(2 AY SONRA)
Aradan 2 ay geçmiştir. Bu 2 ay içerisinde her şey çok güzel ilerlemişti. Ferda hastaneden taburcu olmuştu, FerBel'in oğlu ise 1 yaşına girmişti. Ali ise işinde önemli projelere imza atarak şirketin daha da iyi bir konuma gelmesini sağlamış ve şirketin adını bir çok yere duyurmuştu... Nazlı'nın karnı bu geçen 2 ay içinde daha da belirgin bir hale gelmişti. Ali gün geçtikçe Nazlı'nın üzerine daha çok titriyordu. Bazen bunaltıcı olsa da, Nazlı bu durumdan asla şikayetçi değildi. Nazlı hamileliğinden dolayı çok çabuk yoruluyordu. Ali bu süre zarfında Nazlısına hep destek çıkmıştı. Ali Nazlı'nın bir ihtiyacı olduğu zaman kimseye yaptırmıyor, hep kendisi hallediyordu. Nazlı her ne kadar Ali'nin yorulmasını istemese de, Ali hep Nazlı'nın ihtiyaçlarına koşuyordu... Merve elinde evraklar ile Ali'nin odasının önüne gelir, kapıyı çalar ama içerden ses gelmez, bir kez daha şansını dener ama yine cevap gelmez. Merve merak ederek içeri girer ve Ali'nin uzun koltukta uyuya kaldığını görür. Merve yavaş bir şekilde evrakları masaya bırakır sonra Ali'nin yanına gelir
Merve: Ali abi (Ali tepki vermez) Ali abi (Merve bu sefer Ali'nin omzuna dokunur) Ali abi
Ali omzunda bir el hissedince irkilir. Hemen gözlerini açar
Ali: Merve (koltukta doğrulur) bir şey mi oldu
Merve: Yok Ali abi yok. Kapıyı çaldım ama duymadın, bende merak edip içeri girdim
Ali: (başını tutar) Yorgunum Merve, uykusuzum. Kapıyı duyacak hal mi kaldı bende
Merve: Nazlı'nın hamileliğinden dolayı değil mi
Ali: Nazlı'ya belli etmiyorum ama, yoruluyor insan
Merve: Haklısın Ali abi
Ali: Merve bugün ki toplantılarla Demir ve Doruk ilgilensin, çünkü gerçekten halim yok
Merve: Erteleyelim mi
Ali: Yok yok. Sen Demir ve Doruk'a söyle, onlar halleder zaten
Merve: Peki Ali abi
Ali: Sen ne için gelmiştin
Merve: Bazı evraklar vardı, onları getirdim
Ali: Tamam. Merve bana bir kahve getirebilir misin
Merve: Tabi Ali abi
Merve odadan çıkar Ali ise tekrar kendisini koltuğa bırakır
Ali: Offf (o sırada Ali'nin telefonu çalar, Ali arayanın ismine bakmadan telefonu açar) evet
Nazlı: Aşkım
Ali: (kendisini toparlar) Nazlım
Nazlı: Ne yapıyorsun
Ali: Şirketteyim Nazlım
Nazlı: Senin sesin niye öyle geliyor. Yorgun musun sen
Ali: İyiyim Nazlım, sana öyle gelmiş
Nazlı: Hâlâ yalan söyleyemiyorsun Ali. Sesinden anlaşılıyor ne kadar yorgun olduğun. Off Ali ya, sana o kadar dedim kendini yorma diye. Niye beni dinlemiyorsun ki
Ali: Evet doğru yorgunum. Ama bundan şikayetçi değilim ki Nazlım. Senin sağlığın için ben yorulmaya da razıyım
Nazlı: Alim, canım, sevgilim, aşkım, birtanem. Kendini çok yoruyorsun, beni düşünüyorsun anlıyorum, sağlığımı düşünüyorsun. Ama ben seni çok özledim Alim. Eve geldiğin zaman yorgun oluyorsun, ne zamandır yalnız kalamıyoruz, hasret gideremiyorum seninle
Ali: Bunların telafisi olacak meleğim emin ol
Nazlı: Ona şüphem yok zaten. Ama yorma bu kadar kendini, sen bana lazımsın. Hem (alt dudağını ısırır) seni özledim
Ali: Bende seni çok özledim Nazlım
Nazlı: Ali o anlamda demedim, sende anla şunu ya (gülerek)
Ali: (Ali sonradan anlar durumu) Nazlım bende seni istiyorum, hemde çok istiyorum. Ama bebek var, zararlı olmaz mı
Nazlı: Elif hanımla konuştum zaten. İlk 3 ay olmaz dedi, bebeğin gelişimi için olmaz dedi. Ama Ali bizim ki 5 aylık oldu. Hem Elif hanım 3 ayın sonunda fazla olmamak şartıyla yapılabilir dedi. Hem ben araştırdım, hamilelikte ilk iki ay ve son iki ay ilişkiye girilemez diyordu
Ali: Sende haklısın meleğim. Senin de ihtiyaçların var. Özür dilerim ihtiyacını karşılayamadım
Nazlı: Ali kızacam artık ya. O ne biçim laf öyle, lütfen duymamış olayım
Ali: Ama.... (Nazlı Ali'nin lafını keser)
Nazlı: Aması falan yok Alim. Bir daha öyle bir şey düşünmeyeceksin anladın mı beni
Ali: Emrin olur Nazlım (gülerek)
Nazlı: Akşam geç kalma, özlerim seni
Ali: Merak etme meleğim, geç kalmam
Nazlı: Seni seviyorum Alim
Ali: Bende seni seviyorum Nazlım
Görüşme biter, Ali ise tekrar kendisini koltuğa bırakır. O sırada içeriye Merve girer
Merve: Ali abi kahveni getirdim
Ali: Tamam Merve teşekkür ederim
Merve: Başka bir isteğin olursa
Ali: Haber veririm Merve
Merve odadan çıkar, Ali ise kahveyi içer.... DorDem Demir'in odasında sohbet ederken kapı çalar, Merve içeriye girer
Doruk: Merve bir şey mi oldu
Merve: Doruk bey, Demir bey. Ali bey bugün ki toplantılarla sizin ilgilenmenizi istedi.
Demir: Zaten hep birlikte giriyoruz toplantılara... Da Ali niye böyle bir şey dedi ki
Doruk: Abicim adam yorulmuş demek ki
Merve: Evet öyle. Ali bey yorulduğu için sizin ilgilenmenizi istedi
Doruk: Tamam Merve teşekkür ederiz haber verdiğin için
Merve: Rica ederim
Demir: (Merve odadan çıkar) Ah be abicim ya, dedik kendini bu kadar yorma diye
Doruk: Kimse laf anlatamıyor ki. Nazlı'nın bir şeye ihtiyacı olduğu zaman illa kendisi koşacak, kimseye yaptırmayacak
Demir: Kendisini çok yoruyor haberi yok
Doruk: Neyse abicim adam dinlensin biraz. Biz şu işlere bakalım
Demir: Sen onu bunu bırak da (gülerek) babalık nasıl gidiyor
Doruk: Çok garip bir his Demir. Onu kucağıma aldığım zaman bile korka korka alıyorum. Babalık duygusunu inan nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Akşam eve gidince, ona bakınca günün tüm yorgunluğu, stresi gidiyor, içimi huzur kaplıyor. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya Demir. İşte öyle abi, anlatılmaz yaşanır
Demir: Baba olmak çok güzel bir duygudur eminim
Doruk: (gülerek) Şimdi sıra sizde Demir efendi. Sizden de bekliyoruz haberin olsun
Demir: Açelya kendisini ne zaman hazır hissederse o zaman konuşurum bu konuyu. Onu hazır olmadığı bir şeye zorlamak istemiyorum
Doruk: Sana da bu yakışırdı Demir
Demir: Eyvallah Doruk
Doruk: Hadi şimdi işimize bakalım
DorDem işinin başına döner.... Gel zaman git zaman akşam olmuştu. DorDem işini bitirir ve Ali'nin odasına gelirler, ilk başta kapıyı çalarlar ama içerden ses gelmez. DorDem içeri girer ve Ali'nin kendi masasında uyuya kaldığını görürler
Doruk: (kısık sesle) Bir gün benden fena dayak yiyecek bu Ali
Demir: (kısık sesle) Hadi uyandıralım
DorDem Ali'nin yanına gelir ve Ali'yi uyandırırlar
Demir: Ali hadi uyan (Ali uyanmaz)
Doruk: (biraz yüksek sesle) Ali
Ali Doruk'un sesini duyunca gözlerini açar ve kafasını masadan kaldırır
Ali: Bir şey mi oldu
Doruk: Saatin farkında mısın sen
Ali: Ne diyorsun Doruk anlamıyorum
Demir: Abi herkes çıktı. Bi biz kaldık şirkette
Ali: (derin bir nefes alır) Tamam siz çıkın, ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum
Demir: Tamam
DorDem Ali'nin odasından çıkar ve şirketin kapısının önüne gelirler. Aradan geçen bir 5 dakikanın ardından Ali'de şirketin kapısının önüne gelir
Ali: Hadi gidelim (AlDorDem arabalara geçerken Ali dengesini kaybederek sendeler. Demir hemen Ali'nin koluna girer destek amaçlı)
Demir: Ali iyimisin
Ali: İyiyim iyiyim (Doruk'a bakar) Doruk
Doruk: Efendim Ali
Ali: Arabayı sen kullanır mısın, bu halde direksiyona geçmem doğru değil. Kaza yapma riskim yüksek. Kendi canımla birlikte o kadar insanın hayatını tehlikeye atamam. Bu bana yakışmaz
Doruk: Sen en doğrusunu yaptın Ali. Böyle bir haldeyken direksiyona geçmen doğru olmazdı. Sana da bu yakışırdı zaten Ali
Ali: Hadi gidelim
AlDorDem arabaya binerler ve eve doğru yola çıkarlar... Uzun bir yolculuğun ardından AlDorDem eve gelmiştir hepsi arabadan iner ve evin kapısının önüne gelirler. Doruk kapıyı çalar, kapıyı Açelya açar
Açelya: Hoşgeldiniz (Ali'yi görür) kıvırcık bu halin ne
Ali: Ne varmış halimde ya
Açelya: Bildiğin çökmüşsün Ali
Ali: Hadi Açi hadi
AlDorDem ve Açelya tekrar içeriye geçer
Ali: Biz geldik
Nazlı Ali'yi görünce ayağa kalkıp sarılmak ister ama Ali izin vermez
Ali: Nazlım ne yapıyorsun
Nazlı: Kocamı özledim ona sarılacam
Ali: Önce bir elimi yüzümü yıkayim. Sonra sarılırsın
Selvi: Çocuklar da geldiğine göre, kızlar hadi mutfağa
Selvi, Açelya ve Beliz mutfağa gider. Erkekler ise elini yüzünü yıkadıktan sonra salona geçerler. Ali koltuğa oturduğu vakit Nazlı hiç vakit kaybetmeden sıcacık yuvasında ki yerini alır
Nazlı: Çok özledim seni
Ali: Bende seni çok özledim meleğim
Nazlı: Niye kendini bu kadar çok yoruyorsun Ali.
Ali: Nazlı... (Nazlı Ali'nin lafını keser)
Nazlı: Beni dinler misin
Ali: Dinliyorum
Nazlı: Alim, canım sevgilim, aşkım, birtanem, huzurum, yaşama sebebim. Anlıyorum benim için uğraşıyorsun, benim yorulmamı istemiyorsun, ama kendini çok yoruyorsun Ali. Ben senin kendini bu kadar çok yormanı istemiyorum. Resmen aynı evin içinde kocama hasretim ya (gülerek)
Ali: Peki Nazlım, sen nasıl istersen öyle olsun
O sırada yemekler hazırlanmıştır, herkes yemek masasına geçer. Ekip güzel bir sohbetin eşliğinde yemeklerini yerler, yemekler yendikten sonra masayı toplarlar ve hep birlikte bahçeye çıkarlar ve (AlNaz hariç, onlar sallanan sandalyede dinleniyordur) çimenlerin üstüne otururlar. Nazlı sırtını Ali'nin göğsüne yaslamıştı. Ali ise ellerini Nazlı'nın karnına koyar
Ali: Kontrolün ne zaman
Nazlı: Yarın
Ali: Acaba yarın cinsiyetini öğrenebilir miyiz
Nazlı: (gülerek) Bebeğimiz annesi gibi "Nazlı" çıktı sevgilim
Ali: (gülerek) Evet öyle
Nazlı: (iyice Ali'ye sırnaşır) Çok özledim seni
Ali: Bende Nazlım. Bende seni çok özledim
Nazlı: Ali (alt dudağını ısırır)
Ali: Ben bu hareketi çok iyi biliyorum
Nazlı: (kısık sesle) Ali seni istiyorum
Ali: (sonradan anlar durumu) Nazlım
Nazlı: (Ali'nin duyacağı şekilde) Ali ne zamandır bana dokunmuyorsun. Sadece ya öpüşüyoruz ya da sarılıyoruz
Ali: Nazlım ben senin için yapmıyorum
Nazlı: Ali belli bir zaman sonra hiç yapamayacağız. Hazır daha zamanımız varken tadını çıkaralım
Ali: Sende haklısın meleğim
Nazlı: (alt dudağını ısırır) O zaman kendini yarın geceye hazırlasan iyi olur
Ali: Bak sen böyle yaptıkça ben kendimi tutamam (gülerek)
Nazlı: Tutma o zaman (yine alt dudağını ısırır)
Ali: (gülerek) Biz en iyisi bu konuyu kapatalım, yoksa iyi şeyler olmayacak
Açelya: Heyy aşk kuşları cilveleşmeniz bitti mi
Nazlı: Ya Açi sen bilerek mi yapıyorsun
Açelya: A-a ne münasebet canım, olur mu öyle şey
Ali: (gülerek) Tabi canım, olmaz zaten dimi Açi
Açelya: Sizinle uğraşmak hoşuma gidiyor ne yapim (gülerek)
O sırada bahçeye Adil gelir, ekip ise Adil'i görünce ayağa kalkar saygıdan dolayı
Adil: Rahatsız olmayın çocuklar oturun (ekip tekrar yerlerine oturur, Adil ise Ali'ye döner) Ali
Ali: Efendim baba
Adil: Bir gelir misin oğlum, konuşmak istediğim bir konu var
Ali: Tamam baba
Adil ordan uzaklaşır, Ali ise Nazlı'nın başından öper ve Ali'de Adil'in peşinden gider. Ali ve Adil ekipten biraz uzaklaşır
Ali: Baba bir şey mi oldu
Adil: (derin bir nefes alır) Savaş aradı az önce. Bizimle konuşmak istediği bir mesele varmış
Ali: Sen niye bu kadar gerginsin baba
Adil: Sesi iyi gelmiyordu evlat. Bir şeyler dönüyor ama ne
Ali: (Ali'nin aklına bir şey geliyordur ama o olmaması için içinden Allah'a dua ediyordu) Baba benim aklıma bir şey geliyor ama inşallah düşündüğüm şey değildir
Adil: Mert ile ilgili değil mi
Ali: Evet baba
Adil: Oğlum bu Mert yine bir şeylerin peşinde olmasın
Ali: Onun tek derdi benim baba. Bana zarar vermeden durmayacaktır
Adil: Var mı aklında bir şeyler
Ali: Var baba var. Hem sen merak etme baba, gerekirse tedbirleri arttırırım
Ali ve Adil bir süre daha konuşur, sonra Adil içeri Ali ise ekibin yanına döner. Ekip biraz daha sohbet ettikten sonra saat geç olduğu için herkes kendi odasına çıkar AlNaz odaya girer Ali kapıyı kapatır ve arkasını döner, arkasını dönmesiyle Nazlı Ali'ye sımsıkı sarılır, Ali'de bu sarılmayı karşılıksız bırakmaz ve oda Nazlısına sarılır. AlNaz uzunca bir süre birbirlerine sarılı durduktan sonra yavaşça ayrılırlar
Nazlı: (alt dudağını ısırır) Yarın gece için sabırsızlanıyorum
Ali: Nazlım yapma şunu
Nazlı: Neyi yapmiyim (yine dudağını ısırır)
Ali: Biz en iyisi yatalım, yoksa bunun sonu iyi bitmeyecek (gülerek)
AlNaz üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler ve birbirlerine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini....
![](https://img.wattpad.com/cover/291126989-288-k532732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
ActionGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...