"AŞK EŞİTTİR BİZ" 1. SEZON 49. BÖLÜM (SEZON FİNALİ PART 2)

388 34 0
                                    

Ali: Na... Nazlım
Açelya: Nazlı'mı (yerinden kalkar ve Ali'nin yanına gelir) Ali Nazlı Nerde, nerde Nazlı
Eren: (telefonu Nazlı'nın kulağından çeker ve kendi kulağına götürür) Dönüşüm muhteşem oldu ama, kabul et
Ali: (Dişlerini sıkarak konuşur) Bana bak Eren efendi, eğer Nazlı'mın saçının teline zarar gelirse, benden kork Eren Toksöz, işte o zaman benden kork, anlıyor musun beni. İşte o zaman benden kork
Eren: Bunlar boş tehditler Ali Vefa Erinç, sevgilin benim elimde
Ali: Nerdesin lan, yerini söyle
Eren: Aaa olmaz ama
Ali: Kaçma lan, erkek gibi savaş
Eren: Kaçtığımı kim söyledi
Ali: Senin bu yaptığın savaşmak değil. Sen düpedüz benden intikam almak istiyorsun
Eren: Sevgilini istiyor musun
Ali: Ne diyorsun lan, açık açık konuş
Eren: Nazlı'yı istiyorsan 1 milyon doları hazır et
Ali: Bu kadar parayı neden istiyorsun
Eren: Ama çok soru soruyorsun Ali Vefa Erinç, 1 milyon dolar. Yeri ve saati sana haber verecem
Görüşme biter, Ali ise kendini koltuğa bırakır, başını iki elinin arasına alır. Her şeye çözüm bulan Ali'nin, eli kolu bağlıdır
Ali: Nazlı'yı vermenin karşılığında 1 milyon dolar istiyor
Ferman: Ne yapacaksın
Ali ayağa kalkar, başını dikleştirir. Bu zamana kadar yaptığı en iyi şeyi yapacaktır, Eren'i yine hüsrana uğratacakdır
Ali: Eren Nazlı'yı kaçırarak çok büyük bir hata yaptı, ben Eren'e beni tanımıyorsun demiştim, yapabileceklerimin sınırı yok demiştim ama Eren beni dinlemedi. Eren istediğini alamayacak, çok iyi bir plan yapmamız lazım. (Dordeme döner) her yere haber verin, elinizin uzandığı yere kadar haber verin. Bende İbrahim abi, Deniz, Toprak ve Ateş'e haber verecem (Adil'e döner) baba sende Savaş abiye haber ver (pencerenin önüne gelir) bu işin sonunda ya ben, ya da Eren ölecek. Hazırlıklara başlayın (derin bir nefes alır) bekle Nazlım bekle, geliyorum, seni almaya geliyorum
Ali ilk defa böyle görünüyordur, alnı açık, başı dik ve kendinden emin ve bu kadar kesin kararlı
Ali: (iç ses) Eren efendi, sana dünyayı dar edecem, elimde çok büyük kozlar var. Bekle Eren Toksöz, bekle, geliyorum. Tüm gücümle geliyorum, Nazlı'mı kaçırmanın bedelini çok ağır ödeyeceksin Eren efendi
Artık ok yaydan çıkmıştı, bu yolun sonunda ya Ali ya da Eren, biri bu savaşı kazanacak, bir diğeri ise bu savaşı kaybedecektir... Herkese haber verilmiştir, İbrahim, Deniz, Toprak ve Ateş hepsi şirkettey di
İbrahim: Ali, inan ne desem bilmiyorum. Ne desem moralini yerine getirir bilmiyorum (elini Ali'nin omzuna koyar) ama sen merak etme aslanım, gerekirse yeri göğü deleriz, yine de Nazlı'yı kurtarırız
Ali: İbrahim abi, ben ne yapacam, böyle elim kolum bağlı hissediyorum kendimi
Deniz: Eren'in istediği de bu zaten, ona istediğini verme
Ateş: İbrahim abi haklı, yer yarılıp içine de girse, çekip alacağız Nazlı'yı
Toprak: Ben adamların sayısını arttırdım
Ali: Emaneti getirdiniz mi
İbrahim: (derin bir nefes alır) Ali eminmisin
Ali: Hiç olmadığım kadar emimin (İbrahim belinden silahı çıkarır ve Ali'ye uzatır, Ali silahı alır, önce kontrol eder, sonra beline koyar silahı) bu yolun sonunda ikimizden biri ölecek (o sırada Ali'nin telefonu çalar arayan Eren'dir) Evet
Eren: Hazır mı
Ali: Nazlı'nın sesini duymak istiyorum
Eren: Pazarlık yapabilecek bir durumda olduğunu sanmıyorum
Ali: (bir hışımla ayağa kalkar) Bana bak lan, benim sabrımı sınama, sen bu zamana kadar iyi yönümü gördün, ama kötü yönümle daha karşılaşmadın. Şimdi telefonu Nazlı'ya ver
Eren: Sevgilin seni istiyor (telefonu Nazlı'ya verir, belli etmese de Ali'nin tepkisinden korkmuştur)

Nazlı: Alim
Ali: (Alim, Ali bu kelimeyi Nazlı'nın ağzından duymayı o kadar çok özlemiştir ki, saatlerce, hatta günlerce dinleyebilirdi) Na... Nazlım, iyimisin bir şey yaptı mı sana, saçının teline zarar geldi mi
Nazlı: İyiyim Alim iyiyim, merak etme
Ali: Özür dilerim Nazlım çok özür dilerim, seni tek başına göndermemeliydim, özür dilerim
Nazlı: Böyle bir şey olacağını bilemezdik Alim
Ali: Ama düşünmem gerekirdi, ben nasıl böyle bir şeyi düşünemedim
Nazlı: Lütfen kendini suçlama, ben tek başıma gitmek istedim, sende kabul ettin. Biraz benim de suçum var, korumaları yanımda istemedim
Ali: Merak etme Nazlım, seni almaya gelecem
Nazlı: Biliyorum Alim biliyorum. Benim kahramanım beni kurtarır
Eren: Bu kadar yeterli
Nazlı: Seni seviyorum Alim
Ali: Bende seni seviyorum Nazlım
Eren: (telefonu Nazlı'dan alır ve kendi kulağına götürür) Hazır mı
Ali: Bana bak, eğer bir oyun oynarsan, seni yaşatmam Eren, anlıyor musun beni, seni yaşatmam
Eren: Ben sözümde duran biriyimdir, parayı getir, Nazlı'yı al
Ali: Yer ve saat
Eren: İstanbul'un dışında eski bir depo var, konumu sana atarım, 2 saat sonra
Ali: 2 saat sonra. Eğer oyun oynarsan Eren, dediğim gibi, seni yaşatmam, kendi ellerimle öldürürüm seni
Eren: Göreceğiz
Ali: (görüşme biter, Ali ise odada olan kişilere bakar) Başlıyoruz
Hepsi şirketten çıkar Ali ve dordem bir araba, İbrahim Deniz bir araba, Toprak ve Ateş bir araba, arkalarında ise korumalar. Tam o sırada Ali'nin telefonu çalar arayan Savaş'dır
Ali: Efendim Savaş abi
Savaş: Ali, nerdesiniz
Ali: Yoldayız, İstanbul dışında eski bir depoyu tarif etti
Savaş: Ali, bak sakın bir delilik yapma, bir sivilin hayatı söz konusu. Kimden bahsediyoruz farkındasın değil mi Ali
Ali: (derin bir nefes alır, Nazlı'ya zarar gelmesi düşüncesi bile Ali'yi çıldırtmaya yetiyordu) Farkındayım Savaş abi, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerekiyor.
Savaş: Tam adres verdi mi
Ali: Bulundukları yerin adresini atacağını söyledi ( tam o sırada Ali'nin telefonuna bir mesaj gelir) konum geldi Savaş abi, atıyorum sana
Savaş: Tamam Ali, bekliyorum
Ali konumu Savaş'a atar, hep birlikte belirtilen adrese doğru yola çıkarlar. Ali çok hızlı kullanıyordu arabayı
Demir: Abi biraz yavaş mı olsan
Ali bu söz üzerine daha da çok hızlanır. Çünkü Nazlı Ali'nin kırmızı çizgisiydi ve Ali bunu hep dile getirmişti
Ali: Size her seferinde dile getirdim, Nazlı benim kırmızı çizgim dedim. Eren'i yakaladığm zaman kimse beni engellemeye çalışmasın, anladınız mı
Demir: Ali
Ali: Anladınız mı dedim
Doruk: Tamam, tamam Ali, engel olmayacağız sana
Ali: Güzel ( bir süre sonra verilen adrese gelmişlerdi, depoyu uzaktan izliyorlardı. Ali Savaş'a haber verir) Savaş abi
Savaş: Evet Ali
Ali: Biz depoyu uzaktan izliyoruz, kapının önünde adamlar var
Savaş: Kaç kişi
Ali: Ben 10 kişi saydım, göremediğimiz adamlarda vardır muhakkak
Savaş: Ali kendine hakim oluyorsun, sen işareti verdiğin an biz harekete geçeceğiz
Ali: Tamam Savaş abi
Ali arabadan iner ve takasın yapılacağı yere gelir (NOT: Ali'nin hazırladığı paralar sahte) orda Eren'in yakın arkadaşı Burak vardır
Burak: Ali Vefa Erinç
Ali: Eren nerde
Burak: Para hazır mı
Ali: Sana bir soru sordum, Eren nerde
Burak: Sakin ol burda, benden haber bekliyor. Ama önce çantayı alim
Ali: Nazlı'nın iyi olduğunu görmeden, çantayı vermem
Burak: Nazlı iyi merak etme
Ali: Sözüne nasıl güvenecem, bana sözel kanıt değil, görsel kanıt lazım (Burak telefonunu çıkarır Nazlı'nın fotoğrafını gösterir, Nazlı'nın sadece eli ve ayakları bağlıdır, bu manzara o kadar ağır gelir ki Ali'ye, içinden keşke ölseydim bu manzarayı görmeseydim diye geçirir. Ali kendini toparlar ve çantayı uzatır) Şimdi Nazlı'yı getirin
Burak: İşte o biraz zor be Ali Vefa Erinç
Ali: Ne diyorsun lan sen
Burak: Senin için yolun sonu diyorum Ali Vefa Erinç
Ali: Hayatında bir kere bile olsun, dürüst davranmayı denedin mi
Burak: Biz düşmanlarımıza hak ettikleri gibi davranırız
Ali: (yüzüne yandan bir gülümseme yerleştirir) Bizde sizin gibi insanlara hak ettikleri gibi davranırız (Ali güneş gözlüğünü çıkarır, Savaş ve adamları işareti alır. Dört bir yandan etrafı sararlar, Burak ve adamlarını tutuklarlar) Eee Burak efendi, söyle bakalım Eren nerde (Burak kötü bir kahkaha atar ve bu durum Ali'yi deli eder. Ali dayanamaz ve Burak'a bir tane yumruk atar) sana bir soru sordum, Eren nerde
Burak: Burda değil (pis bir gülümseme vardır yüzünde)
Ali: Ne demek burda değil, adres burası değil mi lan
Burak: Tek depo bura mı sanıyorsun
Demir: Başka neresi var lan, çabuk söyle
Burak: Geç kaldın Ali Vefa Erinç, geç kaldın
Ali: (Burak'ın boğazına yapışır) Bana bak lan, adresi ver bana, nerde bu depo, Eren nerde, Nazlım nerde (tam o sırada Ali'nin telefonuna bir fotoğraf ve bir mesaj gelir, Eren göndermiştir. Ali fotoğrafa bakar ve alttaki yazıyı görür
Eren: Sevgilini istiyorsan bu adrese gel
Ali: (kendi kendine) Eren seni öldürecem, öldür diye yalvaracaksın bana Eren Toksöz. (Savaş'a döner) Eren bu adamı yem olarak kullanmış, gerçek adres burda. Ben gidiyorum

Ali hızlı bir şekilde arabaya biner ve adrese doğru yola çıkar... Savaş adamları polislere teslim ettikten sonra kendi yanına bir ekip alıp Ali'nin peşinden gider. Herkes Ali'nin peşindedir ama Ali çok hızlı sürdüğü için arabayı, yetişmekte zorlanırlar
Demir: Nasıl yetişeceğiz
Doruk: Böyle (yolunu değiştirir)
Demir: Doruk ne yapıyorsun sen, niye başka yola girdin
Doruk: Ali'nin önüne çıkacağız merak etme, bir delilik yapmasına izin veremeyiz
Demir: Ben bugün bambaşka bir Ali gördüm Doruk. Yani o bizim tanıdığımız Ali yoktu
Doruk: Abicim saçmalama istersen, Bizim Ali'den bahsediyoruz burda
Demir: (Doruk Ali yoldan geçtikten bir 10 saniye sonra o yoldan geçer, Demir arabayı görür) İşte orda, aferin lan
Doruk: Sen beni ne sandın abi ya
Hepsi depoya gelmiştir, Ali arabayı durdurur, diğerleri de durur ve hızlı bir şekilde Ali'nin yanına giderler. Ali araçtan iner, önce etrafı kontrol eder, sonra depoya doğru bir adım atar. Tam o sırada depo büyük bir gürültüyle patlar, Ali olduğu yerde kala kalmıştır. Alevler Ali'nin gözünün içinde parlıyordur, gözlerinden yaşlar bardaktan boşalırcasına akıyordur
Ali: Na... Naz... Nazlı...Nazlım...(tüm gücüyle) NAZLIIIII.....

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin