"AŞK EŞİTTİR BİZ" 2. SEZON 62. BÖLÜM (ÇİFTE NİKAH 2. SEZON FİNALİ)

367 31 0
                                    

(1 AY SONRA)

(Öncelikle neden zaman atlaması yaptın diyenleriniz olacak sebebi ise, aklımda konu kalmadı merak etmeyin seri final yapmıyor. Sezon finaline giriyor bu bölüm, elimde bölüm kalmadı, biraz bölüm biriktirip kaldığımız yerden devam edeceğiz, neyse hikayeye geri dönelim...)
En sonunda büyük gün gelip çatmıştı, herkes sabah erken saatlerde uyanır, kahvaltılarını yaparlar ve hemen işe koyulurlar. Nazfer Erinç ailesinin evinde hazırlanacaktır. O sırada kapı çalar, Açelya hemen kapıyı açmaya gider
Açelya: Kıvırcık (şaşırmıştır)
Ali: Merhaba açi
Açelya: Sana da merhaba kıvırcık... Da hayırdır, ne işin var burda
Ali: Kendi evime gelmek için izin mi alacam. Neyse Nazlım içerde mi
Açelya: Evet (Ali içeri gireceği sırada, Açelya Ali'nin önüne geçer) giremezsin
Ali: Sebep
Açelya: Çünkü düğünden önce gelini göremezsin
Ali: (gülerek) Açi çekilir misin önümden, ben sevgilimi görmek istiyorum
Açelya: Olmaz giremezsin
Ali: Hayda, açi
Açelya: Güle güle kıvırcık (kapıyı Ali'nin suratına kapatır)
Ali: Ben sana yapacağımı bilirim Açelya
Ali ordan uzaklaşır, kamera evi gösterir, kızlar hep birlikte hazırlanıyordu
Nazlı: Off ben çok heyecanlıyım ya
Beliz: Tek heyecanlı olan sen değilsin (Ferda'yı işaret eder)
Selvi: Beliz, canım bak kendini fazla yorma tamam mı, sen karnında bir can taşıyorsun
Beliz: Ay Selvi ablam, Ferman zaten elimi bir şeye sürmene izin vermiyor, bari sen yapma. Otur otur sıkılıyorum ben, en azından bir şeylerin ucundan tutim, o bana yeter
Selvi: Olmaz efendim, kendini yormayacaksın. Hem sancıların başladı değil mi
Beliz: Arada sırada hafif sancılar oluyor
Kızlar böyle sohbet ederken, gelin biz erkeklere bakalım
Ferman: Vay be Ali, sen şimdi ciddi ciddi evleniyorsun hıı.
Ali: Valla Ferman bende hâlâ çok şaşkınım, sevgili yapmayacam diyen ben, şimdi Nazlı ile evlenip, yeni bir hayata adım atıyorum
Ferman: Hayat işte Ali, hiç beklemediğin bir anda karşına öyle birini çıkarır ki
Demir: Eee Ali heyecan var mı
Ali: Off hemde nasıl lan
Demir: Heyecan iyidir, iyi (gülerek)
Ali: Seni de göreceğiz Demir efendi
Ferman: Evet Demir, sen ne zaman teklif etmeyi düşünüyorsun
Demir: Ya şey ben, bilmiyorum ya. Biraz korkuyorum
Doruk: Neyden korkuyorsun lan
Demir: Açelya galiba evliliğe hazır değil abi
Doruk: Nasıl yani
Demir: Bilmiyorum, ne zaman bu konu hakkında konuşmak istesem hep lafı ağzıma tıkıyor, kaçıyor
Ali: Benim konuşmamı ister misin
Demir: Yok abi, biz kendi aramızda halletsek daha iyi olur
Onlar öyle konuşmaya devam ederken yanlarına Adil gelir
Ali: Hoşgeldin baba
Adil: Hoşbuldum oğlum
Ferman: Hoşgeldin Adil amca
Doruk: Hoşgeldin Adil amca
Demir: Hoşgeldin Adil amca
Adil: Hoşbuldum çocuklar, hoşbuldum (Ali'ye döner) eee oğlum, heyecan var mı
Ali: Hemde nasıl baba, çok heyecanlıyım
Adil: Sen Doruk
Doruk: Bende heyecanlıyım Adil amca
Adil: (kaşlarını çatar) Amca demeyi bıraktığımızı düşünüyordum ben, yoksa yanılıyor muyum
Doruk: Peki baba
Adil: Böyle daha iyi (saatine bakar) Hadi gidelim, daha kızları kuaföre bırakacağız
Erkekler hep birlikte kızları almaya gider, kızlar bir şekilde Ferda ve Nazlı'yı aldora göstermez. Herkes kuaföre gelmiştir, kızları kuaföre bırakırlar ve ordan ayrılırlar... Aradan saatler geçer ve nerdeyse akşam olmuştu, ekip hep birlikte (Ali hariç) düğün yerine gelmiştir, kır düğünü olacaktır (alnaz'ın dizide evlendiği yeri düşünün)
Açelya: Naziko ayakkabının altına isim yazacak mısın
Nazlı: Gerek var mı öyle bir şeye
Beliz: Var tâbi var, Ferdacım sende yazıyorsun
Ferda: Off ne gerek var ya
Beliz: Oflama canım benim, oflama
Ekip güzelce vakit geçirir ve düğün saati yaklaşmıştır. Davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştır
Demir: Abicim nerde bu ya
Ferman: Hâlâ bir haber yok mu
Doruk: Yok, Allah kahretsin ki yok
Adil: Ferman (Ferman Adil'e bakar) evladım var mı bir haber
Ferman: Yok Adil amca, yok
Selvi: Her yere baktınız mı
Ferman: Baktık Selvi abla baktık. Sanki yer yarıldı da içine girdi
Selvi: Aradınız mı telefonla
Doruk: Aradık, ama telefonu kapalı
Demir: Şimdi ne yapacağız
Ferman: Yapılacak şey belli (derin bir nefes alır ve biraz bekler) Nazlı'yla konuşacağız
Kamera cezaevi önüne gelen Ali'yi gösterir, önce derin bir nefes alır ve içeriye girer, görüşün yapıldığı alana gelir... Gardiyan bir odaya girer
Gardiyan: Eren Toksöz, ziyaretçin var
Eren: Kim
Gardiyan: İsim vermedi seni bekliyor, hadi
Eren ve gardiyan görüşme salonuna gelir, Eren sırtı dönük birini görür
Gardiyan: Geç hadi
Eren yavaş yavaş o kişiye yaklaşır, masaya gelir ve oturur, Ali yüzünü kaldırır ve Eren'e bakar
Eren: Ali (şaşırmıştır)
Ali: Eren
Eren: Ne işin var senin burda
Ali: Sadece konuşmaya geldim
Eren: Ooo Ali Vefa Erinç benimle konuşacakmış, sen kazandın Ali. Hâlâ neyin derdindesin
Ali: Böyle olmasını ben istemedim Eren. Sen kendi kendini bitirdin. Her şey daha da farklı olabilirdi Eren. Ne sen burda olurdun, ne de ben bunları söylüyor olurdum
Eren: Ben hiç sevgi görmedim Ali, ailem hep kardeşimi sevdi, onunla oyunlar oynadılar, beni hep dışladılar. Ben sevmek, sevilmek nedir bilmiyorum Ali
Ali: Keşke bunları en başında anlatsaydın bana, en azından elimden geldiğince yardımcı olurdum sana. Ama sen bambaşka bir yol seçtin Eren.
Eren: Keşkelerle olmuyor be Ali
Ali: Her şey bambaşka olabilirdi Eren, ikimiz yakın bir arkadaş olabilirdik seninle
Eren: Hayat işte, herkese aynı şansı sunmuyor
Ali: (derin bir nefes alır) Neyse, benim gitmem gerekiyor... Allah kurtarsın
Ali cezaevinden çıkar ve başka bir yere gider... Kamera ekibi gösterir, Ferman Nazlı'nın yanına gelir
Ferman: Nazlı, canım çok güzel olmuşsun
Nazlı: Teşekkür ederim. Eee Ali nerde (kimse bir şey demez) bir soru sordum, Ali nerde
Ferman: Nazlı lütfen oturur musun (Nazlı sandalyeye oturur) öncelikle sakin ol. Ali yok
Nazlı: (Nazlı'nın başından aşağı kaynar sular dökülmüştür) N... Ne demek yok, na... Nasıl yok. Peki her yere baktınız mı
Ferman: Baktık, hiç bir yerde yok
Nazlı: Beni bırakıp gi... Gitti mi, ama ben gelinlikleyim, beni bıraktı mı şimdi
Açelya: Nazlı
Nazlı gözleri yaşlı bir şekilde ve hızlı adımlarla odadan çıkar, merdivenlerden iner, tam ordan ayrılacakken Ali'nin arabasını görür. Ali'nin arabasını görmesiyle olduğu yerde kala kalır. Ali hemen arabadan iner ve hızlı bir şekilde Nazlı'nın yanına gelir
Ali: Nazlım
Nazlı: Ali
Ali: Sen ağladın mı, ağlama Nazlım
Nazlı: Ben... Beni bırakıp gittin sandım
Ali: Olur mu öyle şey Nazlım, ben neden seni bırakim... Babanın yanına gittim, düğünümüze çağırdım. Gelmiyorum dedi, anlamıyorum Nazlı. İnsan kendi kızının düğününe neden gelmez ki
Nazlı: (derin bir nefes alır, babasının bu davranışı canını çok yakmıştır) Önemli değil Alim, benim artık öyle bir babam yok (Ali'nin yanına gelir ve elini tutar) sen varsın. Sen benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin Ali
Ali: Sende benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin Nazlım
Artık düğün saati gelmiştir, Adil'in sağ koluna Ferda, sol koluna ise Nazlı girmiştir. Adil ne nazfer kapıda görünür, üçü birlikte aldorun yanına gelir, alkışlar ve Ali ıslıklar havada uçuşuyordu. Ferda Doruk'un yanına, Nazlı ise Ali'nin yanına geçer. Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından nikah memuru da gelmiştir
Nikah memuru: Evet öncelikle hepiniz düğün merasimine hoşgeldiniz. Bugün burda bu görmüş olduğunuz arkadaşlar evlilik yolunda ilk adımı attılar. Evlenmek istediğinizi tarafımıza bildirdiniz. Bu isteğinizi şahitler ve davetlilerin huzurunda da bir kez dile getirmenizi istiyorum. Öncelikle gelin hanım adınız soyadınız
Ferda: Ferda Erinç
Nikah memuru: Damat bey adınız soyadınız
Doruk: Doruk Özütürk
Nikah memuru: Gelin hanım adınız soyadınız
Nazlı: Şimdilik Nazlı Gülengül
Nikah: Damat bey adınız soyadınız
Ali: Ali Vefa Erinç
Nikah memuru: Herkes hazırsa başlıyoruz. Siz Ferda Erinç, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan, kendi hür iradeniz ile, Doruk Özütürk ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz
Ferda: (Doruk'a bakıp gülümser) Evet
Nikah memuru: (herkes alkışlar) Siz Doruk Özütürk, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan, kendi hür iradeniz ile Ferda Erinç ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz
Doruk: Evet
Nikah: (herkes alkışlar) Siz Nazlı Gülengül, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan, kendi hür iradeniz ile Ali Vefa Erinç ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz
Nazlı: Ömrümün sonuna kadar EVEEETTT
Nikah memuru: (herkes alkışlar) Siz Ali Vefa Erinç, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan, kendi hür iradeniz ile, Nazlı Gülengül ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz
Ali: (Ali'nin aklı geçmişe gider, neler yaşadığını hatırlar. Buse yüzünden sevgili yapmayacam diyordu Ali. Ama şimdi Nazlı ile yeni bir hayata adım atıyordu, önce davetlilere bakar, sonra Nazlı'ya bakar ve gülümser) Hayatımın sonuna kadar EVEEETTT
Nikah memuru: Sizlerde şahitlik ediyor musunuz
Ferbel ve Açdem: Ediyoruz
Ali: (Nazlı'nın kulağına fısıldar) Hadi ayağıma bas, senin sözün geçsin
Nazlı: Benim değil, bizim sözümüz geçsin
Nikah memuru: (defteri uzatır, alnaz ve dorfer nikah defterine imzalarını atar, herkes imzayı attıktan sonra nikah memuruna geri verirler) Bende İstanbul büyükşehir belediye başkanının bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak, sizleri karı koca ilan ediyorum (nikah cüzdanını Nazlı ve Ferda'ya verir) gelini öpebilirsiniz
Doruk: (Ferda'nın başında ki duvak'ı çıkarır ve alnından öper) Artık seninle yeni bir hayata başlıyoruz karıcım
Ferda: Seninle olduğum için çok mutluyum
Ali: (Nazlı'nın başında ki duvak'ı çıkarır ve Nazlı'nın alnından öper) Hayatıma hoşgeldin Nazlı Vefa
Nazlı: Ömrümün sonuna kadar taşıyacağım
Ali: (o sırada dans müziği çalar, Ali elini Nazlı'ya uzatır) Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi
Nazlı: (gülerek) Tabi ki
Ali: (bütün çiftler dans ediyordu) Hayat ne kadar garip
Nazlı: Neden
Ali: Baksana bize, nerden nereye geldik. Ben geçmişte çok acı olaylar yaşadım, asla sevgilim olmayacak dedim, ama sen. Sen bir başkasın benim için Nazlım, iyiki tanımışım seni, iyiki hayatıma girmişsin, seni çok seviyorum Nazlım
Nazlı: Bende seni çok seviyorum Ali
Ekip hep birlikte güzel vakit geçirir artık akşam olmuştu, davetliler yavaş yavaş dağılmaya başlamıştır. Ekip biraz daha evlendikten sonra eve giderler. Ve gece alnaz ve dorfer için yorucu ve zevkli geçer
(SABAH)
Alnaz sabah erkenden kalkar ve duşlarını alır, duş aldıktan sonra banyodan çıkarlar ve hazırlanırlar. Alnaz ve Dorfer bugün balayına gideceklerdi, ekip hep birlikte havaalanına gelir
Selvi: Orda kendinize çok dikkat edin, gönlünüzce eğlenin çocuklarım
Açelya: Bana bol bol fotoğraf atmayı unutma Nazikom
Nazlı: Tamam açi tamam, atacam
Adil: Allah'a emanet olun hepiniz
Ferda: Görüşmek üzere
Ali: Şirkette sana kaldı Demir
Demir: Dert ettiğin şeye bak abi ya, gidin eğlenmenize bakın siz
Ali: Ferman, Beliz ablamı üzme sakın, zaten karnında bir can taşıyor.
Ferman: Şimdi dövecem seni o olacak, hadi git lan
Ali: Tamam ya kızma (gülerek). Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere
Alnaz ve Dorfer uçağa binerler ve balayı için Datça'ya doğru yola çıkarlar.......

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin