık
Ali: Nazlı yanında mı
Açelya: Evet yanımda (Nazlı içerde olduğu için Açelyayı duymuyordur)
Ali: Açi senden bir şey rica edebilir miyim
Açelya: Elbette Ali
Ali: Ya ben şey dicektim sana
Açelya: Ne dicektin
Ali: Iıı, ya şey sen bugün Demir'in yanına gitsen, bende Nazlı ile vakit geçirsem
Açelya: (güler) Olur kıvırcığım olur
Ali: Zaten akşam bizdesiniz, bak sakın gelmemezlik yapmıyorsunuz annemi biliyorsun beni parçalar (gülerek)
Açelya: (gülerek) Bilmez miyim Selvi sultanı ben
Ali: Tamam o zaman, ben yoldayım geliyorum
Açelya: Tamam kıvırcık
Görüşme biter, Ali kızların evine doğru sürmeye devam eder. Bir süre sonra kızların evine varmıştır. Açelya ise o sırada tüm hazırlığını yapmıştır. Ali arabadan iner ve içeri girerken Açelya ile karşılaşırlar
Açelya: Hoşgeldin kıvırcık
Ali: Hoşbuldum. Nazlı yukarda mı
Açelya: Evet... De sen Nazlı'ya ne dedin biraz sinirli (gülerek)
Ali: (gülerek) Ya gelmeden önce konuştuk şaka yapmıştım ona
Açelya: Artık ne dediysen kıza
Ali: Ben alırım onun gönlünü. Hadi sende geç kalma
Açelya: Görüşürüz kıvırcık
Ali: Görüşürüz
Açelya ordan uzaklaşır, Ali ise yukarı çıkar, kapıya gelir ve derin bir nefes alır, önce üstüne başına bakar biraz çeki düzen verir kendine, birazda kıvırcık saçlarıyla oynar. Artık tamamen hazırdı ve elini zile götürdü ve zili çaldı
Nazlı: (kapıya doğru gidiyordu) Ayy açi, ne unuttun yine ya
Nazlı kapıya gelir ve kapıyı açar. Karşısında Ali, elinde Nazlı'nın en çok sevdiği çiçek ile yüzünü kapatmıştır
Ali: Ben bir adet Nazlı Gülengüle bakmıştım
Nazlı: (Nazlı Ali'nin gelmesine içten içe çok sevinmiştir, ama birazda süründürmek ister) Senin ne işin var burda, niye geldin. Sen o Amerika'daki Nazlı'nın yanına git
Ali: (çiçeği yüzünden indirir) Nazlım, şaka yaptım sadece. Hem benim gözüm senden başkasını niye görsün ki
Nazlı: İnanmamı beklemiyorsun dimi
Ali: Tamam özür dilerim, çok yersiz bir şakaydı
Nazlı:....
Ali: Nazlım
Nazlı: Bana Nazlım deme
Ali: (Nazlı geri döner ve içeri doğru girmeye başlar. Tam o sırada ise Ali kolundan tutup kendine çevirir ve sımsıkı sarılır) Özür dilerim, çok özür dilerim
Ali'nin sesi titrer, Nazlı kendini çok kötü hissetmiştir o an
Nazlı: Bir daha böyle yersiz şakalar yapma lütfen
Ali: Asla, asla yapmam. Sen yeter ki bana küsme, benden uzaklaşma ne olur
Nazlı: Asla, asla senden uzaklaşmam (hala birbirlerine sarılıyordu) E artık bıraksan da içeri mi geçsek diyorum
Yavaş yavaş ayrılırlar. Nazlı Ali'nin yüzüne bakınca gözlerinin dolduğunu görmüştür
Nazlı: (Ali'nin yüzünü iki elinin arasına alır) Kıyamam ben sana
Ali: (sesi titrer) Bir daha öyle deme ne olur
Nazlı: Neyi demiyim
Ali: Bana Nazlım deme dedin ya (kalbini gösterir) burama bir şey oturdu, sanki biri kalbimi sökmüş, defalarca üstüne basıyor gibi hissettim. Ne olur bir daha öyle deme, lütfen deme (tekrar sarılır Nazlı'ya. Kendini her ne kadar tutmak istese de yapamaz ve gözünden bir damla yaş Nazlı'nın boynuna düşer)
Nazlı: Sen ağlıyor musun (çok kötü olmuştur Nazlı'da)
Ali: Beni bırakma Nazlım, beni sakın bırakma. Beni senden mahrum etme
Nazlı: (daha da sıkı sarılır Ali'ye) Tamam tamam, sakin ol. Seni asla bırakmayacam, duydun mu beni, asla bırakmayacam. Hadi gel içeri geçelim
Alnaz içeri geçer. Kamera Erinç ailesinin evini gösteriyordur. Selvi ve Ferda akşam için hazırlık yapıyordu, o sırada kapı çalar. Ferda kapıyı açmaya gider, ferbel gelmiştir
Ferda: Hoşgeldiniz... De daha erken değil mi
Beliz: Erken gelip Selvi ablama yardım edelim dedik
Selvi: (içerden gelir) Benim Beliz'im gelmiş, hoşgeldin (Beliz'e sarılır)
Beliz: Hoşbuldum Selvi ablam
Selvi: (Beliz'den ayrılır ve Fermana döner) Sende hoşgeldin Ferman
Ferman: Hoşbuldum Selvi abla
Ferda: Kapıda kaldık, hadi içeri geçelim
Ferman: (hep birlikte içeri geçerler. Ferman'ın gözü Ali'yi arar) Eee bizim Ali beyimiz nerde
Ferda: Hanımının yanında (gülerek)
Beliz: Ya siz ne istiyorsunuz Ali'den. Rahat bırakın çocuğu, hayatını yaşasın
Ferda: Babam bir sen iki (gülerek)
Ferman: Adil amca nerde
Selvi: Bahçede
Ferman: Tamam, ben bir ona görünim (Ferman bahçeye çıkar ve Adil'i görür) Adil amca
Adil: Ferman, hoşgeldin oğlum
Ferman: Hoşbuldum Adil amca
Adil: Nasılsın Ferman iyimisin
Ferman: İyiyim Adil amca, sen nasılsın (gülerek) emeklilik sana yaramış
Adil: (gülerek) Valla öyle oldu Ferman... Anlat bakalım evlilik nasıl gidiyor, Beliz kızımı üzmüyorsun dimi
Ferman: Yok Adil amca, olur mu öyle şey
Adil: İyi bakalım öyle olsun. Tavla oynayalım mı
Ferman: Olur Adil amca oynayalım
Ferman tavlayı açar ve Adil ile oynamaya başlar. Kamera alnazı gösterir. Evin içinde oturmuş, birbirlerine sarılmış bir vaziyette film izliyorlardı
Ali: Özür dilerim
Nazlı: Ali yeter ama, daha kaç defa özür dileyeceksin
Ali: Keşke yapmasaydım öyle bir şey
Nazlı: Kızıcam artık ama
Ali: Naz... (Ali lafını bitirmeden Nazlı kafasını kaldırır ve Ali'yi dudağından öper. Ali beklenmedik bu öpücük karşısında donup kalmıştır, Nazlı yavaş yavaş geri çekilir ama hala burun burunalardır)
Nazlı: Ben unuttum gitti, sende kapat artık konuyu
Ali: Tamam
Nazlı:(pencereden dışarı bakar) Dışarı çıkalım mı hava çok güzel
Ali: Çıkalım Nazlım çıkalım
Nazlı: Tamam o zaman, sen bekle ben üstümü değiştirip geliyorum (Ali'nin yanağından öper gitmeden)
Kamera tekrardan Erinç ailesinin evini gösterir. Yine zil çalar, Ferda kapıyı açmaya gider, açdem ve Doruk gelmiştir
Ferda: Maşallah herkes tam kadro geldi (gülerek)
Açelya: Akşamı bekleyemedik, gelip Selvi sultana yardım edelim dedik
Ferda: İyi yapmışsınız, hadi kapıda durmayın içeri geçin
Açdem içeri girer, Doruk girmeden önce Ferdan'ın yanağından öper
Ferda: Doruk ne yapıyorsun babam burda
Doruk: Ne olacak ya, sevgilimi öpemez miyim
Ferda: Öpersin, öpersin... De babam görürse ikimizide oyar
Doruk:Tamam tamam
Dorfer içeri girer, kamera dışarıda el ele tutuşmuş bir şekilde dolaşan alnazı gösterir
Ali: Akşam bizdesin biliyorsun değil mi
Nazlı: Biliyorum... Da
Ali: Da
Nazlı: Ben çok heyecanlıyım Ali
Ali: Halla halla niye heyecanlısın acaba (gülerek)
Nazlı: Ailenle tanışacam. Ya zaten tanıyorum ama, ne bilim heyecanlandım
Ali: Sen sadece sakin ol, herşey güzel olacak merak etme
Nazlı: Hayatımda ilk defa sevgilimin ailesi ile birlikte bir aile yeme... (Nazlı aile yemeği dicektir ama diyemez, aklı geçmişe gider ve gözleri dolar)
Ali: (Ali durumu hemen anlar ve Nazlı'ya sarılır ve saçlarını okşamaya başlar) Tamam tamam, üzme kendini bu kadar. Geçmişte olan geçmişte kaldı, artık önüne bakacaksın. Ne olur üzülme. Seni böyle gördükçe bende çok üzülüyorum
Nazlı: İyiki varsın Alim, iyiki varsın
Ali: Sende iyiki varsın Nazlım
Ali'nin telefonu çalar, arayan İbrahim abidir. Ali Nazlı'dan ayrılır ve telefonu eline alır
Ali: (Nazlı'nın yanağını okşar) Ben hemen gelecem tamam mı, sen burda bekle (Ali biraz uzaklaşır ve telefonu açar) efendim İbrahim abi
İbrahim: Ali ne yapıyorsun
Ali: Nazlı'yla beraberim abi, geziyoruz
İbrahim: Nazlı (İbrahim bilmiyordur Nazlı'yı)
Ali: Sevgilim abi
İbrahim: (gülerek) Vayy, yakışır kardeşime... Neyse Ali konu dağılmasın, arkana bak
Ali: (arkasını döner ve Deniz'i görür ve el sallar) Deniz burda abi... De Toprak ve Ateş nerde
İbrahim: Onları sizin evin oraya yolladım
Ali: Abi gerek yoktu, evde zaten adamlar var
İbrahim: Ali kızıyorum ama artık. Ben içimden geldiği için yapıyorum, sana değer veriyorum ki yapıyorum. Bir daha gerek yok falan dersen seninle fena bozuşuruz ona göre
Ali: Tamam İbrahim abi tamam, kızma özür dilerim
İbrahim: Neyse benim işlerim var Ali, sonra konuşuruz
Ali: Görüşürüz abi
Görüşme biter, Ali ise Nazlı'nın yanına doğru giderken iki kişinin Nazlı'yı rahatsız ettiğini görür. O an öfke duygusu yine Ali'nin bedenini ele geçirmiştir. Hiç vakit kaybetmeden oraya gider
Soytarı1: Güzelim amma naz yaptın sende ama
Nazlı: Bak hâlâ konuşuyor. Rahatsız oluyorum şu an lütfen gidermisiniz
Soytarı2: Gel birlikte gidelim güzelim biz senin sinirini alırız
O sırada insanlar toplanmış sadece izliyordur. Ali hemen gelir. Adamlardan biri Nazlı'nın kolundan tutacakken Ali eli yakalar ve hemen kafa atar. Diğer adama ise fırsat vermeden yumruk atar ve yere serer
Ali: Nazlım, nazlım iyimisin bir şey yaptılar mı sana
Nazlı: Sayende iyiyim sevgilim, teşekkür ederim
Ali: İyisin iyisin (Nazlı'ya sarılır ve bir süre sonra ayrılırlar. Ali orda bulunan kalabalığa döner ve eliyle alkışlamaya başlar) Bravo yani, gerçekten bravo
Orda bulunan insanlar anlam veremez Ali'nin bu tavrına
Ali: Gözünüzün önünde bir kadın sözlü tacize uğruyor. Ama gel gör ki Allah'ın bir kulu bile olaya müdahale etmiyor. Yazık ya gerçekten çok yazık. Ülkemiz ne hale geldi ya (bu konuya değinmek çok istedim. Çünkü artık ülkemiz öyle bir hal aldı ki, suçsuz insan haksız yere ceza çekiyor ama suçlu varlıklar (onlara insan demeye bile utanıyorum) ellerini kollarını sallayarak dışarda geziyorlar)
Nazlı: (adamlardan biri yerden kalkar ve cebinden bıçak çıkarır, tam Ali'ye saplayacakken) ALİ DİKKAT ET
Ali arkasını döner ve adamı görür. Tam bıçağı saplayacakken Ali engel olur ve çok sert bir yumruk daha atar
Ali: (yerde can çekişen adamlara bakar) Dava edin beni (Nazlı'ya döner ve elini tutar) Nazlım hadi gidelim
Alnaz arabaya doğru gider
Nazlı: Alim iyimisin
Ali:Nazlım asıl sen iyimisin, bir şey yaptılar mı sana
Nazlı: Kahramanım yetişti (içten bir şekilde gülümser Ali'ye)
Ali bu içten gülümsemeye aynı şekilde karşılık verir. Alnaz Ali'nin arabasının olduğu yere gelmiştir. Arabaya binerler ve Erinç ailesinin evine doğru yola çıkarlar...
![](https://img.wattpad.com/cover/291126989-288-k532732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
ActionGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...