Uzun bir yolculuğun ardından Ali şirkete gelmiştir. Arabayı durdurur ve arabadan iner ve şirkete girer, kendi odasına çıkar. Hiç vakit kaybetmeden Doruk'u arar, telefon bir süre sonra açılır
Ali: Doruk
Doruk: Efendim Ali
Ali: Demir'le birlikte odama gelebilir misiniz
Doruk: Geliriz... De bir sıkıntımı var abi
Ali: Siz gelin, ona o zaman karar veririz
Doruk: Tamam Ali
Görüşme biter, Ali ise camın önüne gelir ve ellerini arkada birleştirir. Yaklaşık bir 5 dakika sonra DorDem Ali'nin odasına gelir, kapıyı çalıp içeri girerler
Ali: Gelin gelin (kendi koltuğuna oturur) oturun bir şey konuşacam sizinle
Demir: Hayırdır abi bir sıkıntı mı var
Ali: Sıkıntının kralı var Demir. Sıkıntının kralı var
Doruk: Hayrola abi
Ali: Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum
Demir: Sen sıkıntını söyleyeceksin ki, bizde bir çözüm bulalım
Ali: Buraya gelirken... Buraya gelirken yolda bir kadına şiddet uygulandığını gördüm
Doruk: Sen ne diyorsun abi
Ali: Ama hemen müdahalede bulundum tâbi. Kadını kurtardım. Ama bugün sadece bir kadını kurtarabildim. Bunun devamı da gelecek, hiç bitmeyecek. Son bulmayacak bu biliyorum
Demir: Maalesef. Ama çözümü var bunun. Adalet
Doruk: Allah için güldürme beni Demir ya. Ne adaletinden bahsediyorsun sen. Hangi adaletten bahsediyorsun. Olmayan adaletten mi bahsediyorsun. Bir git Demir ya (oturduğu yerden kalkar)
Demir: Sakin ol. Ben çözüm odaklı yaklaşıyorum
Doruk: Ya çözüm dediğiniz bumu. Ya görmüyor musun Demir. Kadınlarımızı öldüren o şerefsiz herifler hiç bir şekilde ceza almıyorlar. Bak altını çizerek söylüyorum "Ceza" almıyorlar. Hakimin karşısına çıktıkları zaman bir kravat, bir pişmanım sözü, üstüne bir de iyi hal indirimi aldı mı tamam
Ali: Doruk öncelikle sakin ol ve otur şuraya, benim asabımı bozma. En az senin kadar bende sinirliyim
Doruk: Sakin mi olim. Bunu sen mi diyorsun Ali. Ya Mert şerefsizinin Merve'ye neler yaptığını ne çabuk unuttun
Ali: DORUK. AĞZINDAN ÇIKAN LAFLARA DİKKAT ET. BENİM GERÇEKTEN OLANLARI UNUTTUĞUMU MU DÜŞÜNÜYORSUN, KENDİNE GEL DORUK, KENDİNE GEL
DORUK: YA YETER ARTIK YETER, ABİ SİZDE GÖRÜYORSUNUZ ALLAH AŞKINA. HER GÜN ONLARCA KADIN ÖLÜYOR. BAKIN ÖLÜYOR DİYORUM ÖLÜYOR. (Ses tonunu düşürür) Ben sabrımın son raddesine geldim artık. Kadınlarımıza elmi kaldırıyorlar. Bundan sonra bende yapılması gerekeni yaparım
Sinirli bir şekilde odayı terk eder, Demir peşinden gitmek ister ama Ali engel olur
Ali: Bırak Demir yalnız kalsın biraz. (Derin bir nefes alır) Burayı sen halledersin değil mi. Ben Savaş abinin yanına gidiyorum. Aklımda bir şeyler var, inşallah işe yarar
Demir: Merak etme sen
Ali şirketten çıkar ve arabaya biner ve polis merkezine doğru yola çıkar... Uzun bir yolculuğun ardından Ali polis merkezine gelmiştir, arabayı durdurur ve arabadan iner ve içeri girer. Savaş'ın odasına gider, kapıyı çalar içerden gel sesini duyunca içeri girer
Ali: Savaş abi müsait misin
Savaş: Gel Ali gel hoşgeldin
Ali: Aslında bakarsan pek hoşgelmedim Savaş abi
Savaş: Ne oldu Ali
Ali: Bugün şirkete giderken bir kadına gündüz vakti şiddet uyguladığını gördüm
Savaş: Ali sen ne diyorsun
Ali: Maalesef Savaş abi. Ama hemen müdahalede bulundum tâbi. Ama şöyle bir durum var Savaş abi. Bugün sadece bir kadını kurtarabildim ve bu durum devam edecek Savaş abi. Bitmeyecek biliyorum. Buna bir çözüm bulmamız gerekiyor Savaş abi
Savaş: (derin bir iç çeker) Ben pek duygularımı dışarı yansıtmıyorum Ali. Bu mesleğe başladığım günden beri kaç aileye kızlarının öldüğü haberini verdim sayısını ben unuttum artık. Ölmek istedim Ali. Kaç defa kendimi öldürmek istedim. Psikolojim alt üst oldu Ali. Kaç ailye "Kızınızın cesedine ulaşıldı" dedim. Kızım diye bir feryat edişleri vardı Ali. Kendimden utandım, bu insanlıktan, bu devirden utandım. Kaç anne gözümün önünde kriz geçirdi. O feryat edişleri gözümün önünden gitmiyor, aklımdan çıkmıyor. Yakaladığımız o şerefsiz herifleri öldürmek istedim Ali. Onları linç etmek istedim, ama polisiz işte. Bir şey yapamıyorsun. Bazen diyorum ki kendi kendime, bırak şu pislik herifi. Linç etsinler, elini dahi sürme. Ama kural işte Ali. Bize verilen talimat böyle olmasa inan en başta ben o pislik heriflerin kafasına sıkardım. Bir an bile tereddüt etmeden sıkardım.
Ali: Savaş abi bir şeyler yapmamız lazım, böyle olmaz Savaş abi. Böyle olmaz
Savaş: İnancın olsun bende bir şeyler yapmak istiyorum
Ali: Savaş abi benim bir fikrim var
Savaş: Seni dinliyorum
Doruk sahil kenarında elleri cebinde yürüyordur. Çok yorulmuştu artık. Bu hayattan, bu devirden, bu düzenden, bu adaletsizlikten çok yorulmuştu Doruk. Doruk ailesi tarafından sevilmemişti, ama şimdi kocaman bir ailesi var. Ali, Demir, Ferman, Açelya, Nazlı, Beliz, Adil, Selvi, Ferda.... Ferda ile aşkı tatmıştı Doruk. Belki çocukken sevilmemişti ama, şimdi sevgi doluydu Doruk... Ali. Doruk için Ali'yi anlatmaya kelimeler yetmez. Ali bambaşka bir kişiliğe sahipti Doruk'un gözünde. Evet Ali'nin durumu iyiydi, güzel bir şirketi, güzel bir evi, güzel bir evliliği vardı Ali'nin. Ama para pulun Ali için bir önemi yoktu. Akşam başını yastığa huzurlu bir şekilde katıyorsa Ali, bu Ali için yeterli bir sebeptir.
Doruk: (Ferda'yı arar, telefon bir süre sonra açılır) Ferdam
Ferda: Canım
Doruk: Ne yapıyorsun, bebek nasıl
Ferda: İyiyiz babası, sen ne yapıyorsun
Doruk: Bende iyiyim, seni çok özledim
Ferda: Doruk iyimisin neyin var senin, bu ses tonunu hiç beğenmedim çünkü
Doruk: İyiyim Ferdam, sesini duydum ya, daha iyiyim
Ferda: Emin misin
Doruk: Aklın bende kalmasın Ferdam, iyiyim ben
Ferda: Peki canım. Dikkat et kendine, bize sağlam lazımsın
Doruk: (buruk bir şekilde gülümser) Tamam canım
Ferda: Seni seviyorum... Seviyoruz
Doruk: Bende sizi çok seviyorum
Görüşme biter, Doruk ise yürümeye devam eder... Vuslat Kamer ve bir kaç adamı ile birlikte Metin'in ofisine gelmiştir, Vuslat ve Kamer arabadan iner ve kapıya gelir, tam kapıdan içeri girecekleri sırada kapıda duran adam onlara engel olur
Koruma: Siz kimsiniz, buraya böyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz
Vuslat: Kamer sustur şunu
Kamer kapıda ki korumayı bayıltır
Kamer: Sana iyi uykular
Vuslat, Kamer ve adamları birlikte içeri girer. içerdeki adamlarıda bayıltırlar.
Vuslat: (Kamer'e döner) Vuslat Kozoğlu devri an itibari ile başlamış bulunmaktadır
Vuslat, Kamer ve bir kaç adamı Metin'in odasına girer. Vuslat kapıyı çalmadan içeri girmiştir. Oldukça keskin ve sert bakışlara sahipti Vuslat
Metin: Ne oluyor burda, sizde kimsiniz
Vuslat: Bir düşünelim. Senin ecelin olacak kişi desek, nasıl fikir (göz kırpar)
Metin: Dışarıda ki korumalar nerde
Kamer: Hepsi şu an kısa bir uykuda
Vuslat: Bana bak. Metin misin ne haltsan artık. Seni sadece bir defa uyaracam. Ali'den, ailesinden, sevdiklerinden, karısından uzak duracaksın. Hıı dersen ki ben uzak durmam Ali'ye acı çektiririm dersen... Ki öyle bir şey deneme bile. Ben sana o acıların 10 mislini yaşatırım
Metin: Diyelim ki dediğinizi yapmadım, ne yapacaksınız
Vuslat: Kamer
Kamer Metin'in baş ucuna gelir ve Metin'in boğazına sarılır.
Metin: (çırpınsa da bir işe yaramaz. Yüzü yavaş yavaş morarmaya başlamıştır) Bırak beni bırak
Vuslat: Şu an boğazını tutan adam var ya. Tam bir psikopat, şimdi ben ve adamlarım bu odadan çıkıp gitsem, sen onunla baş başa kalırsın... Ki öyle bir şeyi göze alma derim ben. Şimdi önünde iki seçeneğin var. Ya dediklerimi yapar, seni serbest bırakırım. Ya da seni bu adamımla birlikte yalnız bırakırım. Kararını ver (sandalyeye oturur ve adamlarına döner) bana bir sade kahve getirin
Korumalardan biri Vuslat'a kahve getirir. Vuslat keyifle kahvesini yudumlamaya başlar... Aradan geçen bir 5 dakikanın ardından Metin artık pes eder
Kamer: Vuslat hanım bu bir şeyler söylemek istiyor galiba
Vuslat: Bırak bakalım ne dicekmiş
Kamer Metin'i bırakır, Metin ise direk öksürmeye başlar. Metin nefesini düzene soktuktan sonra konuşmaya başlar
Metin: Ta... Tamam tamam
Vuslat: Ne diyorsun anlamıyorum. Kamer sen anladın mı
Kamer: Hayır Vuslat hanım
Metin: (Kamer tekrardan Metin'in boğazına sarılacakken) Tamam tamam. Rahat bırakacam Ali'yi.
Vuslat: Duyamadım
Metin: ALİ VE AİLESİNDEN UZAK DURACAM
Vuslat: Güzel. İnşallah bunlar sana güzel bir ders olmuştur... Gidiyoruz (Vuslat, Kamer ve adamları odadan çıkar ve çıkışa gelir) Kamer bu Metin'i takibe alın. Attığı her adımdan haberdar olmak istiyorum
Kamer: Nasıl isterseniz Vuslat hanım
Vuslat: Gidelim
Vuslat, Kamer ve adamları arabalara binerler ve ordan uzaklaşırlar....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AkcjaGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...
