Ekip hep birlikte yemeklerini yerler, yemekler yendikten sonra masayı toplarlar ve hep birlikte bahçeye çıkarlar ve çimenlerin üstüne otururlar
Açelya: Eee Naziko
Nazlı: Ne oldu Açi
Açelya: Anne olmak nasıl bir his
Nazlı: Çok garip bir his Açi. Bir yandan da korkuyorum Açi. Ya onu incitirsem ya onu üzersem diye düşünmeden edemiyorum
Açelya: İşte sen burda yanılıyorsun kuşum
Nazlı: Anlamadım
Açelya: Nazlış senin kocaman bir ailen var. Her şeyden önemlisi Ali var. Ali seni yalnız başına bırakacak değil ya Nazlı
Ali: Açi doğru söylüyor Nazlım. Biz varız, ben varım. Kendini asla yalnız görme. Bende korkuyorum Nazlı. Senin de dediğin gibi ya onu üzersem, ya onu incitirsem, ya da ona istediklerini veremezsem diye düşünüp duruyorum. Ama sonra aklıma ailem geliyor, sen geliyorsun. Sana bakınca her şeyi unutuyorum ben Nazlım. Biz bir olduğumuz sürece, bu aile bir olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir şey yok Nazlı.
Nazlı hayran ve dolu gözlerle Ali'ye bakıyordur. İçinden Ali gibi bir adamla evlendiği için Allah'a şükrediyordu Nazlı
Nazlı: Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi
Ali: Böyle bir şeyi unutmam mümkün mü
Ali kendi alnını Nazlı'nın alnına yaslar. AlNaz birbirlerinin gözlerinin içinde kaybolurlar. Ama tâbi ki bu romantik anları Açelya bozar
Açelya: Ay yeter cilveleştiniz ya (gülerek)
Ali: (kendi alnını Nazlı'nın alnından çeker) Güzelim anın içine etmesen olmaz zaten
Açelya: Huyum kurusun, öyleyimdir (saçlarını savurur)
Ekip güzel bir sohbete dalmışken, Ali'nin telefonu çalar arayan Savaş abidir Ali bekletmeden telefonu açar
Ali: Efendim Savaş abi
Savaş: Evlat
Ali: Savaş abi senin sesin niye öyle geliyor. Yoksa düşündüğüm şey mi oldu
Savaş: Bitti Ali, artık bitti. Her şeyi anlattılar, neler yaptıklarını anlattılar. Kayıtları Savcı'ya gönderdim. Büyük ihtimalle müebbet hapis istemiyle yargılanacaklar
Ali: Savaş abi gerçekten mi
Savaş: Ali yalan söyleyecek halim yok ya
Ali: Özür dilerim Savaş abi
Savaş: Önemli değil Ali. Mahkeme günü seni bekliyorum
Ali: Orda olacağım Savaş abi, buna emin olabilirsin
Savaş: Teşekkür ederim evlat. Sayende bir mafya babasını çökerttik
Ali: Ben sadece gerekeni yaptım Savaş abi. Eğer bir faydam dokunduysa, çorbada benjm de tuzum bulunduysa ne mutlu bana
Savaş: Büyük bir faydan dokundu Ali. Artık hepiniz rahat bir nefes alabilirsiniz.
Ali: Çok teşekkür ederim Savaş abi
Savaş: Teşekkür etmeni gerektirecek bir durum yok evlat. Sen en doğrusunu yaptın
Ali: Bu iyiliğini unutmayacam Savaş abi. Allah razı olsun senden
Savaş: Allah hepimizden razı olsun evlat
Görüşme biter Ali ise kendisine bakan ekibe döner
Ali: Haberler iyi. Mert ve babası her şeyi itiraf etmiş, her şeyi anlatmışlar. Savaş abinin dediğine göre müebbet hapis istemiyle yargılanacaklarmış
Nazlı: Gerçekten mi (sesi heyecanlı çıkmıştır)
Ali: Gerçekten Nazlım, gerçekten
Ferman: Sen en doğrusunu yaptın Ali. Sana yakışan da budur zaten
Ali: Onlar hak ettikleri yere girecek. O 4 duvar arasına girecekler (karşıya bakar) Kazanan benim, yenilen sensin Mert Kıran
Ekip biraz daha sohbet ettikten sonra odalarına çıkarlar. AlNaz odaya girer, Ali kapıyı kapatır, önünü döndüğü an Nazlı direk Ali'ye sarılır Ali'de bu sarılmayı karşılıksız bırakmaz ve oda Nazlısına sarılır ve o eşsiz kokuyu ciğerlerine buyur eder
Nazlı: (Ali'ye sarılı bir vaziyette konuşur) Seni çok seviyorum Alim
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlım
AlNaz birbirine sarıldıktan sonra ayrılırlar. Üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler. AlNaz birbirine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini......
(SABAH)Ali yüzüne gelen güneş ile kaşlarını çatar biraz kıpırdanır, sonra yavaş yavaş gözlerini açar. Üstünde bir ağırlık hisseder, ne olduğuna bakınca yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamaz. Nazlı'nın saçları Nazlı'nın yüzünü kapatmıştı, Ali Nazlı'nın öne düşen saçlarını kulağının arkasına yatırır ve melek yüzlü Nazlısını izlemeye başlar ne de güzel uyuyordu Nazlısı. Bıraksalar bu manzarayı hiç sıkılmadan izleyebilirdi. Ali yataktan kalkmak ister ama bu o kadar kolay değildir. Çünkü Nazlı Ali'ye sımsıkı sarılmıştı. Yani Nazlı'yı uyandırmadan kalkması imkansızdı
Ali: Nazlım (Nazlı biraz kıpırdanır Ali hafif tebessüm eder) hadi uyan
Nazlı: Hiç kalkmak istemiyorum ben
Ali: Ama kalkmamız gerekiyor
Nazlı: (Ali'ye daha da sokulur) Biraz böyle kalalım lütfen
Nazlı'nın bu halleri Ali'ye çok tatlı geliyordu. Böyle bir güzelliğe hayır diyebileceğini sanmıyordu Ali
Ali: (Ali'de Nazlı'ya sımsıkı sarılır) Kalalım Nazlım kalalım
AlNaz yaklaşık 20 dakika daha birbirlerine sarılı bir vaziyette dururlar.
Ali: Artık kalkmamız gerekiyor
Nazlı: Önce günaydın öpücüğü ver, ondan sonra düşünürüm
Ali: Peki. Ama önce bana bakman gerekiyor ki, bende öpücüğünü verim
Nazlı kafasını kaldırıp Ali'ye bakar. Ali güne böyle güzel başlamanın mutluluğunu yaşıyordu. AlNaz birbirine yaklaşır, ve o an gerçekleşir AlNaz'ın dudakları birbirini bulmuştur. AlNaz kısa ama turkulu bir öpüşmeden sonra yavaşça ayrılırlar ama hala burun burunalardır Ali Nazlı'nın burnundan öper
Ali: (derin bir nefes alır) Sen benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin
Nazlı: Sende benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin
AlNaz yataktan kalkar ve banyoya gider, günlük işlerini hallederler ve odadan çıkıp aşağıya inerler herkes kahvaltı masasında oturmuş AlNaz'ı bekliyordur
AlNaz: Günaydın
Adil: Günaydın çocuklar
Selvi: Hadi geçin sofraya (AlNaz kahvaltı masasına oturur) Nazlı nasılsın
Nazlı: İyiyim anne
Selvi: Bak o önünde ki kahvaltılıklar bitecek, hepsini sana hazırladım
Nazlı: Anne bunlar çok fazla, ben hepsini nasıl bitirim
Selvi: Onu bunu anlamam, hepsi bitecek
Ali: Annemi duydun Nazlım. Onlar bitecek
Nazlı: Ama.... (Selvi Nazlı'nın lafını keser)
Selvi: Nazlı kızım. Hadi kahvaltını yap
Nazlı: Tamam anne
1 saat sonra herkes kahvaltısını yapıp iş yerlerine geçmiştir Ali odasında çalışırken içeriye Merve girer
Merve: Ali bey
Ali: Efendim Merve
Merve: İmzalanması gereken bir kaç dosya vardı, onları getirdim
Ali: Tamam Merve masaya bırak onları (Merve dosyaları masaya bırakır) işin var mı
Merve: Evet Ali bey
Ali: Boşver şimdi yeterince çalışıyorsun zaten. Otur da biraz seninle abi kardeş sohbet edelim
Merve: Ama işler
Ali: Merve rica ediyorum lütfen
Merve: Peki
Ali: (Merve koltuğa oturur) Anlat bakalım var mı bir sıkıntın
Merve: Sayende yok Ali abi. Her şeyime koşuyorsun zaten, daha ne yapacaksın ki
Ali: Sen bana ailenin emanetisin Merve, seni korumak benim görevim
Merve: Aileme hep senden bahsederdim Ali abi biliyor musun
Ali: İyi anlamda mı yoksa kötü anlamda mı (gülerek)
Merve: Aşkolsun Ali abi, bu zamana kadar hiç kötülüğünü görmedim. Senin bana olan yaklaşımın benim için çok değerli Ali abi. Beni işe aldığın zaman biraz korktum evet, acaba yanlış bir şey yapar mıyım. Onun güvenini boşa çıkarır mıyım diye. Ama sen her defasında bana öyle bir sevgi ve saygı ile yaklaştın ki Ali abi, korkmamı gerektirecek bir durum olmadığını anladım
Ali: Başarılısın Merve, yeteneklisin. Böyle bir yetenek göz ardı edilemez di. İş konusuna gelirsek, kendini o konuda sakın zorlama sıkma. İşinde bir hata yaptığın zaman düzeltilir. Hepimiz insanız Mervecim, hatasız kul olmaz. Kendini sıkma bu konuda anlaştık mı
Merve: Anlaştık Ali abi
Ali: Güzel. Senin yıllık iznin duruyor hala değil mi
Merve: Evet Ali abi duruyor
Ali: Niye kullanmıyorsun
Merve: Gerek görmedim
Ali: Olmaz öyle şey. İzinlerini kullan
Merve: Peki Ali abi
Ali: Seninle dışarıda bir yemek yiyelim mi. Hem senin için de değişiklik olur
Merve: Ali abi hiç gerek.... (Ali Merve'nin lafını keser)
Ali: İtiraz kabul etmeyeceğimi gayet iyi biliyorsun Merve, o yüzden hadi
Merve: Peki Ali abi
Ali: Güzel. Hadi çıkalım
Ali ve Merve şirketten çıkarlar ve arabaya binerler ve yemek salonuna doğru yola çıkarlar.... Uzun bir yolculuğun ardından Ali ve Merve yemek salonuna gelmiştir, ikili arabadan iner ve içeri girerler. Boş bir masaya otururlar
Garson: (Ali ve Merve'nin yanına gelir) Hoşgeldiniz efendim
Ali: Hoşbulduk
Merve: Hoşbulduk
Garson: Ne arzu edersiniz efendim
Ali: Biz iki tane menü alalım, sonra size geri dönüş yaparız
Garson: Tabi efendim
Garson masadan uzaklaşır ve iki tane menü ile geri döner, elinde ki menüleri Ali ve Merve'ye verir ve tekrar uzaklaşır
Ali: Ne yiyelim
Merve: Valla Ali abi o kadar çok çeşit var ki, karar veremedim
Ali: Senin yerine ben söyleyim mi
Merve: Olur Ali abi
Ali bir süre daha menüye göz gezdirdikten sonra garsona seslenir. Kendisine ve Merve'ye güzel bir yemek siparişi verir. Garson siparişleri aldıktan sonra ordan uzaklaşır
Ali: Sürekli iş yerindeyiz. Biraz değişiklik iyi gelir diye düşündüm
Merve: Teşekkür ederim Ali abi
Ali: Teşekküre gerek yok Mervecim. Biraz açık hava ikimize de iyi gelir
Merve: (derin bir iç çeker) En son Orhan ile dışarıda yemek yemiştim. Ondan sonra bir daha dışarıda yemek yemedim
Ali: Kendini kötü hissediyorsan gidelim, şirkette de yeriz yemeği
Merve: Gerek yok Ali abi iyiyim. Sadece aklıma geldi
O sırada garson verilen siparişleri getirir ve masaya bırakır. Her şey tamam olduğunda garson bir eksikleri olup olmadığını sorar
Garson: Başka bir isteğiniz var mı efendim
Ali: Teşekkür ederim, bir isteğimiz olursa seslenirim
Garson: Afiyet olsun
Garson masadan uzaklaşır. Ali ve Merve ise yemeklerini yemeye başlar.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AksiyonGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...