"AŞK EŞİTTİR BİZ" 3. SEZON 87. BÖLÜM (KUTLAMA)

365 27 0
                                    

Alnaz ve Açdem uzun bir yolculuğun ardından cafeye gelirler, dördü arabadan iner ve cafenin önüne gelirler
Ali: Siz geçin, ben bir şirkete uğrayıp gelecem
Nazlı: Yaa, ama ben özlerim seni
Açelya: Kızım sen iki dakika ayrı kalamıyor musun şu adamdan (gülerek)
Nazlı: Kocamı özlemek en doğal hakkım
Demir: Hadi güzellik (Demir Ali'ye göz kırpar, Ali'de teşekkür ederim der gibi bakış atar)
Açdem içeri girer, Alnaz ise başbaşa kalır
Nazlı: Ben senden bir saniye bile ayrı kalmak istemiyorum ama
Ali: Bu aralar şirketi çok boşladım, gidip bir bakim şirket ne durumda. Merak etme çok geç kalmam, işim biter bitmez burdayım
Nazlı: (naif bir sesle) Ali
Ali: Efendim canım
Nazlı: (Ali'nin ellerini tutar) Seni çok sevdiğimi unutma olur mu
Ali: (Nazlı'nın yüzünü iki elinin arasına alır ve Nazlı'yı alnından öper) Ben seni unutamam Nazlım. Kaldı ki senin bana olan sevgini nasıl unutabilirim ki (Nazlı dudağını ısırır) yapma şunu işte
Nazlı: Neyi yapmiyim (yine dudağını ısırır)
Ali: Benim buna dayanamadığımı biliyorsun ama
Nazlı: (Ali'nin kulağına fısıldar ve tahrik edici bir ses tonu ile) Şu an beni öpmek istiyorsun öyle değil mi
Ali'nin nefes alıp verişleri hızlanmıştır, kalbi göğüs kafesinden çıkacakmışcasına atıyordu
Ali: Nazlı beni delirtiyorsun, ben şimdi nasıl gidicem
Nazlı: Öpücüğümü almadan nereye gidiyorsun (önce etrafına bakar, sonra Ali'nin elinden tutar) gel benimle
Nazlı Ali'yi çekiştire çekiştire cafenin arka tarafına getirir. Nazlı Ali'yi duvara yapıştırır ve Ali'nin dudaklarına yapışır, Ali ilk başta afallasada sonradan kendine gelir ve karşılık verir. Nazlı dilini sevdiği adamın ağzına ittirir, Ali'de bu duruma hiç ses etmeden itaat eder ve Ali'de kendi dilini öpüşmelerine dahil eder. Nazlı elini Ali'nin kıvırcık saçlarının arasında gezdirir. Nazlı bir bacağını Ali'nin bacağına sürter, sonra Ali'nin elini alıp kendi bacağına götürür, Ali ise bu duruma hiç ses çıkarmadan itaat eder. Ali Nazlı'nın bacağında olan elini ileri geri götürür ve okşamaya başlar, arada bir fazla sert olmamak şartıyla sıkıyordu
Nazlı: Seni çok özledim Ali
Ali: Bende seni çok özledim Nazlı
Ali Nazlı'nın alt dudağını, Nazlı da Ali'nin üst dudağını emiyordur. Ali elini Nazlı'nın kalçasına götürür ve kendine daha çok bastırır. Nazlı öyle bir kaptırır ki kendini, Ali'nin dudağını ısırır ve kanatır
Ali: Leoparım iş başında yine (gülerek)
Nazlı: Bu leopar daha fazla dayanamıyor ama
Alnaz uzun ve tutkulu bir öpüşmeden sonra yavaşça ayrılırlar ama hala burun burunalardır, Ali Nazlı'nın burnundan öper
Ali: Benim gitmem gerekiyor artık
Nazlı: Geç kalma
Ali: Emrin olur Nazlım
Nazlı Ali'nin dudaklarına uzun bir öpücük kondurur. Alnaz tekrar cafenin önüne gelir, Ali arabaya biner ve şirkete doğru yola çıkar, Nazlı ise Ali'nin arkasından bakıyordur
Nazlı: (kendi kendine) Rabbim iyi ki seni benim karşıma çıkarmış
Nazlı içeri girer... Kamera arabanın içinde olan Ali'yi gösterir, Ali Doruk'u arar
Doruk: Efendim Ali
Ali: Şirkette misin Doruk
Doruk: Evet... De hayrola abi, bir sıkıntımı var
Ali: Ya abicim siz niye her şeyin altından bir anlam çıkarmaya çalışıyorsunuz ki, hayır anlamıyorum yani (gülerek)
Doruk: Tamam lan tamam
Ali: Neyse konuya dönelim. Ben yoldayım, bi yarım saate kadar şirkette olurum. Bir yere kaybolma, seninle işim var
Doruk: Hayırdır abi
Ali: Sen sadece beni bekle
Görüşme biter, Ali ise yoluna devam eder. Ali'nin gözü bir anlığına arkaya kayar ve kendisini takip eden bir aracı görür. Bu araç, Ali cafeden çıktığından beri Ali'yi takip ediyordu, Ali bu işi kimin yaptırdığını az çok tahmin ediyordu. Ali hemen hızlı bir şekilde yolunu değiştirir, Ali'yi takip eden kişi ise hemen Ali'nin peşinden gider. Bir süre geldikten sonra Ali'nin arabasını görür, kendi arabasını durdurur ve içinden içer ve Ali'yi aramaya başlar. Ali ise saklanmış ve adamı izliyordur. Ali doğru zamanın geldiğini anlayınca yavaş adımlarla saklandığı yerden çıkar.
Ali: (Ali kendisini arayan adamın omzuna dokunur, o adam ise yüzünü Ali'ye döner) Beni mi arıyorsun
Ali bunu demesiyle adama kafa atması bir olur. Ali adama doğru yürür ve biraz eğilir
Ali: Şimdi tek bir defa soracam, sende tek seferde cevap vereceksin anlaşılmayan bir şey (adam bir şey demez) bende öyle düşünmüştüm. Şimdi soru şu, seni kim gönderdi, beni neden takip ediyorsun (o sırada adamın telefonu çalar) sahibin arıyor kesin (Ali elini adamın pantolonunun cebine atar ve telefonu alır. Tam tahmin ettiği gibi Mert arıyordu, Ali hiç bekletmeden telefonu açar
Mert: Ne yaptın, hallettin mi
Ali: Bir düşün, halledebilmiş mi
Mert: Ali (şaşırmıştır)
Ali: Ne oldu, pek bir şaşırdın Mert
Mert: Sen nasıl
Ali: Sana daha önce de söylediğim gibi Mert. Beni daha tam anlamıyla tanımıyorsun. Senden önce de Eren Toksöz diye biri vardı, oda çok uğraştı benimle, ama şu an nerde biliyor musun. Cezaevinde yaptıklarının cezasını çekiyor
Mert: Beni başkalarıyla karıştırma Ali Vefa Erinç
Ali: Sen de beni başkalarıyla karıştırma Mert Kıran. Adam gibi karşıma çık, saklanma böyle
Mert: BEN SAKLANMIYORUM
Ali: O sesini bir düşür önce. Benim adım Ali Vefa, ben herkes gibi değilim, ben Ali olduğum için böyleyim. Beni kendine rakip seçtin, eyvallah. Ama beni daha tam anlamıyla tanımıyorsun Mert. Benim yapabileceklerimin bir sınırı yok. Hıı unutmadan.
Mert: Ne var
Ali: Benim öfkelenmeme neden olma Mert. Çünkü ben öfkeyle kalkarsam, zarar vermeden oturmam. Kendi bineceğim gemiyi ataşe verecek kadar deliyken, beni kibritle korkutmaya çalışmana hayranım.
Ali Mert'in tepkisini beklemeden telefonu kapatır, sonra ayağa kalkmaya çalışan adamı görür. Ali adamın yüzüne çok sert bir yumruk atar ve adam orda bayılır
Ali: (kendi kendine) Sana güzel bir ders vermek farz oldu Mert
Ali arabasına biner ve tekrar şirkete doğru yola çıkar... Uzun bir yolculuğun ardından Ali şirkete gelmiştir, arabayı park edip arabadan iner ve şirkete girer, kendi odasına giderken kendi masasında çalışan Merve'yi görür
Ali: Kolay gelsin Merve
Merve: Teşekkür ederim Ali bey, hoşgeldiniz
Ali: Hoşbuldum (Ali odasına giderken) Merve
Merve: Buyrun Ali bey
Ali: Bana Doruk'u çağırır mısın
Merve: Tâbi Ali bey, hemen
Ali: Teşekkür ederim
Merve: Rica ederim
Ali odasına girer masaya oturur. Bilgisayarını açar ve gelen maillere bakar. Maillere baktıktan sonra sandalyeden kalkar camın önüne gelir ve elllerini arkada birleştirir, o sırada Doruk içeri girer, Ali arkasını döner
Ali: Geldin mi
Doruk: Geldim... De bir sıkıntı yok inşallah
Ali: Yok yok. Seninle şirketin gelir giderlerine bakalım istedim, bu aralar şirketi boşladım. Bakalım şirket ne durumda
Doruk: Tamam
Ali: Doruk
Doruk: Söyle abi
Ali: Bu Mert'e güzel bir ders vermek farz oldu
Doruk: Ne yaptı yine
Ali: Beni takip ettirmiş gerizekalı. Neyse bunu sonra konuşuruz, şimdi işimize bakalım (Aldor işe koyulur)
(2 SAAT SONRA)
Aldor tüm dosyaları incelemiş ve işlerini bitirmiştir
Ali: Sen cafeye geliyor musun
Doruk: Bir eve gidim, duş alıp üstümü değiştirim, ondan sonra gelirim
Ali: Tamam, ben burdan oraya geçiyorum, sende oraya gelirsin
Doruk: Tamam
Doruk odadan çıkar, Ali ise telefonunu çıkarır ve Nazlı'yı arar, telefon bir süre sonra açılır
Ali: Nazlım
Nazlı: Aşkım
Ali: Bir daha desene
Nazlı: Yook, öyle her zaman söylemem
Ali: Öyle olsun bakalım
Nazlı: Geliyor musun
Ali: İşlerim şimdi bitti, eve gidip duş alıp öyle gelirim
Nazlı: O parfümünden de sık
Ali: Benim prensesim ister de, ben sıkmaz mıyım
Nazlı: Beni çağırıyorlar, geldiğin zaman haber ver
Ali: Emrin olur Nazlım
Nazlı: Seni çok seviyorum Ali Vefa
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlı Vefa
Görüşme biter, Ali odadan çıkar
Ali: Merve
Merve: Efendim Ali bey
Ali: Hadi sende kızların yanına git kutlama yapılacak (Merve bir şey diyeceği sırada Ali izin vermez) hiç kendini yorma, itiraz kabul etmeyeceğimi gayet iyi biliyorsun
Merve: Peki Ali bey
Ali şirketten çıkar ve arabaya biner ve eve doğru yola çıkar. Bir süre sonra Ali eve gelmiştir, hemen içeri girer ve odasına çıkar sonra duşa girer. Güzel bir duş aldıktan sonra banyodan çıkar ve üstünü giyinir, sonra Nazlı'nın en çok sevdiği parfümü de sıkar, sonra odadan çıkıp aşağıya iner. Evden çıkacakken Selvi Ali'yi görür
Selvi: Ali
Ali: (Selvi'ye döner) Sultanım
Selvi: Nereye gidiyorsun
Ali: Cafeye gidiyorum, kutlama yapacağız. Sizde gelin, hep birlikte kutlayalım bunu
Selvi: Yok oğlum yok, siz gidin
Ali: Babam nerde
Selvi: Bir polis arkadaşı vardı hani
Ali: Savaş abi
Selvi: Onun yanına gitti
Ali: Bir şey yok değil mi
Selvi: Yok oğlum yok, uzun zamandır yanına gitmiyorum dedi, biraz sohbet edip gelirim dedi
Ali: Tamam sultanım, ben çıkıyorum istediğin bir şey var mı gelirken alim
Selvi: Yok oğlum yok, siz gelin yeter
Ali: Tamam
Ali evden çıkar ve arabaya biner ve cafeye doğru yola çıkar. Yolda giderken Ferman Ali'yi arar
Ali: Efendim Ferman
Ferman: Nerdesin Ali
Ali: Yoldayım, kızların yanına gidiyorum
Ferman: Tamam, bizde birazdan yola çıkarız
Ali: Beliz abla geliyor mu
Ferman: Kendisi istedi gidelim diye, böyle bir günde onları yalnız bırakmak istemiyorum dedi
Ali: Ah be Beliz abla. Neyse tamam, benim az bir yolum kaldı zaten, 10-15 dakikaya orda olurum
Ferman: Tamam
Görüşme biter. Bir süre sonra Ali, cafeye gelmiştir, arabayı park edip arabadan iner ve cafeye girer ve bar bölümünün olduğu yere gelir. Açnaz, Dorfer, Demir ve Merve ordadır. Nazlı'nın arkası Ali'ye dönük olduğu için Ali'yi görmez, ekip Ali'yi görür, ama Ali sessiz olmalarını ister. Ali yavaş adımlarla Nazlı'ya yaklaşır ve Nazlı'ya arkasından sarılır ve çenesini Nazlı'nın omzuna koyar. Nazlı'da ellerini kendi karnında olan Ali'nin ellerinin üstüne koyar
Ali: Prensesim
Nazlı: Sevgilim (Nazlı Ali'den ayrılır ve Ali'ye döner) hoşgeldin
Ali: Hoşbuldum
Nazlı: (Nazlı Ali'ye yaklaşır ve boynunu koklar) O parfümü sıkmışsın
Ali: Nazlım ister de ben sıkmaz mıyım
Ferda: Ferman nerde bilen var mı
Ali: Ben konuştum gelmeden önce, yeni çıkmışlar
Ferda: Tamam
Açelya: O zaman, kutlama başlasın artık
Nazlı: Başlasın....

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin